40 bin TL Avukat parası mı olur!

Bu ülkede Zekai Altan'ı tanımayan yoktur!

Önce kendisini sonra bütün ailesini turizme adadı…

İyi halt etti!

İçinde bulunduğu duruma bakın;

Kalkınma Bankası'ndan aldığı krediyi alamadı ve mahkemeye verildi!

Bankanın avukatları Altan'dan faiziyle birlikte tam 40 bin TL istiyorlar…

Çünkü bir kerede bitirilmesi gereken dava tam 10 duruşma sonrasında bitirilmiş!

Zekai Altan işte bunun için isyan ediyor…

Dün bu konuda minicik otelinin önünde eşiyle çocuklarıyla eylem başlattı, haciz memurlarını bekledi…

Ama gelmediler!

Çünkü basın da yanındaydı…

Her haldi basında boy göstermekten korktular!

Burada haciz memurlarını filan eleştirmiyoruz çünkü ne görev verilirse onu yapıyorlar…

Otele haciz koyacaklar ve bu parayla avukatlar ödenecek!

Bu arada önemli bir ayrıntı;

Kalkınma Bankası avukatlarına maaş filan ödemiyor!

"Saldırın borçlunun üzerine kapın parayı" deniliyor, gerisi ortada zaten…

Sevgili Zekai Altan, canım kardeşim, çok değerli dostum;

Senin hiç başka bir derdin kalmamıştı da gittin Kıbrıs kültürünü turiste tanıtmak için eko turizme girdin!

Seni yıllar önce ta o eski OTEM'den beri tanırım ve turizm gönüllüsü olmanı taktir ederim ama bu memlekette yararlı bir iş yapanın sen hiç hayır ettiğini gördün mü!

Büyük sermayenin elektrik borcu kapatılır, senin gibi kredi çekip ödemeyenlere göz yumulur ama iş garibana gelince hep işler tamamen ters yüz olur!

Sonra da gelsin kapına haciz memurları…

Gençliğini turizme adadın, üstelik aileni de bu işe alet ettin, Kıbrıs Türk kültürünü tanıtmaya kalktın, 3 bin yıllık tarihi değeri çok büyük olan mağaraya onca yatırım yaptın aldın mı şimdi bütün bu yurtsever çalışmalarının karşılığını!

Oh olsun sana diyeceğim işte yüreğim elvermiyor…

Sevgili okuyucu;

Zekai Altan bu ülkenin turizm sevdalısı bir evladıdır ve bu işler için ömrünü vermiştir.

Şimdi düştüğü durumu görüyor musunuz?

Alın terini döktüğü, çok uykusuz geceler geçirip varını yoğunu döktüğü, eko turizm yapacak diye, kültürümüze sahip çıkacak onu tanıtacak diye kendini yiyip bitiriyor ve avukat parasını ödeyemediği için kendisine 40 bin TL'lik haciz emri çıkartılıyor!

Dün konuyla ilgili bir basın toplantısı düzenledi ve uzunca bir açıklama yaptı…

Ama açıklamanın sonundaki şu son cümle var ya…

İnsanın yüreğinin burkulmaması elde değil;

"Ödenmesi talep edilen Avukat masrafları bir müşavirin yıllık maaşının %60 ve Kalkınma Bankası eski müdürünün ve şu anda yeniden Kalkınma Bankası genel müdürünün müşavirlik dönemindeki maaşının da %41 oranındadır.

Gelirler: Ailece hiçbir gelirimiz yok. Ödemeleri yapacak dönümlerce mal varlığımızda yok. Yatırımı eşdeğer puana karşılık yaptığımız bir Rum evine yaptık.Taksitleri tamamlamak için ek işler yapıyorum. TV programları ve DAÜ'de part time ders vererek. Kasım 2015Nisan 2016 ve sonrası Otel doluluk oranı şu an itibarı ile % 1.

Borçlular: 11.000.00 TL. Elektrik ve diğer taksitleri ödemek için.

Piyasa konusunda ciddi bir sorun yaşamıyoruz. İşletme kendini idame ediyor. Elektrik ödemeleri aksatılarak ve yapılandırılarak ödeniyor.

