İktisatbank piyasa analizi: Trump-Putin görüşmesi, Zengezur Koridoru ve ABD TÜFE piyasaları şekillendirecek

İktisatbank, 11 Ağustos 2025’e ilişkin piyasa analiz raporunu yayımladı. Raporda, "Trump-Putin görüşmesi, Zengezur Koridoru ve ABD TÜFE piyasaları şekillendirecek” ifadeleri kullanıldı.

İktisatbank'ın 11 Ağustos 2025'e ilişkin Günlük Piyasa Analiz ve Yorumu şu şekilde:
ABD Başkanı Donald Trump'ın ikinci döneminde daha hazırlıklı ve ekibiyle daha uyumlu bir yönetim sergilediğini vurgulamak gerekiyor. ABD’nin askerî gücünün yanı sıra doların küresel rezerv para statüsü, ülkeye önemli avantajlar sağlarken aynı zamanda ekonomik ve siyasi yükünü de artırıyor. Cari açığı azaltmak için ticarette korumacı bir yaklaşım benimseyen Trump yönetimi, gümrük vergilerini artırarak dış ticaret açığını kapatmayı hedefliyor. Aynı zamanda NATO müttefiklerinden savunma harcamalarını yükseltmelerini talep ederek, ABD’nin askerî yükünü hafifletmeyi ve kaynakları iç ekonomik reformlara yönlendirmeyi amaçlıyor.
Çin’e karşı yürütülen ekonomik ve jeopolitik mücadelede üstünlüğü korumak için bu politikaları uygulayabilecek “radikal” bir lidere ihtiyaç duyulduğu düşünüldüğünde, Trump’ın bu rol için uygun bir isim olduğu söylenebilir. Çin'in artan üretim kapasitesi, teknoloji yatırımları ve küresel ticaret ağındaki etkisi, ABD'nin geleneksel avantajlarını aşındırıyor. Bu nedenle, küresel ticarette Çin'in yükselişini sınırlamaya yönelik Trump’ın zayıf dolar talebi, eğer başarılı olursa yapısal bir reform niteliği kazanabilir. Ancak bu strateji sonuç vermez ve dolar varlıklara talep azalırsa, ABD’nin borcunu finanse edecek yatırımcı bulamaması durumunda, doların daha sert değer kaybı yaşayabileceğini de göz ardı etmemek gerekiyor.
2025 yılı performanslarına baktığımızda, dolar karşısında gümüş %33, altın %30, bitcoin %25 ve rallinin son katılımcısı ethereum %22 değer kazandı. Bu tablo, söz konusu enstrümanların enflasyonist fiat (itibari) para sistemine karşı duruşunu net biçimde ortaya koyuyor. Geçtiğimiz haftalarda bültenimizde altını çizdiğimiz üzere, ethereum hafta sonu 4,100 dolar seviyesindeki güçlü direncini üçüncü denemede aşarak 4,300 dolar seviyesine yükselirken, bitcoin de uzun süredir zorlandığı 119bin dolar seviyesini kırarak bu sabah 122bin dolar seviyesine kadar yükseldi. Teknik açıdan, bitcoin için 125bin dolar seviyesindeki hedefimize artık ulaştığımızı söyleyebiliriz. Devamında ise 150bin dolar seviyesinin önü açılmış gibi görünüyor. Ethereum cephesinde ise tüm zamanların zirvesi olan 4,880 dolar seviyesinin artık radar menziline girdiğini düşünüyoruz. (bakınız grafikler)
Bu tabloyu Trump’ın politikalarıyla birlikte okuduğumuzda, başarılı olması hâlinde ABD ekonomisinde yapısal reformları hayata geçirmiş bir lider olarak tarihe geçeceğini; başarısız olması hâlinde ise doların değer kaybı ve ekonomik dengelerde bozulma risklerinin öne çıkacağını söyleyebiliriz. Piyasa fiyatlamaları, fiat para sistemine meydan okuyan bu dört varlığın performansı üzerinden Trump’ın başarısız olma ihtimalini fiyatlasa da, biz şimdilik Çin’e karşı yürüttüğü ekonomik mücadelede güçlü bir performans sergilediğini düşünüyoruz.
Bununla birlikte, Fed Başkanı Powell’a zamansız faiz indirimi için sürekli baskı yapması ve sert söylemleri piyasada tepki topluyor. Hafta sonu açıklama yapan ABD Hazine Bakanı Scott Bessent, yeni Fed başkanının yalnızca para politikasını değil, kurumun genişleyen görev alanını da bütüncül şekilde değerlendirebilecek, piyasa güvenini kazanmış ve ileriye dönük vizyona sahip bir isim olması gerektiğini belirtti. Fed’in bağımsızlığının korunmasının önemini vurgulayan Bessent’in aday listesinde St. Louis Fed Başkanı James Bullard, eski Başkan George W. Bush’un ekonomi danışmanı Marc Sumerlin, Ulusal Ekonomik Konsey Direktörü Kevin Hassett, eski Fed guvernörü Kevin Warsh ve mevcut Fed guvernörü Christopher Waller yer alıyor.
