BIOENERGY

Nihal Derya ÖZBAYOĞLU
nihoz@hotmail.com
Nihal Derya ÖZBAYOĞLU

Teknolojinin hızlı tükettiği ilişkiler

Yayın Tarihi: 02/04/24 19:01
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Teknolojinin hayatımıza girmesiyle  ilişki kavramlarıda , bakış açılarıda tamamen değişti. Günümüz ilişkilerinde  sanal platformlar daha kolay , daha ulaşılabilir olduğundan dolayı genel tercih ilk başta uygulamalar oluyor. Kendilerini daha rahat ifade edebilecekleri bu platformda yüzyüze gelindiğinde söyleyemecekleri şeyleri bile kolaylıkla ifade ettiklerinden dolayı arkadaş bulma kavramı tek bir parmağın ucuna bakıyor. Sürükle bırak aşkların yaşandığı bu platformlarda herşeyin hızlı tüketilmesiyle devam eden bir ilişki kavramını da ortaya çıkarıyor.Bazen saatlik bazen ise dakikalık olan bu sanal tüketimde insanlar birbirini hızlıca harcayabiliyor. Sağ ,sola kaydırarak seçtiği kişi profilini dakikalar içerisinde ona uygun olup olmayacağına karar vererek konuşmaya ya devam ederler ya da hiç birşey söylemeden hızlıca silerler. Peki bu uygulamalardaki hızlı aksiyonlar insanları nasıl etkiliyordu. Eskiden arkadaş ortamlarında, eş , dost tanıştırmasıyla ya da sosyal ortamlarda tanışıklıklarla daha derin sohbetlerin olduğu, birbirine şans verip zamanı paylaştıkları, vakitlerini en verimli ve saygılı haliyle yaşıyorlardı. Şimdi ise canlı iletişimin akışkanlığından çıkıp sanalda kendini anlatmaya çalışırken, karşı tarafın bir anda unmatch yapması ve seni göndermesi ile son bulan dakikalık sohbetler almış. Henüz bir dakikalık konuşmanın içerisinde seni kendince analiz ederek, yargılamalarla dolu bir iletişimin içerisine giriliyor. Beğenmediği fotoğrafları dislike tuşu ile hızlı bir şekilde elerken karşısındaki kişiye şans vermeden next next tuşuna basarak elemeler gerçekleşiyor. Karşı tarafın ne hissedebileceğini bile düşünmeden yapılan bu davranış modeli ile depresif , hissiz, kuşku dolu duygularla kişiyi negatif etkiliyor. Bazı insanlar bu uygulamalarda çok acımasız olabiliyor. Kimi gerçekten bir ilişki arayışı içinde olurken , kimi ise gönül eğlendirme, can sıkıntısını giderme veya yalnızlığına ortak olma arayışı içinde. Kimi ise kolay yoldan para kazanma, bir diğeri ise cinsel arzularını tatmin etme derdinde oluyor. Bu sanal alemler başka başka karakterler yarattığı gibi  kişi de içsel boşluk, duygusuzlaşma, yüksek egoyada neden olabiliyor. Kusursuz rol profillerin içerisinde kaybolan duygusuz insan tipleride oluşabiliyor. En ufak beğenmediği bir şeyde hızlıca silinen bu insan profilleri ile kişi kendini sorgulamaya başlıyor. Nerede hata yaptığını sorgularken hop başka biri ile match olup aynı şeyleri farklı farklı versiyonlarda yaşıyorlar.Tek parmağının ucunda sağ sol yapıp attıkları bu fotoğraflar anlık zevklerle birleşip ilişki yaşayamamaya başlayan durumlara neden oluyor. Halbuki insanların tek isteği şey sevmek ve sevilmek. Peki bu sosyal platformlar bunu ne kadar karşılayabiliyordu. Yaşadıkları hayalkırıklıkları sahte pofil oluşturmaya mı neden oluyor. Ya da beğenilmeme , talep görmeme duygusu insanı nasıl etkiliyordu. Maskeli bir sürü mutsuz insanlarla dolarken , kişi kendi özünden kopuyor. Sırf birilerine kendini güzel gösterme ya da kişiliğini tatmin etmek için uğraşırken kendi benliğinden kopup mutsuzlaşmaya başlanıyor. Eğer ki şans verip tanımaya çalışır ve kolay harcanmazsa iyi bir ilişkide yaşayabilinir. Platformlardan gerçek bir ilişkiye geçiş oranıda beklentiler ile değişkendir.
Herne kadar  günümüzün gerçeği bu olsada ne yaparsak yapalım teknolijinin toplumsal değişimin önüne geçtiğide bir gerçek.Fakat mümkün olduğu kadar iyi niyetle, hızlı tüketmeden , yalın ve maskesiz kullanmaya da özen göstermeliyiz. 

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Levent Kutay
Levent KUTAY'dan
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Haluk Akalin31/05/24 22:21
Aşk, yolda olma yani akışta olma halidir o zaman. Kendini ararken bir aynada ya da gölde kendi silüetini görmektir belki de ! Cesarettir bi yandan da… Tutkudur, sevgiye dönüşürse tadından yenmeyen, nefrete dönüşürse zehirleyen eski aşıkları. Delidir de aşk, çılgındır, kabına sığamaz, Çocuksudur… Güzeldir yolda olmak da, yol arkadaşı olmak da, ateşe aşık kelebekler gibi özgür ve delicesine…

Diğer Nihal Derya ÖZBAYOĞLU yazıları