“İlaç fabrikaları kurmalıyız”

Sağlık, sağlık ve yine sağlık.

Kamuya ait en önemli hizmet.

Sağlıkçı olmak da, sağlık alanında çalışmak ve sağlığı yönetmek de, çok zor.

Ülkenin, devletin, imkânları belli.

İmkân ve kaynakları öncelikli alanlarda kullanmamakta tabii ki bir başka sorun.

Ciddi bir çelişkidir, artan kamu gelirleri, personel giderleri, bunlara karşılık, günden güne zayıflayan kamusal hizmetler.

Sağlık alanında, ilaç sorunu başlı başına büyük bir sıkıntı.

Yeni çözümler bulmak, bulmaya çalışmak, kaynakları zorlamak, çok önemli.

Sağlık Bakanı İzlem Gürçağ Altuğra, özellikle ilaç konusunda, beklemek yerine, çareyi, çözümü, kendimiz yaratmalıyız diyor.

Sağlık Bakanı Altuğra, özellikle ilaç konusunda şunları dile getiriyor;

“KKTC’ye ciddi bir insan akışı var. Özellikle üçüncü dünya uyruklu insanlar açısından, ülkemize akan bir nüfus var. Bu kamu kaynaklarını zorluyor. Bu zorlama sağlık açısından da vardır.

Kamuda ki sağlık sistemimiz bu yoğunluğa cevap vermeye çalışıyor. Ekonomik durum da, pek çok insanın sağlık hizmetini kamudan almasını zorluyor.

Bunlar kamusal sağlığa ek bir yük getiriyor. Var olan sağlık sistemini güçlendirmek, yeni hastaneler yapmak, personel kaynağını artırmak. Bunların yasal altyapılarını yapmak ciddi bir zaman istiyor.

Eksiklikleri tamamlamaya çalışıyoruz. İstihdam gereklidir. Liyakatli, kamu hizmeti komisyonu tarafından yapılacak istihdamlara her zaman ihtiyacımız var. Adaletli ve liyakatli istihdam, özellikle sağlık alanının olmazsa olmazıdır.

Heyecanlı ve gururluyum. Biz, Sağlık Bakanlığı olarak kendi dönemimize damga vurup, iz bırakacağız. Girne hastanemizin inşası devam ediyor. Yılsonu gibi teslim almayı umuyoruz. Tam teşekküllü hastanemiz düzenli olarak bitmeye doğru gidiyor. 2024 yılın ilk aylarında kullanıma açmayı planlıyoruz.

Sadece inşaat olarak değil. Yasal eksikliklerde tamamlanmaya çalışılıyor. Bunları da bir bütün olarak bitirip, her şeyiyle hizmete sunmak istiyoruz.

Siyasi kanallarla bize gelen bazı istekler var. Bazı hemşireler farklı bölge ve hastanelere nakil olmak istiyor. Yeterli hemşire zaten yok. Ve vardiyalı bir çalışma sistemleri var. Sistemden çıkmak isteyen hemşire arkadaşlar var. Sağlık elbette yoğun bir alandır. Ancak hemşire nakilleri altı ayda bir adalet ve hak edişe göre yapılıyor, yapılmaya da devam edecek. Bunu paylaşma sebebim, sorunları çözmeye çalışırken, bu gibi sorunları da yaşamak zorunda olmamızdır.

Sağlık sistemini güçlendirerek, ülke geneline yaymak için çabalıyoruz. Bunun için her imkânı, her hastaneyi, sağlık ocağını kullanmak istiyoruz. Girne de yeni bir hastanenin yapımı sürerken, Akçiçek Hastanesi'ni de güçlendirerek, hizmete devam ettirmek için planlamalar yapıyoruz. Sağlık dinamik bir konu, her gün yeni şartlar oluşabiliyor. Öngörü ile planlamak, güncellemek de sağlık bakanlığımızın görevi.

Sevkler konusunda yanlış bilinenler var. Sağlık bakanının sevk etme yetkisi yoktur. İlgili hekim geçerli bir sebep varsa, sevk kararı verebilir. Bununda elbette belli başlı gerekçeleri vardır.

İlaç konusunda sıkıntı vardır. Bu sıkıntı tüm dünyanın sorunudur. Şu an itibarı ile Türkiye de en az 200 ilaç çeşidinde sıkıntı var. Ülkemizde her alanda onlarca yatırım yapılıyor. Bir çağrı yapmak istiyorum yatırımcılara, bizim ülkemizde de ilaç fabrikası kursunlar. Kaliteli ilaç üreten, kendi ilaç ihtiyacını gideren ve pazar bulan bir ülke olabiliriz. İlaç fabrikalarımız kurulmalıdır, olmalıdır.”