İktisatbank piyasa analizi: Kitlesel bir hücûm, rekor üstüne rekor... #altın

İktisatbank, 9 Eylül 2025’e ilişkin piyasa analiz raporunu yayımladı. Raporda, "Kitlesel bir hücûm, rekor üstüne rekor... #altın” ifadeleri kullanıldı.

İktisatbank'ın 9 Eylül 2025’e ilişkin Günlük Piyasa Analiz ve Yorumu şu şekilde:
Türk mali piyasalarında hafta sonu yaşanan siyasi gerginlik dün de korunmaya devam etti. Mahkeme kararıyla görevlendirilen Gürsel Tekin, polis koruması ve biber gazı müdahalesi sonrası CHP İstanbul İl Başkanlığı’na geldi. Tekin “Kayyum değilim, çağrı heyetiyim” dedi. Mevcut yönetim ve milletvekilleri barikat kurarak direnişini sürdürürken, parti binayı kapatma kararı aldı ve olağanüstü kongre için başvurdu. Savcılık soruşturma başlatırken, Adalet Bakanı yargı kararına uyulması gerektiğini söyledi. CHP lideri Özgür Özel ise yaşananları “darbe” olarak tanımladı ve dayanışma çağrısı yaptı.
Yaşanan gelişmeler ardından 15 Eylül CHP Kurultay mahkeme kararının da mutlak butlan ve kayyum olma ihtimalinin büyük ölçüde fiyatlanmaya başlanması ya da artan iç siyasi tansiyonun gündemin ilk sırasına yerleşmesi ile TL ve TL cinsi varlıklar dün satış baskısına maruz kaldı. BİST100 endeksi, bir önceki haftayı %5 düşüşle tamamlaması ardından haftanın ilk işlem gününü de %2,6 gerileme ile tamamladı. Faiz indirimi beklentisi ile daha iyimser bir seyir izleyen Borsa İstanbul bankacılık endeksi geçen hafta %7,5 düşüş kaydetmesi sonrası dün günü %1,6 düşüşle tamamladı. Türkiye'nin yabancı indinde risklerini gösteren 5 yıl vadeli CDS risk primi 10 baz puan yükselişle 274 baz puan seviyesine geldi. Siyasi gelişmeler öncesinde bu seviye 261 baz puan ile 19 Mart sürecinden bu yana en düşük seviyeye gelmişti. Döviz kuru cephesinde ise TCMB'nin yeniden defansa geçmesi ve kuru savunması ile piyasa kulislerine göre 3 milyar dolar civarında satış yaptığını işitiyoruz. USDTRY kuru 41,27 seviyelerinde bebek adımları ile yükselirken, Türk insanın bir numaralı yatırım aracı olan gram altın, ons altının korkusuz yükselişi ile birleşerek 4,840 TL seviyesine yükselerek rekorun bir adım daha yukarıya taşıdı.
OVP'nin gölgede kaldığı dünkü günde, büyümenin ve cari açığın aşağıya, enflasyon ve bütçe açığının yukarıya revize edildiğini gördük. TL'de reel değerlenme senaryosu korunurken, hedeflere nasıl ulaşılacağına yönelik somut öneriler ve adımları tam olarak göremedik. OVP ve siyasi gelişmelere karşı dün ikincil piyasada tahvil faizlerinin de yukarıya geldiğini görüyoruz. İki yıl vadeli gösterge tahvilin bileşik faizi yeniden %41 seviyesine yükseldi. Haftaya Pazartesi gününe kadar (15 Eylül) gündemin siyaset olmaya devam edeceğine kesin gözüyle bakıyoruz. Perşembe günü sonuçlanacak TCMB'nin olağan PPK toplantısı ise büyük bir merakla takip ediliyor. Her ne kadar başta yabancı kurumlar olmak üzere daha azı fiyatlansa da, 300 baz puan indirimin hâlen masa üzerinde olduğunu düşünmeye devam ediyoruz. Artan siyasi risklerin gölgesinde TCMB'nin ve ekonomi yönetiminin işinin oldukça zor olduğunu düşünüyoruz. Siyasi risk dışarıda tutarak değerlendirirsek, TCMB'nin faiz indirimlerine devam etmesi gerektiğini çok net bir şekilde belirtmemiz gerekiyor.
