Kartalkaya davası: Yangını eğlence sesi olarak düşündüm

Bolu Kartalkaya faciasına ilişkin davanın ilk duruşmasının üçüncü celsesi yapıldı. Duruşmada, otel sahibi Halit Ergül’ün kızı tutuklu sanık Ceyda Hacıbekiroğlu, yangını eğlence sesleri olarak düşündüğünü söyledi.

Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi'nde bulunan Grand Kartal Otel'de 21 Ocak gece yarısı çıkan yangında 78 kişi hayatını kaybetti, 133 kişi yaralandı.
Faciaya ilişkin açılan 19'u tutuklu 32 sanıklı davanın ilk duruşması önceki gün başladı.
"YANGIN TÜPLERİYLE İLGİLİ ÖDEME YAPILMADI"
Davanın üçüncü celsesinde otelde muhasebeci olarak çalışan tutuksuz sanık Mehmet S.'nin savunması alındı.
Duruşmalarda savunması alınan 18'inci sanık olan Mehmet S., şunları iddia etti:
"Otelin cephesine bakan 10'uncu kattaydım. Gözümü açtığımda saat 03.33'tü. Odadan duman nedeniyle çıkamadım. Kapının altına havlu koydum.
1 saat 15 dakika cam kenarında bekledik. Sonrasında itfaiye gelip kurtardı. İtfaiyenin sepetli aracı geldi, arızalı denildi.
Önce alt kattakileri kurtardılar, sonra yan odadakileri kurtardılar, sonra gelip bizi kurtardılar. Benim sigortam Gazelle Otel'de.
Sezonluk olarak Grand Kartal Otel'e çıkarız. Benim karar alma, eleman alma gibi imza yetkim yoktur. Ön muhasebeye bakarım. Grand Kartal Otel'de elektrikçi Hüseyin Özer'di. Biz Halit Ergül ve Emir Aras'tan emir alırız. Son zamanlarda yangın tatbikatı yapıldığını hatırlamıyorum.
İş güvenliği uzmanı olup, olmadığını biliyorum. Alarm sistemi vardı ama spring sistemi yoktu. Yangınla ilgili tespit edilen eksikliklerden bilgim yok. Yangın tüpleriyle ilgili bu yıl ve geçen yıl muhasebeden ödeme yapılmadı."
"EĞLENCE SESLERİ DİYE DÜŞÜNDÜM"
Otelin yönetim kurulu üyesi ve aynı zamanda otel sahibi Halit Ergül’ün kızı tutuklu sanık Ceyda Hacıbekiroğlu’nun savunması alındı.
Olay gecesini anlatan Ceyda Hacıbekiroğlu, şunları söyledi:
"Olay gecesi ben de oradaydım. En yakın arkadaşımı da kaybettim. 6'ncı katta kalıyordum seslere uyandım.
Eğlence sesleri, diye düşündüm. Yardımcım kapıyı açarak duman kokusu hissedip beni uyandırdı. 03.30 gibi annemi aradım, o da 6'ncı katta kalıyordu. ‘Havlu ıslat kapının altına koy sakın çıkma’ dedi. Annemi tekrar aradım, camı açıp sundurmaya çıkıp kaçmamı söyledi. Duman fazla gelmeye başlamıştı. Camda çocuk kilidi vardı ve açılmıyordu. Tahta çekiçle ilk camı kırdım. Çift camlıydı, ikinci camı kıramadım. Küçük bir delik açtım ve camdan sundurmaya indiğimde bayılır gibi oldum." dedi.
"ÇOCUKLARIMI KİM KURTARDI BİLMİYORUM"
Sundurmaya indikten sonra merdivenle aşağı indiğini ifade eden Hacıbekiroğlu, şunları öne sürdü:
"Sundurmaya merdiven dayamışlardı. Oradan indim. Çocuklarımı kim kurtardı bilmiyorum. Anneme de çatıya çıkmasını söyledim, kurtulduğumu söyledim. Annemi de çıkartmışlar. O nasıl oldu bilmiyorum.
Yüzümde ve elimde kesikler vardı. Kartal Otel'e geçtim. Elime peçete alıp bastırmaya çalıştım. Benimle aynı katta kalan arkadaşlarım vardı. Onlar da çıkmıştı, otelde oturuyorlardı.
Topallayan bir çocuk gördüm, koluna girdim. ‘Annemi istiyorum’, dedi. Kayak öğretmenleri çocuğu Kartal Otel'e getirdiler. İtfaiyeyi aradım ve bana yolda olduklarını söylediler.
Atlayanlar vardı. Bir tanesinde merdiven vardı. Diğer 2 itfaiyede merdiven yoktu. 3 araç gelmişti az olduğunu düşünerek tekrar itfaiyeyi aradım.
Sonrasında annem beni arayarak Kartal Otel'e yangının sıçrama ihtimaline karşılık diğer otele geçtik. İtfaiyeyi gördüm ve yangının arka tarafta yoğun olduğunu ve oraya müdahale etmeleri gerektiğini söyledim.
Arka tarafa araçlar giremedi. Tuz gerekiyordu. Ben de ellerimle tuz attım. Arka tarafta branda açıldığını ve bir kişinin atladığını gördüm."
"OTELDE PATRON BABAMDIR"
Otelde patronun babası Halit Ergül olduğunu söyleyen sanık Hacıbekiroğlu, şunları iddia etti:
"Yangının garaja sıçrayacağı ve patlama olabileceği söylendi. Kayak hocası garajın boşaltılması gerektiğini söyledi ve babam da aracını garajın önüne park etmiş ve onun da aracını çekmesi gerekiyordu.
Ben çocuklarımla sömestr tatili yapmak için gitmiştim otele. Böyle bir trajedinin yaşanması beni derinden üzdü.
Şirkette 5 kişi bulundurma zorunluluğu vardı biz yönetime alındık. Bizim sorumluluğumuz ve yetkimiz olmamasına rağmen babam bizi yönetim kuruluna aldı.
Otelde patron babamdır. Benim imza ve talimat verme yetkim de yoktur."
OTEL SAHİBİNİN KIZI ELİF ARAS'IN SAVUNMASI
Davada otel sahibi Halit Ergül'ün kızı ve yönetim kurulu üyesi tutuklu sanık Elif Aras da savunma yaptı.
Eşinin yangın olduğunu söylemesi üzerine hızlıca odadan çıkıp aşağı indiklerini dile getiren Aras, "Hiç düşünmeden koridora çıktık. Eşim bu sırada 'Yangın var.' diye bağırıyordu. Hiç durmadık. Birkaç oda sonra dumanın içine girdik. Oradan sonra zaten sesimiz çıkmadı." diye konuştu.
Aras, merdivenlere yöneldiklerini, camı kırıp gitmeyi düşünmediklerini anlatarak, "Dumanların içine dalarak hızlı şekilde aşağı indik. Kızımı çekerek götürdüm. 5. ve 6. katlarda zor nefes alıyorduk. Tek başına 8-9 yaşlarında erkek çocuğu gördüm. Onu kurtardık." ifadelerini kullandı.
Otelden çıkmayı başardıklarında dışarıda çok fazla kişinin olduğunu aktaran Aras, şöyle devam etti:
"Sonra annemin ve kardeşimin de olduğu aklıma geldi. Annemin odasının olduğu tarafa gittim. Cam açıktı, onu gördüm. Çalışanlar uzun merdivenlerle 5. ve 6. kattaki misafirleri tahliye etmeye başladı. Bütün gece sahada oradaki insanlar ne yapabiliyorsa onları yaptık. Eşim gibi çatıya çıkıp camlardan giremedim. İnsanlara 'Atlamayın, sakin olun.' diye bağırıyordum. Sonra diğer otel de tahliye edilmiş ve Dorukkaya'ya geçmişler. Ben telefonumu odada unutmuştum. O yüzden yanımda gördüğüm herkese 112'ye arattırıyordum. Kardeşim zaten çıldırmış gibiydi. İtfaiye aracı geldikten sonra bizi oradan uzaklaştırdılar."
Aras, o geceyi yaşamayan kimsenin, yaşananları anlayamayacağını belirterek, "Sabah olmuştu artık. Kardeşimin eşi İstanbul'dan geldi. Çocukları, bizi alıp Gazelle Otel'e götürdü. Eşim o gün tutuklandı. Sonrasında İstanbul'a gittik. Orada çocuğumu psikolojik olarak toparlamaya çalışıyordum. O gün ben de dumana biraz daha fazla maruz kalsaydım bugün hayatta değildim." ifadelerini kullandı.
"ALARM SESİNİ HATIRLAMIYORUM"
Otelin, aile şirketi olduğunu aktaran Aras, "Otel yönetiminde nihai kararları babam alır. Biz emir, talimat vermeyiz, işletmeyle ilgili işlere karışmayız. Bir imza yetkimiz, karar alma yetkimiz yok. Ne kadar hissem olduğunu bile şimdi öğrendim." dedi.
