UKÜ'ye geçerken bir uğrayın, değişimi fark edeceksiniz

Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi birçoğumuzun yoldan geçerken gördüğü ve gördüğü kadarıyla algılayabileceğinin ötesinde bir üniversite. Belki işin reklamını pek yapmayı sevmiyorlar ama yoldan geçerken gördüğümüz kadar değil algıladığımız gibi küçük ölçekte bir üniversite değil artık. Üniversite Rektörü Prof Dr Mehmet Ali Yükselen ile dün bir araya gelip kahve içtik. İletişim Fakütesi Dekanı Hikmet Hoca ile Mustafa hoca da bizlere eşlik etti. Şeyhlerin yüzünden gülümseme eksik olmaz derler bizim üniversitelerin rektörleri de şeyhler gibi sıcak kanlı ve gülümser, arif olan anlasın artık.

Üniversiteler KKTC'yi hem ekonomik hem de prestij açısından kurtaran yegane sektör halinde. Kendi başına bir Turizm aslında. Yurt dışından öğrenci kazanmak istiyorsanız bir kere iyi bir imajınızın ötesinde iyi temaslarınızın da olması gerekiyor. İtibar büyüklükle değil nitelikle geliyor aslında Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi bu trendi yakalamayı başarmış.

ÖNCELİKLİ HEDEF KIBRISLI ÖĞRENCİLER

Mehmet Ali hoca üniversiteye her yıl kayıt yaptıran KKTC vatandaşı öğrencilerin artış gösterdiğini , kendi ülke insanı açısından daha çok tercih edilen bir üniversite yaratabildikleri içinde mutluluk duyduğunu anlatıyor bana. "Türkiye başta olmak üzere diğer ülkelerden de öğrenciler katılımlarını artırdı" diye devam ediyor söze. Üniversiteye katacakları öğrencilere tüccar mantığıyla bakan bir zihniyetleri olmadığını anlıyorum konuşmalarından; "Şu an öğrenci sayımız 6400'lerde hedefimiz 8 -10 bin arası" diyor Mehmet Ali Hoca, yaklaşık olarak 5 yıldır ÜniversiteDe Rektörlük görevini sürdürüyor ve Rektörlüğü devraldındaki öğrenci sayısı 3500 iken 5 yıllık bir süreçte bu sayı deyim yerindeyse iki katına çıkıyor.

Günümüz konjektürüne baktığınızda sayısal çoğunluk ya da argo anlamda söylemek gerekirse kalabalıklardan oluşan bir öğrenci kitlesi yerine niteliksel olarak başarılı ve sindirerek büyümeyi hedefleyen bir anlayışları var.

Hani 6400 öğrencinin eğitim aldığı bir üniversite Lefkoşa'nın yanı başında büyümekte olan bir kent değildir de nedir?

ECZACILIK FAKÜLTESİ DE VAR

Açıkçası ben Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi 'nin Eczacılık Fakültesine sahip olduğunu bilmiyordum. Geçtiğimiz yıl açılışını yapmışlar. Yanılmıyorsam DAÜ'nünkü de geçtiğimiz yıl açılmıştı. 22 Yüksek lisans ve çeşitli alanlarda doktora programları var. Özellikle Eczacılık fakültesini merak ettiğimden gezmek istedim. Eczacılık fakültesini görmek için çıksakta ufak çapta bir tur attık. Üniversite'nin dışardan görüldüğünün ötesinde oldukça geniş bir alana yayıldığını ve neredeyse her adımında bir ağacın ekili olduğunu görmek içinize serinlik hissi katıyor. Bir laboratuara girdik ki yalnızca iç dizaynı 2 milyon doların üstünde cihazlarla dolu. Örneğin bir ara limana bırakılan şu meşhur kumun ne içerdiği, zararlı olup olmadığının tespiti UKÜ'deki laboratuarlarda yapılmış.

Çevre Mühendisliği alanında da bir bölümü var üniversitenin ki oldukça pahalı ekipmanların üzerinde öğrenim görüyor öğrenciler.

Üniversite yönetimi KKTC'deki eksik ve önemli bölümleri açmaya önem göstermiş anladığım kadarıyla. Örneğin Zihin Engelli kardeşlerimizin tedavilerinde görev alacak uzmanlar yetiştirmek için 3 sene önce bir bölüm açılmış ve gelecek yıl ilk mezunlar verilecek. KKTC'de zihin engelli olarak doğan ve yoğun çabalarla bir yerlere getirilebilecek çocuklarımız var. Devlet bu konuda oldukça yalnız ve kadro açısından eksik. UKÜ'nün gelecek yıl vereceği mezunlar sonrasında önemli bir İnsan kaynağı yaratılacak diye düşünüyorum.

UKÜ'YE GEÇERKEN BİR UĞRAYIN

Uluslar arası Kıbrıs Üniversitesi ifade ettiğim gibi Lefkoşa'nın yanıbaşında hızla büyüyen bir öğrenci kenti. Hem bölgesine hem de ülkeye ciddi getirileri olan bir Üniversite. UKÜ Rektörü Prof Dr Mehmet Ali Yükselen, Üniversite'nin çağdaş dünya sistemini yakalayabilmesi için ekibiyle canla başla çalışıyor. Bir üniversite'nin hem verdiği eğitimin kalitesi hem de CV'nize kazandırdığı prestij son derece önemli.

Öyle görüyorum ki UKÜ bu prestiji fazlasıyla öğrencilerine sunuyor. Ben uğrayıp kahvemi içtim, UKÜ'nün önünden düz geçmek yerine arasıra uğrayın. Çalın Rektörün kapısını ve ben kahve içmeye geldim deyin, benim gördüğüm hürmeti sizde görürsünüz. 40 yıllık arkadaş gibi…