Yurt dışı cephede ise Fransa’da parlamento, bütçe ve borç azaltma planı üzerinden yapılan güven oylamasında Başbakan Bayrou hükûmetini düşürdü. 364’e karşı 194 oyla güvenoyu alamayan Bayrou, salı günü istifasını sunacak. Cumhurbaşkanı Macron, son iki yılda beşinci kez yeni bir başbakan atamak zorunda kalacak. Ancak parçalı meclis aritmetiği nedeniyle yeni hükûmetin de bütçe geçirmesi zor görünüyor. Yaklaşık %114’e ulaşan borç/GSYH oranı ve AB sınırının iki katına çıkan bütçe açığı Fransa’yı zor durumda bırakırken, muhalefet erken seçim çağrıları yapıyor. Piyasalarda büyük bir şok yaşanmasa da, yaklaşan kredi notu değerlendirmeleri ve artan borçlanma maliyetleri ülkenin finansal kırılganlığını öne çıkardığının altını çizmek gerekiyor. Euro Bölgesi’nin en büyük ikinci ekonomisi artık Yunanistan ve İspanya’dan daha yüksek maliyetle borçlanırken, siyasi çıkmazın uzun sürmesi, ülkeyi Euro Bölgesi’nin yeni hasta adamı hâline getirme riski taşıyor.
Normal şartlarda Avrupa'nın en büyük ikinci ekonomisinde kamu maliyesinin zorda olması ve bir türlü hükûmet kurulamaması nedeniyle ortak para birimi EUR'nun da baskı altında kalması hatta anlamlı oranda değer kaybetmesini beklerdik. Ancak, FED'in haftaya çarşamba günü sonuçlanacak olağan FOMC toplantısına yönelik 25 baz puan faiz indirimine kesin gözüyle bakılırken, hatta 50 baz puan faiz indirimi de bu sabah vadeli kontratlar cılız da olsa %10 ihtimal ile fiyatlanırken, EURUSD paritesi, 1,1765 seviyesine yükselerek son iki ayın zirvesini test etti. Trump’ın Fed üzerinde sürdürdüğü yoğun baskı doların üzerinde Demokles'in kılıcı gibi sallanırken, küçüğünden büyüğüne yatırımcıların altına adeta kitlesel bir akın yapmasının da gerekçesi daha net görülüyor.
Bu minvalde, haftanın son iş günü zayıf gelen istihdam verileri ardından kısa bir süreliğine de olsa 3,600 dolar seviyesine dokunan ve tüm zamanların zirvesini test eden altının ons fiyatı, bu sabah 3,655 dolar seviyesine kadar gelerek, kısa vadede ön plana çıkardığımız 3,700 dolar seviyelerine emin adımlar ile yürüdüğünü görüyoruz. Benzer bir şekilde, gümüşün ons fiyatı da 41,65 dolar seviyesine kadar yükselerek son 14 yılın yeni zirvesini test etti. Herkesin altına hücûm ettiği bir ortamda, gümüşün yükselişinin henüz tam olarak da istediğimiz tempoda olmadığını söylememiz gerekiyor. Altın gümüş rasyosu da bu hafta altın lehine hareket ederek 88,40 seviyesine yükseldi. Daha basit bir anlatımla, bir ons altın almak için kaç ons gümüş vermek gerektiğini gösteren bu rasyonun 78 seviyesinin altına doğru bir yönelme ile gümüşün destek bulacağını düşünüyoruz. Benzer bir şekilde, Bitcoin 111bin dolar seviyelerinde yatay seyrini korurken, bitcoin altın rasyosu da altın lehine ilerleyerek 30,50 seviyesine geldi (bakınız grafik).
Siyasi cephede ise Japonya Başbakanı Ishiba’nın istifası, Fransa'da Başbakan Bayrou’nun düşürülmesi, Arjantin’de hükûmetin seçim yenilgisi (Merval %13,3 geriledi) ve Endonezya’da maliye bakanı değişikliği piyasaları tedirgin etse de, doların zayıf seyri para birimlerindeki kayıpları sınırladı. ABD'de 10 yıllık tahvil getirisi %4,03 seviyesine gelerek son beş ayın en düşük seviyelerine yakın seyrederken, petrol ise OPEC+’ın beklenenden düşük üretim artışı sonrası hafif de olsa yükseldi. Piyasa aktörleri, yön tayin edebilmek adına perşembe günü ABD'de açıklanacak TÜFE verisini dört gözle beklerken, faiz indirim beklentisinin ana tema hâline dönüşmesi ile ABD borsaları dün geceyi rekor seviyelerde tamamladı. Yeni gün başlangıcında, gösterge endeks Tokyo borsası, siyasi gelişmeler (istifa) ardından yatay bir seyir izlerken, Tayvan, Hong kong ve Kore borsaları %1 yükseldi. ABD borsalarının vadeli işlemlerinde de bu sabah yükseliş isteğinin hâkim olduğunu görüyoruz.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.