Devletin "Hayalet" Vatandaşı!

Yayın Tarihi: 26/12/25 05:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Kuzey Kıbrıs’ta bürokrasi bazen öyle bir noktaya evrilir ki, mantık sınırlarını zorlamak yetmez, o sınırları paramparça eder. Bugün size, 49 yıldır bu toprakların havasını soluyan, ekmeğini yiyen ama devletin "hem var hem yok" dediği bir insanın trajikomik hikayesinden bahsedelim.

Hikayemizin kahramanı 1964 doğumlu. Henüz 13 yaşındayken, 1977’de bu adaya ayak basmış. O dönemdeki Kıbrıs Türk Federe Devleti kimliğini cebine koymuş. Tüm ailesi bu devletin vatandaşı olmuş. Kendisi ise tam 49 yıldır, yani yarım asra yakın bir süredir adadan dışarı adım bile atmamış.

Buraya kadar her şey normal görünüyor değil mi? Asıl skandal şimdi başlıyor: Bu kişi, resmi kayıtlara göre "KKTC vatandaşı değil."

Şimdi sıkı durun; vatandaş saymadığınız bu bireyin adına seçmen kartı çıkıyor! YSK listelerinde adı çarşaf çarşaf yayınlanıyor, kimlik numarası sistemde tanımlı, sandığa gitmesi için davetiye gönderiliyor.

Sormak lazım: Vatandaş olmayanın seçme hakkı nasıl olur? Eğer seçmense, neden vatandaşlık haklarından mahrum? Eğer vatandaş değilse, o seçmen listeleri hangi karanlık dehlizlerde hazırlanıyor?

Bu durum basit bir "sistem hatası" denilerek geçiştirilemez. Bu, devletin ciddiyetine sürülmüş kara bir lekedir. Bir yandan "vatandaş değilsin" diyerek kapıları yüzüne kapatacaksınız, diğer yandan "gel oy kullan" diyeceksiniz. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu!

Daha da acısı, bu birey mental retardasyon (zihinsel engel) ile yaşam mücadelesi veriyor. Devletin koruması, şefkati ve sosyal güvencesi altında olması gereken özel bir birey, 49 yıl boyunca bürokratik bir "araf"ta bırakılmış. Kendi hakkını arayamayacak durumda olan bir insanın, tüm ailesi vatandaşken bu denli dışlanması hangi vicdana sığar?

Seçmen listelerindeki bu tutarsızlık tek bir şeyi işaret ediyor: Kayıt dışı bir yönetim anlayışı ve denetimsizlik. 1. Ya seçmen listeleri şişirilmiş ve içinde vatandaş olmayan "hayaletler" var; 2. Ya da vatandaşlık işlemleri keyfi, hantal ve liyakatten uzak bir şekilde yürütülüyor.

49 yıl kesintisiz yaşayan, ailesi vatandaş olan ve sağlık sorunları bulunan birine vatandaşlık vermeyip, sadece sandık başında hatırlamak; halkla dalga geçmektir. Bu durum, KKTC’deki nüfus ve vatandaşlık politikasının ne kadar içler acısı bir halde olduğunun en somut kanıtıdır.

Bu trajedinin sorumluları kim? İçişleri Bakanlığı mı, Muhaceret Dairesi mi yoksa Yüksek Seçim Kurulu mu? Bu kaosu düzeltmek için bir 49 yıl daha mı bekleyeceksiniz?

Tebrik Karın Doyurmuyor!

Kıbrıs Türk halkı, değişim umuduyla sandığa gitti ve iradesini ortaya koyarak Tufan Erhürman’ı Cumhurbaşkanlığı makamına taşıdı. Seçimlerin üzerinden haftalar geçti ama Saray’ın kapısında biriken kalabalıklar, çiçek buketleri ve "hayırlı olsun" kuyrukları bir türlü bitmek bilmiyor.

Yanlış anlaşılmasın; nezaket bu toprakların harcıdır, gelenekseldir. Ancak bugün KKTC’nin içinde bulunduğu durum, "nezaket" sınırlarını çoktan aşmış, bir "zaman israfı" krizine dönüşmüştür.

Sokaktaki vatandaşın derdi boyunu aşmış durumda. Ekonomik daralma iliklerimize kadar işlemiş, elektrik kesintileri rutin hale gelmiş, sağlık sistemi can çekişiyor ve yazdığımız gibi; 49 yıldır bu ülkede yaşayıp "hayalet" muamelesi gören insanlarımızın bürokratik dramları çözüm bekliyor.

Peki, Saray’da ne oluyor? Dernekler, birlikler, spor kulüpleri ve "hatırlı" dostlar sıraya girmiş; fotoğraf kareleri havada uçuşuyor. Cumhurbaşkanlığı’nın sosyal medya hesapları, icraat duyurusu yerine adeta bir "ziyaretçi albümüne" dönüşmüş durumda.

Vatandaş artık fotoğraf karesi değil, icraat dosyası görmek istiyor. Çünkü bu memleketin tebriğe değil, kurtuluşa ihtiyacı var!

Türkiye'de son dönemde yaşanan ve ne yazık ki ölümle sonuçlanan hatalı ilaçlama vakaları, bizde de haklı bir endişe yarattı. Bir ailenin evinde huzurla uyurken, komşusunun veya kendisinin yaptırdığı bilinçsiz ilaçlama yüzünden yok olması, "Sıra bize ne zaman gelecek?" sorusunu sorduruyor.

