Türkiye’ye karşı olmak

Yayın Tarihi: 30/09/21 07:48
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+
  • Türkiye’nin bizden gidecek 17 milyona ihtiyacı olmadığını hepimiz biliyoruz. Keşke Hükümet o parayı Asya için harcasaydı da evladımızı Devlet olarak bir başka devlete muhtaç etmeseydik.
  • Keşke Rum yönetimi bu yardımı yapmak için aylarca bekleyeceğine Newyork’ta zirve devam ederken değil de aylar öncesinden yapsaydı. İşte kabul etseniz de etmeseniz de Rum yönetimi bunu insanlık adına değil propaganda malzemesi için yaptı.
  • Kimin yardım ettiğinin gerçekten bir önemi yok. Önemli olan bu evladımızın hayata tutunması. Belki şu an Makarios hastanesinde yatağında yatan evladımız geleceğin Cumhurbaşkanıdır, bakanıdır, doktorudur, yargıcıdır.

Asya Bebek üzerinden ne yazık ki yine Türkiye karşıtı bir kampanya yapılmaya çalışılıyor. Buna gerekten üzülmemek elde değil. Herşeyi bir yana bırakalım Sağlık Bakanı Ünal Üstel Asya Bebek için gerçekten elinden geleni yaptı ve kendi evladı gibi olayın üzerine eğildi. Türkiye Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri’nin de Asya Bebeğin ailesine gerçek anlamda yardım eli uzattığını çok net biliyorum.

Öte yandan Asya gönüllülerinden  yardım konusunda birçok kişinin beni aradığını ve yardım istediğini teslim etmek lazım. En azından en sık temasta olduğum Tuğçe Koruoğlu’nun  ve arkadaşlarının Asya için verdikleri çaba takdire şayandır. Bu arkadaşlarımızın da hakkını teslim etmek lazım. Toplanması zor bir parayı belki toplayamayacaklarını bilmelerine rağmen üstün bir enerji harcadılar.

Demem o ki aslında Asya için birçok insan elinden geleni az ya da çok yaptı.

Haa Türkiye de çıkan yangına Hükümet 17 milyon lira yardım yaptı. Türkiye’nin bizden gidecek 17 milyona ihtiyacı olmadığını hepimiz biliyoruz. Keşke Hükümet o parayı Asya için harcasaydı da evladımızı Devlet olarak bir başka devlete muhtaç etmeseydik.

Ama en nihayetin de ben de aynı noktadayım. Kimin yardım ettiğinin gerçekten bir önemi yok. önemli olan bu evladımızın hayata tutunması. Belki şu an Makarios hastanesinde yatağında yatan evladımız geleceğin Cumhurbaşkanıdır, bakanıdır, doktorudur, yargıcıdır.

Belki bir 30 yıl sonra Kıbrıs halklarına en güzel yardımları yapacak insandır. Açıkçası ben bardağın dolu tarafından bakıyorum.

Keşke Rum yönetimi bu yardımı yapmak için aylarca bekleyeceğine Newyork’ta zirve devam ederken değil de aylar öncesinden yapsaydı. İşte kabul etseniz de etmeseniz de Rum yönetimi bunu insanlık adına değil propaganda malzemesi için yaptı.

Ne yazık ki gerçek bu dostlarım. Ama dediğim gibi ne için yapılmış olursa olsun önemli olan bu evladımızın yaşama şansını yakalamasıdır.

Her zaman takdir görür, sövmek, eleştirmek, yerden yere vurmak ama bunu yaptığımızda aslında içimizdeki şeytanı öldürmeye çalışıyoruz, öfkeyi nefreti dışa vuruyoruz.

Yapıladabilir ama bunu Asya üzerinden yapmayalım. Dediğim budur. Eminim bana katılacak ve katılmayacak binlerce okuyucum olacaktır. Ben doğrunun bu olduğunu düşünüyorum dostlarım.

YARDIM EDEN BAŞKASI YOK

Türkiye –KKTC ilişkileri bozulmamalı. Unutmayın Rum tarafı bu ilacı almasaydı evladımız bu girişimlerle Türkiye’de yaşama tutunmaya çalışacaktı. En azından bu imkanlar tanındı. Tanınmalı da zaten. Devlet dediğin bunu yapacak.

Kulağa hoş gelmese de önemli bir nokta var burada. KKTC’ye Türkiye’den başka para yardımı ya da diğer yardımları yapan başka bir ülke var mı? Bakınız bu son derece önemli bir sorudur.

Diyeceksiniz ki “tamam be bay yardım eder diye her şeyimize de karışıyor” Bu sıkça kullanılan bir cümledir.

Peki bir başka açıdan bakalım olaya. Dünyanın herhangi bir yerinde her türlü yardımı yapan bir devlet ya da mekanizmanın yardım ettiği ülkeye karışmaması söz konusu mu?

Yazıyı okuyanlar hemen örnek yazsın lütfen. Deli gibi peşinden koştuğumuz Avrupa Birliği’ni görüyoruz. İmrendiğimiz ve özendiğimiz Rum yönetimini de görüyoruz.

Şöyle hayal edin peki; her türlü maddi yardımın geldiğini var sayalım AB’den sizce “alın kardeşlerim yiyin ve keyfinize bakın” der miydi?

Hepimiz biliyoruz ki demezdi.

Peki, bu ilişki şekli doğru mu?

Hayır doğru değil! Peki, var mı başka önerisi olan?

Tanınmıyorsun, üretmiyorsun, ihracatın yok ve beş kuruşsuz oturuyorsun. Hem müdahale ediyor diye sövüyorsun hem de para vermediğinde “işgal ettin bakacaksın” diye bağırıyorsun.

Ee Hangisi?

Hastane, yol, aşı, ilaç ve maaş ödeme desteğini hep Türkiye yapıyor.

Külliye konusu da aynı. O parayla şu yapılırdı diye de bir şey yoktur zaten yapılması gereken birçok şeyi yine Türkiye devleti yapıyor.

Ne yazık ki bizim başardığımız pek az şey var.

Bu durum beni de mutlu etmiyor ama şu an yaşadığımız gerçek bu.

Çok fazla seyrüsefer, sigorta ve servis parası ödediğim için hep şikayet etmişimdir, herkes gibi. Babam der ki “en azından bunları ödeyecek paran var ya olmasaydı”. Doğrudur da !

En azından bu saydıklarımı veren bir ülke var bize ya olmasaydı. O nedenle bilinçli bir şekilde neye karşı olduğumuzu ve neyle neyi satın almaya çalıştığımızı bir daha gözden geçirmeliyiz.

Kastettiğim biat kültürü değil.. Vefa ve saygıdır dostlar.

***********

Günün Sözü

“Aşkta sadık olanlar yalnızca aşkın uçarı yanlarını bilirler aşkın trajedisini bilenlerse vefasızdır.”

Oscar Wilde

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Levent Kutay
Levent KUTAY'dan
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları