Rusya yalnızlaştırılıyor...

• Gerçekten de Nato ve Avrupa Birliği gerçek anlamda Rusya’ya postayı koymuş sert bir şekilde üzerine gidiyor. Bundan dolayı olsa gerek ki Rusya ön koşulsuz görüşme talep etti ateşkes için. Ukrayna halkı var gücüyle ülkelerine sahip çıktığı için Kiev düşmediği gibi Rusya artık ilerlemekte güçlük çekiyor.
• Daha da önemlisi işgal eden Rus askerleriyle işgale uğrayan halk ortak bir dili kullanıyor. İnsanlık tarihi açısından ve Rusya adına büyük bir ayıp ve büyük bir rezillik.

CTP Güzelyurt Milletvekili ve Avrupa Konseyi Parlamenterler Asamblesi üyesi Armağan Candan ile dün sabah güzel bir program yaptık ve Rusya- Ukrayna savaşını değerlendirdik .

Armağan Candan gerçek anlamda dünya siyasetini rahatça konuşabileceğiniz sayılı siyasetçilerden biridir.  Kendisini hafta sonu aradım ve gelmen lazım dedim. Bu savaşı değerlendirebilecek sayılı insanlardan birisin.

Sağ olsun kırmadı geldi ve konuştuk, önemli tespitlerde ve değerlendirmelerde bulundu. Özellike Rusya-Ukrayna Savaşının hiç olmadığı kadar Nato ve Avrupa Birliğini birbirine bağladığını ve sıkı bir iş birliği içine girdiklerini söyledi.

Gerçekten de NATO ve Avrupa Birliği gerçek anlamda Rusya’ya postayı koymuş sert bir şekilde üzerine gidiyor. Bundan dolayı olsa gerek ki Rusya ön koşulsuz görüşme talep etti ateşkes için. Ukrayna halkı var gücüyle ülkelerine sahip çıktığı için Kiev düşmediği gibi Rusya artık ilerlemekte güçlük çekiyor.

Daha da önemlisi işgal eden Rus askerleriyle işgale uğrayan halk ortak bir dili kullanıyor. İnsanlık tarihi açısından ve Rusya adına büyük bir ayıp ve büyük bir rezillik.

Candan Rusya’nın esas hedefinin Ukrayna Devlet Başkanı Volodemir Zelenski’nin olduğunu kaydederek, Rusya Devlet Başkanı’nın bu tutumunun Avrupa Birliği ve NATO ülkelerini birleştirdiğini ve Rusya’nın yalnızlaşmasını sağladığını ifade etti.

İşte söyleşinin detayları...

Candan, “Türkiye’de kamuoyu daha çok Ukrayna’yı destekler durumda. Türkiye Cumhuriyeti devleti ise daha dikkatli bir pozisyon içerisinde. Günün sonunda tahıl ve çok önemli ihtiyaçlar oradan karşılanıyor. Turizm ciddi bir oranda Rus ve Ukraynalı turistlere bağımlı. Bizde de ciddi oranda Rus yatırımcı vardır. Tam pandeminin etkileri bitiyordu ki, üstüne döviz kriz geldi, şimdi bir de turizmin bu şekilde etkilenecek olması maalesef ekonomik anlamda kötü bir durum yaratacak” dedi..

Türkiye’nin iki ülkeye karşı daha nötr bir tavır içerisinde olduğunu ve İstanbul’da bu müzakerelere ev sahipliği yapabileceğini teklif ettiğini kaydeden Candan, “ancak Rusya- Ukrayna arasında yaşananların savaş olarak görülmesi nedeni ile Türkiye, Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ni uygulamaya koydu. Boğazların kapatılmasının bu aşamada çok etkisi olacağını sanmıyorum. Türkiye’nin konumu oldukça önemli. Öte yandan bir NATO ülkesi” şeklinde konuştu.

“ŞU AN İTİBARİ İLE ÖNGÖRÜ YAPMAK ÇOK MÜMKÜN DEĞİL”

“Putin’in diktatör tavrı nedeni ile bu yaşananları bir hezeyan olarak da değerlendirebiliriz” diyen Candan, savaş hattında yaşanabilecekler konusunda “şu an itibari ile öngörü yapmak çok mümkün değil” dedi.

Candan, “Putin’in otoriter bir anlayışla Rusya’yı yöneten bir yapısı var. Avrupa’da bir yandan Rusya’ya ciddi yaptırımlar yapma görüşü var bir yandan da Avrupa Birliği ile Rusya arasında karşılıklı bağımlılık vardır. Rus askerlerinin psikolojisi de önemli. Çok sayıda esir düşenler oluyor, ölenler vardır ve askerlerin karşısında Rusça konuşan birileri tankları durdurmaya çalışıyor. Aslında aynı dili konuşuyorlar ve birbirleri ile ilişkileri de oldukça güçlü. O yüzden Rus askerleri ateş etmekte de, savaşmakta da zorlanıyor” yorumunda bulundu.

“Zelenski beklentilerin ötesinde bir liderlik gösteriyor” diyen Candan, Ukrayna halkı, ordusuyla halkıyla bir direniş gösteriyor, bu da Avrupa ülkelerinden NATO’dan Ukrayna’ya destek gönderilmesi için zaman kazandırdı. Neredeyse AB’de savaşa dahil olmuş gibi bir durum var. Savaş uçağı bile gönderiliyor. Gönderilmeyen tek şey asker. Asker dışında Ukrayna’ya savaşması için birçok destek ve insani yardımlar yapılıyor” şeklinde konuştu.

***

Günün Sözü

"İyi adamlar yalnızlıktan ölüyor. İyi kadınlarsa kötü adamların balkonlarından gökyüzüne bakarken..."

Dostoyevski