SAĞLIK
okuma süresi: 9 dak.

Özlem Gürkut: 5 ilaçtan 3'ü eczanelerde bulunmuyor, sağlık hizmeti ulaşılmaz hale geldi

Özlem Gürkut: 5  ilaçtan 3'ü eczanelerde bulunmuyor, sağlık hizmeti ulaşılmaz hale geldi

Tıp-İş Başkanı Dr. Özlem Gürkut, kamu hastanelerine başvuruların katlanarak arttığını belirterek, reçetelerde yer alan 5 ilaçtan 3'ünün eczanelerde bulunamadığını ve ülkede sağlık hizmetinin hem çok pahalı hem de ulaşılması güç bir hâle geldiğini söyledi.

Yayın Tarihi: 07/05/25 10:10
okuma süresi: 9 dak.
Özlem Gürkut: 5  ilaçtan 3'ü eczanelerde bulunmuyor, sağlık hizmeti ulaşılmaz hale geldi

Tıp-İş Başkanı Dr. Özlem Gürkut, Kıbrıs Postası TV’de yayınlanan ve Canan Onurer’in hazırlayıp sunduğu Sabahın Haberleri programına konuk oldu.

Özlem Gürkut, hekimlerin yer değişikliğine değinerek, Sağlık Bakanı’nın ilgili hekimlerle görüşmeyeceğini açıkça ifade ettiğini belirterek, bu tutumun sendika tarafından kabul edilemez olduğunu söyledi. Gürkut, “Bugün, yani çarşamba günü, kendisiyle iletişime geçtiğimizde önce meşguldü. Daha sonra bizleri arayarak bu konunun çok siyasallaştığını, kamuoyunda ve basında fazla yer bulduğunu söyledi. Bu nedenle sadece sendikayla görüşeceğini, hekimlerle birebir görüşmek istemediğini belirtti. Biz ise sendika olarak bu tutumu kabul etmediğimizi söyledik” dedi.

“BU DEĞİŞİKLİKLERİN BİR PROJEYE DAYANDIĞINI SÖYLEYEBİLMEK İÇİN ORTADA BİR PROJE OLMALI”

Gürkut, temel sağlık hizmetlerine dair henüz somutlaşmamış bir projeye dayandırılan hekim görevlendirmelerine karşı çıktı.

Gürkut, “Ortada halk sağlığı uzmanı yokken, geleceği yalnızca varsayılıyor. Elbette ülkemize bir halk sağlığı uzmanının gelmesi önemlidir. Ancak bu değişikliklerin bir projeye dayandığını söyleyebilmek için o uzmanın gelmiş, sorunları yerinde tespit etmiş, çözüm önerileri geliştirmiş ve ülke koşullarıyla uyumlu bir plan hazırlanmış olması gerekir. Ne yazık ki henüz böyle bir uzman yok; dolayısıyla ortada bir proje de yok. Buna rağmen Sayın Bakan ve Müdür, bu değişikliklerin proje kapsamında yapıldığını söylüyor” ifadelerini kullandı.

“GELİNEN NOKTADA MAĞDURİYET YARATILMIŞTIR”

Tıp-İş olarak çözüm için diyalog arayışında olduklarını vurgulayan Gürkut, Bakan ile birçok kez görüştüklerini; Temel Sağlık Hizmetleri Dairesi Müdürü ile de defalarca temasta bulunduklarını belirtti.

Gürkut konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Dedik ki, hekimleri alalım, birlikte oturalım. Siz bize planınızı anlatın, biz de sendika olarak görüşlerimizi sunalım ve ortak bir çözüm bulalım. Sayın Bakan, pazartesi sabahı hekimlerin müdür ve müsteşarla görüşeceğini söylemişti. Ancak bu toplantıyı iptal etti. Görüşmeyi çarşamba gününe erteledi.”

Görev değişikliklerinin kamu yararı adı altında yapıldığını belirten Bakan’ın, eleştirileri “siyaset yapıyorlar” diyerek savuşturduğunu ifade eden Gürkut, “Buna rağmen, ‘sadece bu ikisi değil, siyaset yapıyorlar, o yüzden karşı çıkıyorlar’ demek meseleyi saptırmaktır. Söz konusu hekimler hiçbir şey yapmadı. Biz de sendika olarak bu sorunu diyalogla çözmek istedik” dedi.

Gürkut, görev değişikliklerinin bazı hekimler için olumlu olabilirken, sınavla hak ettiği pozisyona gelen bir hekimin geri çekilmesinin kabul edilemez olduğunu ifade etti.

Gürkut, “Örneğin, periferden merkeze alınan biri için olumlu bir adım atılmış olabilir. Ancak yıllarca periferde çalışıp sınavları başarıyla geçerek hak ettiği pozisyona gelen bir hekimin geri adım attırılması elbette itirazlara neden olacaktır” şeklinde konuştu.

Gürkut, ülkede artan nüfusa, derinleşen yoksulluğa ve sağlık hizmetlerindeki erişim krizine dikkat çekti.

