AİHM Rum yönetiminin aylarca ara bölgede tuttuğu sığınmacıların başvurusunu kabul etti

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Rum yönetimi kabul etmediği için aylarca ara bölgede mahsur kalan siyasi sığınmacıların başvurusunu kabul etti ve Rum makamlarına bazı sorular yöneltti.

Politis “AİHM’den Yeni ‘Zil’ Riski… Siyasi Sığınmacıların Başvurusunu Kabul Etti” başlığıyla birinci sayfadan aktardığı haberde AİHM’in Rum makamlarından, 10 Eylül 2025’te sona erecek dostane anlaşma sürecine hazırlık aşamasına girileceği için 12 hafta içerisinde cevap beklediği yer aldı.

Gazete Rum makamlarının geri itme, sığınma prosedürlerine erişim hakkını engelleme, insanlık dışı ve aşağılayıcı muamele, şiddet, bazı durumlarda yasadışı tutuklama ve uzun süre çok kötü şartlar altında yaşamaya mecbur etmekle suçlandığını yazdı.

Habere göre 2024’ün büyük bölümünde ara bölgede mahsur kalan 21 kişi, AİHM’e başvurularında ara bölgeye, temmuz ve ağustos 2024 olmak üzere iki ayrı tarihte ve KKTC’nin kontrolünde olmayan noktalardan giriş yaptıklarını belirttiler.

Sığınmacılar Rum makamlarına siyasi sığınma başvurusu yapma arzularını sözlü ilettiklerini ancak yasadışı şekilde, şiddet kullanılarak ve yılanlarla dolu ara bölgeye geri itildiklerini, 2 ile 4 ay arasında mahsur kaldıkları ara bölgede barınak, gıda, tıbbi yardım olmaksızın yaşamak zorunda bırakıldıklarını kaydettiler.

AİHM’in Rum makamlarından cevap beklediği soruları arasında, sığınmacıların şikayet ettiği durumların, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 1’inci maddesi uyarınca Rum yönetiminin yetkisi dahilinde olup olmadığı, yani Rum yönetiminin ara bölgede yetkisi olduğuna, dolayısıyla ara bölgeden gelen sığınmacıları kabul etmek zorunluluğu olduğuna inanıp inanmadığı da var.

Gazete Rum yönetiminin, ara bölge üzerinden Güney Kıbrıs'a ulaşan sığınmacıların kendi yükümlülüğü olduğunu kabul etmediğini ve bu insanları sığınma sistemine kabul etmeyeceğini ortaya koyduğunu hatırlattı.

AİHM’in Rum makamlarından cevap beklediği diğer bir soru da geri itmeler konusunda Sözleşme’nin 3’üncü maddesinin ihlal edildiği prosedürler olup olmadığı ve ara bölgede mecbur bırakıldıkları yaşam şartlarının Sözleşme’nin 3’üncü maddesi tahtında insanlık dışı ve aşağılayıcı olup olmadı.  AİHM ayrıca sığınmacıların özgürlüklerinden mahrum edilmesinin Sözleşme’nin 5’inci maddesinin 1’inci paragrafına uygun olup olmadığını sordu.

Gazete farklı kişiler tarafından Uluslararası Koruma İdare Mahkemesi’ne yapılmış Rum yönetiminin sığınma prosedürlerine hemen erişim sağlamayı ihmal etmesi ile ilgili 29 başvuru daha bulunduğunu hatırlattı.

AİHM’in, 8 Ekim 2024’te, Suriyelileri denizde geri itmesi sebebiyle Rum yönetimi aleyhindeki mahkumiyet kararının Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin izleme prosedüründe bulunduğu da habere eklendi.