Bu can yakıcı konuyu, KKTC gerçekleri üzerinden sorgulayan bir köşe yazısı formatına getirdim:

İlaçlamada "Denetim" Nerede?

Türkiye’den gelen haberler kan donduruyor; apartman dairelerinde yapılan bilinçsiz ilaçlamalar yüzünden gencecik insanlar, bütün bir aile yok olup gidiyor. Peki, deniz aşırı bu trajediler bize ne anlatıyor? Bizim "cennet adamızda" durum ne kadar güvenli?

KKTC’de ilaçlama konusu tam bir yetki karmaşası içinde gibi görünüyor. Tarımsal ilaçlar söz konusu olduğunda adres Tarım Dairesi, kamusal alanların ilaçlanmasında Belediyeler, halk sağlığı ve haşere mücadelesinde ise Sağlık Bakanlığı devreye giriyor.

Ancak asıl tehlike kapalı kapılar ardında, yani evlerimizde! Piyasada "ilaçlama şirketi" adı altında faaliyet gösteren onlarca firma var. Soru şu: Bu şirketlerin kullandığı kimyasallar kapalı alanlar için uygun mu? Çalışanları bu zehirlerin dozajı ve etkisi konusunda eğitimli mi? Yoksa sadece "fıs fıs" yapıp parayı alıp gidiyorlar mı?

Başımıza Türkiye’deki gibi bir felaket gelmeden biran önce harekete geçilmeli.

...

(NOT: Yaklaşık 1 hafta kadar yurt dışında olacağımızdan yazılarımıza bir süre ara veriyoruz. Yeni yılda sağlık, mutluluk ve esenlikler dileriz...(L.Ö.)

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Levent Kutay
Levent KUTAY'dan
#gozdenkacmadi

Levent Özadam'dan #mesajınızvar

Sayın Nazım ÇAVUŞOĞLU,
26/12/2025 05:00

DAÜ VYK’nın yaptığı açıklamaya göre yaşananlardan sizin sorumlu olduğunuz konusunda bir takım suçlamalar da yapılmış. Bu arada geçmişte yaşanan bir aile meselesinin de aranızı açtığı yönünde mesajlar geliyor, sanki de biraz haksızlık yaptınız gibi geldi bize...

Sayın Suat YELDENER,
26/12/2025 05:00

Yıllardan beridir kimliksiz olan ama seçmen kartı olan vatandaşın sorunu defalarca önünüze geldiği halde gerekli hassasiyeti göstermediğiniz yönünde şikayet mesajlarınız geliyor. Bundan böyle daha duyarlı olmanızı bekliyoruz haberiniz olsun istedik...

Sayın Mehmet Kale KİŞİ,
26/12/2025 05:00

Hiç beklenmedik bir şekilde genel sekreterlik görevine seçilmenizle birlikte parti içi muhalif gruplar da harekete geçti. Görev sürenizde epey rahatsız edileceksiniz gibi geliyor bize ikili temasları yoğunlaştırmanız öneriliyor umarız dikkate alırsınız...

Sayın Hamza RUSO,
26/12/2025 05:00

Başbakanın özel hukuk danışmanı olarak alınacak bazı hassas kararların yasal olup olmadığı yönünde detaylı araştırma yaparsanız en azından alınan kararlar yargıdan dönmeyecektir. Şu anda Başbakan ve partinin size en fazla ihtiyacı olan bir süreçten geçiyorsunuz, uyarma ihtiyacı hissettik.

Sayın Faiz SUCUOĞLU,
26/12/2025 05:00

Şu sıralar Ankara’dan gelecek olan kararı dört gözle beklediğiniz yönünde siyasi kulislerde yorumlar yapılmaya başlandı, artık hayırlara vesile olsun. Bu arada boş zamanlarda iki torunla birlikte vakit geçirip günün yorgunluğunu ancak böyle atıyormuşsunuz, bundan daha güzel bir şey olabilir mi?

Sayın Hasan KÜÇÜK,
26/12/2025 05:00

Sosyal medyadaki duygu yüklü romantik paylaşımlarınız dikkatlerden kaçmıyor olsa gerek ki yakın arkadaşlarınız artık size ‘aşk adamı’ demeye başladılar. Hanfendi ile birlikte ömür boyu sağlık ve mutluluklar temenni ederiz, Allah bozmasın...

Sayın Aral MORAL,
26/12/2025 05:00

Partiniz adına yaptığınız hedefe tam isabet eden açıklamalar ile kendinizi epey hissettirmeye başladınız. Kim derdi ki başarılı bir gazetecilik döneminden sonra şimdi de başarılı bir siyasetçi olacağınızı değil mi? Meclis koltukları yeni dönemde artık sizi bekliyor...

Sayın Serdar DENKTAŞ,
26/12/2025 05:00

TAM Parti genel merkezini ziyaret edenler kapıların hep niye kapalı olduğu yönde şikayet mesajları göndermeye başladılar. Partiye ilgi gösterenlerin isteklerini yabana atmamanız hem sizin hem de parti için hayırlı olacaktır...

Sayın Ahmet TOLGAY,
26/12/2025 05:00

Pek muhterem yarım asırlık eşinizin vefatını üzüntü ile öğrendik. Merhumeye tanrıdan rahmet size ve tüm aileye sabırlar dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler nasip etsin...

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları