Şükrü Umarbeyli: Bir tercih yapılmalı; enflasyon mu, yoksa büyüme mi?

Yrd. Doç. Dr. Şükrü Umarbeyli, KKTC'de yılın ilk dört ayında enflasyonun %13,08'e ulaştığını belirterek ekonomik büyüme ile enflasyon arasında bir tercih yapılması gerekebileceğini söyledi.

Yrd. Doç. Dr., Ekonomist Şükrü Umarbeyli, 2025 yılının ilk dört ayında Kuzey Kıbrıs’ta enflasyonun %13,08 seviyesine ulaştığını, geçen yılın aynı dönemine göre ise %40,96 oranında artış yaşandığını söyledi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) politika faizinin %46 seviyesinde olduğunu belirten Umarbeyli, Türkiye’de ise enflasyonun nisan sonu itibariyle %13,36’ya ulaştığını ifade etti.
Geçtiğimiz yıl Kıbrıs Postası’nda kaleme aldığı yazısında döviz kurlarındaki artışı öngördüğünü anımsatan Umarbeyli, "Şu an GBP 51,5, Euro 43,88 ve USD 38,78 seviyelerinde" dedi.
Faiz artırım süreçlerinde tasarrufa yönelen hane halkının, enflasyonun kontrol edilemediğini fark ettiği noktada döviz, altın ve mal alımına yöneldiğine dikkat çeken Umarbeyli, "Faiz oranlarının enflasyonla çok yakın olduğu ya da enflasyonu tam olarak karşılayamadığı durumlarda, hane halkı tasarrufa yöneliyor ve tüketimi kısıyor. Tüketim azaldıkça üretim ve satışlar da azalıyor, bu da ekonomik büyümeyi yavaşlatıyor" diye konuştu.
Kayıt dışı ekonomiyle etkin mücadele edilmesi gerektiğinin altını çizen Umarbeyli, dünyada genel olarak faiz indirimi eğilimi olduğunu ancak döviz çıkışının azaltılması ve döviz dengesinin korunması için faiz oranlarında yukarı yönlü adımların kaçınılmaz hale geldiğini vurguladı.
"BİR TERCİH YAPILMALI: ENFLASYON MU, BÜYÜME Mİ?"
Ekonomik karar alıcıların enflasyonla mücadele ile ekonomik büyüme arasında bir tercih yapmak zorunda kalabileceğini belirten Umarbeyli, "Enflasyon yükselmeye başlamışsa veya cari açık artıyorsa, bu durum ekonomik büyümenin yavaşlamaya başladığını gösterir. Bu noktada maliye politikası ve para politikası araçları kullanılmalıdır. Eğer enflasyon talep yönlü artıyorsa, faiz artırımı gerekir; ancak bunun zamanlaması çok önemlidir" dedi.
Enflasyonu düşürmek adına ekonomik durgunluk yaratmaktan kaçınılması gerektiğini ifade eden Umarbeyli, maliye politikalarının da devreye sokulmasının önemine işaret ederek, "Kamu tasarrufları artırılmalı, vergi sistemi gözden geçirilmeli" dedi.
Ekonomik dengenin sağlanması için fiyat istikrarı, büyüme, istihdam, cari denge ve bütçe dengesinin birlikte gözetilmesi gerektiğini belirten Umarbeyli, işsizliğin artmasının da önüne geçilmesi gerektiğini kaydetti.
“ÜLKEYE SICAK PARA DÖVİZ GİRİŞİ OLMADIĞI SÜRECE YÜKSEK KURLARI GÖRMEK MÜMKÜN”
Jeopolitik risklerden dolayı kesin tahmin yapmanın zor olduğuna dikkat çeken Umarbeyli, "Ülkeye sıcak para döviz girişi olmadığı sürece bu kurları görmek mümkün. Enflasyon kadar artış olursa, bu rakamların görülmesi olasıdır" ifadelerini kullandı.
Öte yandan, S&P’nin Türkiye için 2025-2028 dönemi öngörülerine de değinen Umarbeyli, 2025 yılı sonunda dolar kurunun 43 TL, enflasyonun %33 ve politika faizinin ise %38 olmasının beklendiğini aktardı.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.