Gürkut, kamu hastanelerine başvuruların ciddi şekilde arttığını belirterek, yaşanan sıkıntıları şöyle anlattı:

“Bizi defalarca arıyor hastalar. Nüfusun çok hızlı arttığını çok net biliyoruz. Bizi eleştirmek isteyenler ‘Nüfus ne kadar arttı ki?’ diyor. Yoksulluk arttı. İnsanlar daha önce cepten ödeyerek sürdürdüğü sağlık hizmeti satın alma işlerini artık yapamaz hale geldi. Kamu hastanelerine başvuru çok ciddi şekilde artmakta. Biz bunu görüyoruz. Randevu almaya çalışın, halk her gün bunu yaşıyor. Polikliniğe zar zor geldiniz diyelim, eczaneye gittiniz; beş kalemlik reçetenin yalnızca ikisini bulabiliyorsunuz. Kalanlar için ‘Elimizde yok’ mührü vurulup hasta dışarı gönderiliyor. Hastalarım, ‘Bir şurup 850 lira olmuş, reçete yazın lütfen’ diyor. Ülkede sağlık hizmeti çok pahalı, ulaşılmaz durumda. Doktorlar sürekli kilometrelerce yol kat ediyor. Gece Cengiz Topel’de nöbet tutmuş oluyor bir hekim, ertesi gün Burhan Nalbantoğlu’nda mesaiye başlıyor. Ben Nalbantoğlu’nda 20 yılı doldurdum, hâlâ nöbet tutuyorum. Hatta birkaç aya emekli olacak arkadaşlarımız da hâlâ nöbet tutuyor. Çünkü doktor sayımız çok kısıtlı.”

“PLANSIZLIK SAĞLIK SİSTEMİNİN EN BÜYÜK SORUNU”

Sağlık sistemindeki en büyük sorunun plansızlık olduğunu söyleyen Gürkut, “Biz ne diyoruz? Kendi toplumumuzun verilerine ve ihtiyaçlarına göre planlama yapmamız gerekiyor. Bu nedenle planlamayı ya bizim yapmamız ya da bu sürecin orkestra şefi olmamız lazım. Ancak projeler hep Türkiye'nin bize hastane yapacağı gibi, içinde bizim hiç olmadığımız şekilde anlatılıyor.” dedi.

“BURHAN NALBANTOĞLU HASTANESİ’NE DAİR BELİRSİZLİK ENDİŞE YARATIYOR”

Burhan Nalbantoğlu Hastanesi’nin tadilat nedeniyle başka bir hastaneye taşınacağının açıklanmasına rağmen, ortada net bir plan olmadığını söyleyen Gürkut, “Burhan Nalbantoğlu Hastanesi yıkılacak mı, iki parçaya mı bölüneceğiz, bilmiyoruz. Herkes endişeli ve gergin çünkü hastane hâlihazırda 4-5 ayrı binada hizmet veriyor. Bu da ciddi personel, hekim ve hemşire eksikliğine yol açıyor” şeklinde konuştu.

“SINIRLI SAĞLIK PERSONELİYLE HİZMET SÜRDÜRMEK MÜMKÜN DEĞİL”

Gürkut, sağlık personeli yetersizliği nedeniyle hizmette aksaklıklar yaşandığını belirtti:

“Nöbetlerde, yani mesai saatleri dışında hastalarımıza hizmet vermekte zorlanıyoruz. Örneğin, yoğun bakıma hasta taşımak için personel istediğimizde genellikle ‘şu anda acil serviste kaza var, sadece iki personel var, size gönderemeyiz’ gibi hizmeti aksatan durumlarla karşılaşıyoruz. Bu kadar sınırlı sağlık personeliyle Lefkoşa’da iki parça hâlinde hastane hizmeti nasıl sürdürülecek? Bunu kimse açıklamıyor çünkü aslında ortada doğru düzgün bir plan yok.”

“HEKİMLER, GÖREV DEĞİŞİKLİĞİNİ ELLERİNE YAZI ULAŞINCA ÖĞRENİYOR”

Sağlık sisteminin yönetimine dair yapılar kâğıt üzerinde yer alsa da, işlevsel olmadığını ifade eden Gürkut, “Hastane yönetim konseyleri ya da temel sağlık hizmetlerinde benzer yönetim yapıları öngörülüyor. Bu konseylerin düzenli olarak toplanması gerekiyor. Ancak ne yazık ki bu toplantılar yapılmıyor. Tabipler Birliği, hemşireler sendikası ya da kamuda yetkili diğer sendikalar bu süreçlere dahil edilmiyor. Hekimler görev değişikliklerini ellerine yazı ulaşınca öğreniyor” şeklinde konuştu.

“TECRÜBELERDEN YARARLANMAK BU ŞEKİLDE OLMAZ”

Tecrübeli hekimlerin plansız görevlendirmelerle mağdur edildiğini savunan Gürkut, “Siz, 25 yıllık tecrübeye sahip, birinci derece sorumlu hekim kadrosundaki bir doktoru haftanın iki günü bir sağlık ocağına, üç günü ise başka bir küçük sağlık merkezine gönderiyorsunuz. Ardından da bunun kamu yararına olduğunu, hekimin tecrübesinden bu şekilde faydalanacağınızı söylüyorsunuz. Ancak tecrübelerden yararlanmak bu şekilde olmaz” dedi.

“BU TUTUM ÇALIŞMA BARIŞINI BOZAR, VERİMLİLİĞİ DÜŞÜRÜR”

Gürkut, bu tür uygulamaların hizmette aksamalara yol açtığını, çalışma barışını ve verimliliği bozduğunu ifade etti:

“Hekimlerin danışmanlık yapması ya da eksik görülen alanlarda görevlendirilmesi yıllardır bilinen bir uygulamadır; ancak bunun planlı, adil ve hizmetin gereklerine uygun şekilde yapılması gerekir. Bu tür uygulamalarla mağduriyet yaratılmamalıdır. Halkın ve hastaların tepkisinden de anlıyoruz ki, kadrolu iki çalışkan hekim arkadaşımız mağdur edilmiştir.”

TIP-İŞ SAAT 12.30’DA SAĞLIK BAKANLIĞI ÖNÜNDE AÇIKLAMA YAPACAK

Tüm bu yaşananların ardından Gürkut, kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla bugün saat 12.30’da Sağlık Bakanlığı önünde bir basın açıklaması yapacaklarını duyurdu.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Levent Kutay
Levent KUTAY'dan
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.