Sonuca etki eden iki cümle

Bir seçim daha bitti, etkileri elbette bir süre daha devam edecektir.

Yedi adayın yarıştığı 2025 Cumhurbaşkanlığı seçiminde, CTP Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman, ilk turdan seçimi kazandı ve KKTC’nin yeni Cumhurbaşkanı oldu.

Sonucun ülkeye, halkımıza, demokrasimize hayırlı olmasını diliyorum.

Çıkan sonuca herkesin saygılı olması, siyasi tarafların da sonuç üzerinden doğru değerlendirmeleri yapmasını temenni ediyorum.

Cumhuriyetçi Türk Partisi ve Tufan Erhürman, çok net şekilde görüldü ki bir önceki Cumhurbaşkanlığı seçiminden, 2020 yılından, yani son beş yıldan bu yana, Cumhurbaşkanlığı seçimine tam anlamıyla çalışmış, hazırlanmış.

Her karşı adıma, bilinçli ve iyi hazırlanılmış bir strateji karşılık verildi.

Seçimi domine etti, gündemi belirledi.

Sakin ve olgun bir duruşla seçim sürecini yönetti.

Türkiye ile çatışma noktasına gelmedi, bu tartışmaya hiç girmedi.

Ve çok ciddi bir oy oranı ve farkla bu seçimi kazandı, çok ciddi bir sonuç var ortada.

UBP, YDP, DP birlikteliği sadece görüntüde kalmış.

Ulusal Birlik Partisi bir bütünlük gösterememişken, Cumhuriyetçi Türk Partisi ve yaptığı ortaklıklar eksiksiz çalışmış.

Söylediğim gibi sonuca dair detaylar ve değerlendirmeler daha çok yapılacak.

Tüm bölge sonuçları, siyasi ortam ve halkın nabzının görülmesi için incelenecek, Tufan Erhürman tüm bölgelerde birinci çıkmış, bu çok önemli bir başarı.

Bu başarının özeti aslında iki cümle.

Bu iki cümleyi de Tufan Erhürman, seçim sonuçlarına dair yaptığı ilk açıklamada söyledi, yazının bu bölümünde paylaşarak devam ediyorum;

“Halkımıza sandığa gidip oy kullandığı için yürekten teşekkür ederim. Bu seçimin kaybedeni yoktur.

CTP olarak tüm yoldaşlarıma, TDP partisinden arkadaşlarımıza, bağımsız milletvekillerimize ve destek veren herkese teşekkür borçluyum.

Tarafsız bir şekilde tüm yurttaşlarımızın Cumhurbaşkanı olacağım. Tüm ilçelerde önde gidiyoruz. Kardeşliğimiz kazanmıştır ve hiçbir şekilde bozulmamıştır. 5 yıllık görev sürem boyunca tarafsız olacağım.

UBP, YDP ve DP’li yurttaşlarımız da bize oy verdi. Onlara da teşekkür ediyorum. Kıbrıs konusunda Türkiye ile istişare etmeden bir adım atılmayacak. Bundan da kimsenin şüphesi olmasın.”

Sonucu belirleyen iki cümle ise şunlardır;

“UBP, YDP ve DP’li yurttaşlarımızda bize oy verdi. Onlara da teşekkür ediyorum. Kıbrıs konusunda Türkiye ile istişare etmeden bir adım atılmayacak. Bundan da kimsenin şüphesi olmasın.”

Bir kez daha söylemekte fayda var.

Bu seçim sadece Cumhurbaşkanlığı seçimi ile değil, tüm siyasi dengeleri değiştirecek özelliğiyle de tartışılacaktır, tartışılmalıdır.

Başta hükümet, hükümetin önünde zorlu bir dönem var.

Hükümet partileri, bu bir başarısızlık ve iyi bir analiz yapmaları gerek.

Katılım oranı da daha ileri seviyelere nasıl taşınır, halkın siyasete güveni ve ilgisi nasıl artırılabilir, bunlar da iyice araştırılmalı.

Seçim zamanı söylenenler elbette tam anlamda gerçekleşmez.

Ancak sonucu yaratan tabi ki beklentilerle örtüşen vaatlerdir.

Halkın, seçmenin iradesi ortada, tabi ki saygı duymak, verilen mesajı iyi okumak ve bir sonraki seçime bunları harmanlayarak, yanlışları düzeltmek.

Bu saatten sonra yapılacak olan, yapılması gereken sadece budur.