Aras, otele sadece sömestr tatili ve onun dışında birkaç hafta sonu gelip gittiklerini söyleyerek, "İtfaiyenin yangınla ilgili tespit ettiği eksikliklerden haberim yok. Genelde otel işlerini eşim babama soruyor. Eşim satış, rezervasyon, fiyat gibi şeylerle ilgileniyor. Grand Kartal'ın müdürü Zeki Bey'dir. Eşimin konumu kağıt üstünde genel müdür. Kadir Özdemir muhasebe müdürü. Ahmet Demir, Gazelle Otel'in genel müdürüdür. Ahmet Demir'i Grand Kartal'da senede bir kere ya görürüm ya görmem. Aşçılardan sadece aşçı başı Reşat Bölük'ü tanıyorum." diye konuştu.
Mahkeme başkanının sorusu üzerine yangın eğitimi verilip verilmediğini, tatbikat yapılıp yapılmadığını bilmediğini ileri süren Aras, "Yangın alarmı çaldı mı?" sorusuna, "Alarm sesini hatırlamıyorum." cevabını verdi.
Aras, "Yangın esnasında yangın butonuna bastınız mı?" sorusu üzerine, "Ölümle daha önce burun buruna gelmemiş insanın bunu merak etmesi çok normal. Orada yangın butonu, görebileceğim bir yerde değildi. Dumanların arasına girdikten sonraki bir yerdeydi. Butonu görmedim bile." ifadelerini kullandı.
Aylık kazancı ve ne kadar huzur hakkı aldığı sorulan Aras, "Huzur hakkının ne olduğunu bilmiyorum. 50 bin lira ile 70 bin lira arası aylık gelirim var. Ailem gönderir, annem ve babam." dedi.
Aras, "Size otelin yangın konusunda güvenli olduğunu düşündüren nedir?" sorusunu, "Ben otelin güvenli olduğunu varsayıyorum, yıllardır oraya gittiğim için. Duman dedektörlerinin olduğunu biliyorum. Yangın dolaplarını, yangın merdivenlerini görüyorum. Eşimin yangın riski olan yerde göz göre göre ne beni ne de başkalarını barındıracağını düşünmüyorum." şeklinde yanıtladı.
"Hiç suçlu olduğunuzu düşünüyor musunuz, vicdan azabı çekiyor musunuz? Kapıları çalmak, bağırmak aklınıza gelmedi mi?" sorusuna Aras, "Birçok yerde sistem hataları olduğunu görüyorum. Buna Türk adaleti karar verir. Dışarı çıkarken eşim bağırdı. Keşke elimden daha fazlası gelseydi. Keşke kapıların hepsini çalabilseydim." cevabını verdi.
OTEL SAHİBİNİN EŞİ SAVUNMA YAPTI
otel sahibi Halit Ergül'ün eşi ve şirketin yönetim kurulu üyesi tutuklu sanık Emine Murtezaoğlu Ergül savunma yaptı.
Yangının çıktığı gece 6018 numaralı odada kaldığını belirten Ergül, sesleri duyunca yataktan fırladığını, kapıyı açınca dumanla karşılaştığını anlattı.
Ergül, doğuştan görme engeli olduğu için lens kullandığını belirterek, "Çok zorlukla lenslerimi takabildim. O sırada kızım aradı. Ne yapacağını sordu. Ben de ona 'kesinlikle kapıyı açma, altına ıslak bir havlu koy ve pencereden çık' dedim." diye konuştu.
O sırada odasının önündeki çatıya birinin atladığını ve kendisinden battaniye istediğini aktaran Ergül, "Ben de elime ne geçerse fırlattım. O sırada yine kızım aradı. 'Camları açamıyorum, çocuk kilidi var.' dedi. Ben de 'Kır o zaman, seni alırlar.' dedim." ifadesini kullandı.
Ergül, Gazelle Otel'de olan eşini arayıp yardıma gelmesini istediğini, daha sonra da hem dışarı çıkmaya hem de insanlara yardım etmeye çalıştığını söyledi.
Havanın aydınlandığı bir zamanda gelen küçük kızının eşinin, torunlarını ve kızlarını alıp gittiğini belirten Ergül, "İçeride tanıdıklarım, ahbaplarım vardı. Sürekli onların durumunu soruyordum. Çocukları yolladıktan sonra otelin yanına gitmeye çalıştım ama jandarma otele kimseyi yaklaştırmıyordu. Sonra birkaç gün Gazelle Otel'de kaldıktan sonra kızlarla İstanbul'daki eve gittik." diye konuştu.
