Mülk konusundaki gerçekler unutturulmamalı

Yayın Tarihi: 30/07/24 07:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

KKTC’de bazı kişiler sırf yabancılara yaranmak, bazı zayıf halkalar da sözde ilerici, çözümden ve barıştan yana görünmek amacı ile mülk konusunda, Rum tezlerini savunmakta ve KKTC koçanlarını tartışma konusu yapmaktadır.

Toplumlararası çatışmaları başlatan Rum tarafının, Türklere 1955-59’da EOKA ve 1963-74 döneminde sebep olduğu maddi ve manevi zararları göz ardı ederek, bir de kuzeyde kalan eski mallarına yeniden sahip olmak istemesini haklı göstermeğe çalışıyorlar.

Oysa şimdiye kadar dünyanın hiçbir döneminde ve yerinde, saldırgan ve savaşı başlatan tarafın bir de kayıpları için tazmin edildiği görülmedi.

Yakın geçmişte Çekoslavakya’dan sürülen 3 milyon Alman’ın taşınmaz mallarına hiç ödeme yapılmadan el konulmuştu.

Balkanlardan göç etmek zorunda bırakılan ve Girit’te katledilen Türklerin mallarına da, hiç tazminat ödenmeden el konulmuştur.

KKTC uluslararası tanınmış olmamakla birlikte, varlığı ve yasaları ABD Federal Mahkemesi http://online.wsj.com/pu…/resources/documents/PLOPAbrief.pdf) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi(..(AİHM'in http:hudoc.echr.coe.int/sites/eng/gapes/search.aspx…) tarafından tanınmıştır. Bu nedenle KKTC’nin verdiği tapular yasal ve geçerlidir.

Sırf Rum tarafının anlaşmaya razı edilmesi amacı ile, ödün verilmesini savunan ve değişik görüşte olanları da çözüm istememek, hak yiyici, gaspçı diyerek haksızca suçlayıp susturmaya çalışan zayıf halkalara, bazı gerçekleri hatırlatmakta yarar görürüm.

Tarım ve Tabii Kaynaklar Üyeliği 1970 yılı raporuna göre:

1. Ada çapında ekilebilen tüm tarım arazi alanı: 2,698,000 Dönüm;

2. Türklerin sahip olduğu tarım arazisi alanı: 751,200 Dönüm ( %26)

3. Tüm ada halkının hak sahibi olduğu orman alanı: 1,296,500 Dönüm (%18.8)

4. Tüm Kıbrıs’ta Tarıma uygun olmayan arazi alanı: 1,095,000 Dönüm(%15.9)

5. Yerleşim yerleri yollar, derelerin kapsadığı alan: 480,000 Dönüm (%7)

Koçanlı Türk mallarına ek olarak, adanın %27.5’i olan orman, mera ve  hali arazilerinde de hakkımız vardır. Bu rakamlara göre, halen elimizde bulunan adanın %36’sına razı olmamız fedakarlıktır.

Güneyde olağanüstü değere sahip, Evkafa ait taşınmaz mallar vardır. Ayrıca İngiliz idaresi, 1907’de çıkardığı Taşınmaz Mal tescil ve Değerlendirme yasası ve buna bağlı zaman aşımı gerekçesi ile 291,958 dön. Araziyi, Vakıf statüsünden çıkararak, Rumların adına kaydetti.(A.Haşim)

KKTC de bazı kişiler İngiliz döneminde gasp edilen ve haksızca Rumların üzerine kaydedilen Vakıf ve Türklere ait  taşınmaz mallar için zaman aşımı  nedeniyle hak talep edemeyeceğimizi ileri sürmektedir. Fakat zaman aşımı sadece bizim aleyhimize kullanılamaz. Eğer zaman aşımı geçerli ise, yarım asır önce Türklerin üzerine kaydedilen, güneye göç eden Rumların taşınmaz malları için de geçerli sayılmalı.

Kuşkusuz ayni adada yaşayan iki halkın artık barış anlaşması yapmaları, tüm ilgili tarafların çıkarınadır. Ancak sadece Türk tarafının istemesi ile Rumlarla bir anlaşma yapılması mümkün değildir.

Sadece Rum tarafının istediği ödünlerin verilmesi de , Türk tarafının savaşta yenilgiye uğratılmış taraf gibi, teslim anlaşmasını kabul etmesi anlamında olur.

Sonuç olarak, halen Rum yetkililerinin açıklamaları, yaklaşık  yarım asırdan beri sürdürülen görüşmelerindeki tutumlarında değişiklik olmadığını ve adanın tümüne sahip olmalarına zemin hazırlayabilecek çözüm peşinde olduklarını gösterir.

Rum tarafının  adanın tümünde egemen olmak isteğinde ısrar etmesi durumunda, artık arkalarından daha fazla koşmaktan vazgeçerek, birleşme dışındaki çözüm seçeneklerine yönelmeliyiz.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Levent Kutay
Levent KUTAY'dan
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.