Banka alacaklıları: Evim halen daha ipotekte. Taksitleri aksatılarak ödeniyor.

Oğlumun evinde su yok. Ödeme gerekiyor

Kızımın düğününü yapamıyoruz

Otelde bakım onarım yapılamıyor. Kaliteyi de kaybediyoruz.

Tanıtımı yapmıyoruz. Avukat ve Kalkınma ile uğraşıyoruz.

Türkiye'de sağlık kontrollerim aksamıştır…"

Olmadı Sayın Akıncı!

Cumhuriyet Meclisi dün Cumhurbaşkanlığı bütçesini görüştü;

Burada merakla beklenen örtülü ödenek ile hane halkı yardım kaleminin yeni bütçede olup olmayacağıydı!

Sonucu öğrenince doğrusu üzüldük…

Her iki kalem de yeni Cumhurbaşkanlığı bütçesinde yer aldı ve eski tas eski hamam meselesi devam edecek!

Komitede Müsteşar Gürdal Hüdaoğlu örtülü ödeneğin devamını istedi…

Hem de şeffaflık sağlanmadan ve artırılarak!

Ayrıca hane halkı kalemi de eskiden olduğu gibi devam edecek…

Yasal düzenleme ne oldu?

"Sayın Özadam:

Aşağıdaki yazıyı 02/09/2015 tarihinde size yazmıştım ve sizde ilgilenip 03/09/2015 tarihinde yayınlamış ve bakan bey de Sosyal Sigortalar Dairesi müdürü Kasım Beyi arayıp gerekli talimatı vermiş Kasım bey de size en kısa sürede yasal düzenlemenin yapılacağı konusunda bilgi vermişti. Öncelikle ilginize ve duyarlılığınıza çok teşekkür ediyorum. Şimdi sorun şu, 2 aylık süre geçmesine rağmen bu konuda herhangi bir yasal düzenleme yapılmamış bu arada ilgili bakanda değişmiştir.Evlilik yardımı için nikah tarihinden itibaren 90 günlük başvuru yapma süresi dolmak üzeredir.Vatandaşın mağdur edildiği bu yasal açıklık ne zaman giderilecektir.Bu yasal düzenleme yapılsa bile bu konuda mağdur olan sigortalıların durumu ne olacaktır.

''Sosyal sigortalar dairesi yeni evlenen çiftlere toplamda 720 gün yatırımı varsa iki asgari ücret tutarında evlilik yardımı adı altında yardım yapmaktadır.Bu uygulama 16/1976 sayılı yasada mevcut olup son düzenlenen sosyal güvenlik yasasında da aynen yer almıştır.Ancak çok ilginç ve çok saçma olan bir durum bu noktada ortaya çıkmıştır. 2014 yılında öğretmenlik kadrosuna atanan arkadaşım 2015 yılı ağustos ayında evlenmiş ve nikah kıymıştır.Evlilik yardımı için Gazimağusa Sosyal Sigortalar Dairesine başvuru için gittiğinde ona söylenen Sosyal güvenlik yasası geçmeden yeterli gün sayısı 1.300 gün yatırımı olmasına rağmen Şu anda kendisinin Sosyal Güvenlik Yasasına tabi olduğu ve burada sadece 440 günün bulunduğu gerekli olan 720 günlük yatırımı olmadığı için evlilik yatırımı alamayacağı olmuştur.

Şimdi sormak istiyorum sosyal yardımlarda (evlilik,doğum,işsizlik,emeklilik v.s.) bulunma bahanesiyle aynı kuruma benim maaşımdan 1.740 gün para kesildikten sonra gerekli yatırım gün sayısı 720 iken benim var olan 1.740 günlük yatırımıma rağmen neymiş efendim 440 ını sosyal güvenlik yasasına aktarıp geri kalan günlerimi eski yasada bırakıp hak etmiş olduğum evlilik yardımını ödememek adalet midir.

Böyle kazanılmış bir hakkı bertaraf eden bir yasa nasıl düzenlenebilir lütfen bu yasayı yapan arkadaşlar cevaplasın.''

(Kazım DİNGİL)