"OTELİN YÖNETİMİNİ EŞİM YAPARDI"
Sanık Ergül, otele tatillerde kızlarıyla geldiğini, onlar büyürken İstanbul'da yaşadığını, anne babasına ve torunlarına baktığını dile getirerek, "Bundan dolayı otelin işleyişiyle hiçbir ilgim yok. Gittiğim zamanlarda sadece çiçekleri sulayın, burayı süpürün gibi şeyleri söylerim." dedi.
Mahkeme başkanının "Otel işlerine karışır mıydınız? İmza yetkiniz var mı?" sorusuna Ergül, "Yetkim var, doğru. Eşim olmadığı zaman evrak getirirlerdi, imzalardım. Otelin yönetimini eşim yapardı. Emir Aras müdürdü ama eşime sormadan bir şey yapmazdı." yanıtını verdi.
Ergül, Zeki Yılmaz'ın işletme müdürü olduğunu, yıllardır Kartalkaya'da çalıştığını belirterek, "Elektrik teknikeri ilk başta Bayram ve Hüseyin idi. Sonrasında yenilerin hiçbirini tanımıyorum. Ahmet Demir, Gazelle Otel'in genel müdürüdür. Ahmet Demir, Grand Kartal otelin yönetimiyle ilgili işler yapmaz." ifadesini kullandı.
Çocuklarının otele hangi sıklıkla geldiği sorusuna Ergül, "Ceyda ve Elif, sadece tatillerde gelirlerdi. Zaten çocuk büyütüyorlar. Genelde İstanbul'dalar." cevabını verdi.
Ergül, yangın güvenliğiyle ilgili eksikliklerin belirtildiği rapordan ne zaman haberi olduğuna ilişkin soru üzerine, "Yangından sonra haberim oldu. Emir Aras, Kadir Özdemir, Mehmet Salun, Cemal Özer'in tek başına bu eksiklikleri giderme yetkisi yoktu, sormadan bir şey yapamazlar." diye konuştu.
"Grand Kartal Otel'de yangın eğitimi verildi mi? Yangın tatbikatı yaptınız mı?" sorusuna Ergül, "Hiçbir bilgim yok." yanıtını verdi.
"YANGIN ALARM SİSTEMİ HİÇ GÖRMEDİM"
Mutfak personeli tutuksuz sanık Enver Öztürk de, "Yangın eğitimi verilmedi, tatbikat yapılmadı. Yangına müdahale ekibinin kurulup kurulmadığından haberim yok, bilmiyorum. İş güvenliği uzmanını görmedim. Mutfakta yangın tüpü vardı. Yangın alarm sistemini hiç görmedim, sprinkler (yangın söndürme sistemi) yoktu. Yangın anında kimin ne yapacağı belli değildi" dedi.
Duruşmanın 3. günü sona erdi. Yarın sabah 09.00 itibarıyla aşçı başı ve resepsiyon görevlisinin savunmaları ile devam edilecek.
DAVADA NELER YAŞANDI?
Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından, Bolu Sosyal Bilimler Lisesi'nin spor salonunda görülen duruşmanın ikinci celsesi ise dün görüldü.
Davanın ikinci gününde 17 sanığın savunması alındı.
Sanıklar, haklarındaki suçlamaları reddederek çeşitli gerekçeler sundu.
Dünkü celse 17. sanık olarak savunma yapan Grand Kartal Otel’in sahibi Halit Ergül’ün damadı ve otelin Genel Müdürü Emir Aras'ın çapraz sorguyla tamamlandı.
1998'ER YIL HAPİS TALEBİ
Facianın ardından başlatılan soruşturma kapsamında Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı iddianamede otel sahipleri, şirket yönetim kurulu üyeleri ve yöneticileri Halit Ergül, Emine Murtezaoğlu Ergül, Ceyda Hacıbekiroğlu, Elif Aras, Emir Aras, Zeki Yılmaz, Ahmet Demir, Kadir Özdemir, Cemal Özer, Mehmet Salun ile Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Sedat Gülener, İtfaiye Müdür Vekili Kenan Coşkun ve İtfaiye Eri İrfan Acar hakkında 78'er kez 'Olası kastla öldürme' suçu ile 'Olası kastla kasten yaralama' suçlarından toplam 1998'er yıla kadar hapis cezası talep edildi.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.