Türk mali piyasalarında ise geride bıraktığımız hafta başında açıklanan enflasyon verilerinin yarattığı itici rüzgâr ile birleşen yaz rehaveti, haftanın ılımlı bir şekilde tamamlanmasına neden oldu. Finansal varlık fiyatlamalarında anlamlı bir değişim olmadı. USDTRY kuru haftayı 40,65 seviyesinden tamamlarken, CDS risk primi 280 baz puan etrafında dar bantta kaldı. TL Referans faiz %42,80'de yataylaşırken, hisse senetleri 19 Mart tarihi öncesine döndü. Bu sabah USDTRY kurunu haftayı 40,70 seviyelerinde karşıladığını görüyoruz... TCMB'nin perşembe günü yayınlayacağı yılın üçüncü Enflasyon Raporunu, 2026 tahminleri açısından önemle takip edeceğiz.
Yeni gün başlangıcında, Asya borsalarında yeşil rengin hâkim olduğunu görüyoruz. Japonya piyasaları tatil nedeniyle kapalı konumda olurken, ABD borsalarının vadeli işlemlerinde de hafif de olsa yükseliş isteği dikkatlerden kaçmıyor. Yeni haftada ABD ile Rusya arasında başkanlık seviyesinde yapılacak görüşmenin ön plana çıkacağını düşünüyoruz. Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, 15 Ağustos'ta Alaska’da yapılacak Putin-Trump zirvesi öncesi, Kiev’in dışlandığı bir barış planının “ölü doğacağını” vurgularken, Trump'ın haftalardır Rusya'ya yeni yaptırımlar tehdidinde bulunmasına rağmen Putin ile görüşme kararı alması, Ukrayna'da toprak takası içeren bir anlaşma ihtimaline dair endişeleri artırdı. Trump-Putin görüşmesinin Rusya-Ukrayna savaşında ateşkes ve Rus petrolüne yönelik yaptırımların gevşetilmesi ihtimalini gündeme getirmesiyle bu sabah brent cinsi ham petrolün varil fiyatı 66 dolar seviyesinin diplerine kadar gevşedi.
Gözler her ne kadar Alaska’daki Trump-Putin zirvesine çevrilmiş olsa da, ABD-Çin ticaret görüşmelerinin seyri ile birlikte, Fed’in faiz politikasına yön verecek ABD TÜFE ve perakende satış verileri de yakından izlenecek. Özellikle yarın açıklanacak enflasyon verisinin, zayıf istihdam rakamlarının ardından eylül ayında 25 baz puanlık bir faiz indirimi ve yıl sonuna kadar en az bir ek indirim beklentilerini güçlendirmesi bekleniyor.
ABD borsaları yılbaşından bu yana güçlü bir ralliyle rekor seviyelere yaklaşırken, Temmuz TÜFE verisi bu ivmenin sürüp sürmeyeceğini belirleyecek. S&P 500 ve Nasdaq endeksleri tüm zamanların zirvesini test ederken, yıllık %2,8 artış beklenen enflasyonun beklentiyi aşması, faiz indirimi beklentilerini zayıflatıp hisse senetleri üzerinde baskı yaratabilir. Ancak geriye dönük bakıldığında, her anlamlı düşüşün uzun vadede alım fırsatı sunduğu da unutulmamalıdır.
Trump’ın arabuluculuğunda Azerbaycan ile Ermenistan arasında imzalanan barış anlaşması, yalnızca bölgesel istikrar açısından değil, küresel jeoekonomik dengeler bakımından da kritik bir gelişme olarak öne çıkıyor. Anlaşma kapsamında kurulacak Zengezur Koridoru’nun işletme hakkının 99 yıllığına ABD’ye devredilmesi, Washington’a Kafkasya’da stratejik bir üs kazandırırken, Türkiye ile Azerbaycan arasındaki ulaşım ve ticaret bağlantısını da doğrudan güçlendirecek.
ABD’nin arabuluculuğunda paraf edilen bu koridor, Azerbaycan ile Nahçıvan’ı Ermenistan üzerinden Türkiye’ye bağlayacak yaklaşık 32 kilometrelik stratejik bir ticaret ve ulaşım hattı oluşturuyor. Mevcut durumda, Azerbaycan ile Türkiye arasındaki kara ve demiryolu bağlantısı İran veya Gürcistan üzerinden sağlanırken, yeni hat kara, demiryolu, enerji ve iletişim altyapısıyla Türkiye'yi Avrupa ile Asya arasında ana transit güzergâh hâline getirecek. Bu gelişme, ABD’nin hasımları Rusya ve İran açısından önemli bir kayıp anlamına gelirken, Ermenistan’daki iç siyasi dengeler, güvenlik riskleri ve finansman ihtiyacı gibi zorluklar sürecin önünde duruyor. Sonuçta Zengezur Koridoru, yalnızca yeni bir ulaşım hattı değil, bölgedeki güç dengelerini Türkiye lehine çeviren, İran ve Rusya için stratejik zorluklar barındıran bir hamle niteliği taşıyor.
İktisatbank Günlük Piyasa Analiz ve Yorumu 11 Ağustos Pazartesi
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.