Korkulan oldu…
Hükümet asgari ücreti artırdı, hayat pahalılığını da % 37 oranında verdi. Bunların hepsi güzel adımlar ama bu artışlar verilirken herkesin dikkat çektiği bir nokta vardı. Beraberinde zamlanmaması hayatın. Peşi sıra zamlar geldi. Önce tüp gaz zamlandı arkasından akaryakıt zamlandı. Hemen arkasından pasaportlar, ehliyet ve en önemlisi fahiş bir zam seyrüseferlere yapıldı ve böylelikle ne oldu verilen hayat pahalılığı da yapılan asgari ücret zammı da kadük oldu. Ekonomik olarak gerçek anlamda zor bir dönemden geçen halka bu zamlar yapılmamalıydı.
Hadi diyelim akaryakıt ve tüp gaz zammının yapılması çok da hükümetin elinde değil. Fiyat istikrar fonunda para olmadığı için devlet bunu sübvanseye edemiyor. Tüp gaz ve akaryakıt kendi iç döngüsü içerisinde ucuzluyor ve zamlanıyor ama gelin görün ki hükümet özellikle seyrüseferi zamlamayabilirdi.
Bu zamların altında yani perde gerisinde hükümetin daha fazla vergi toplayarak memur maaşlarını rahat ödeyebilmesi yatıyor. Zira memur maaşları da ciddi oranda artırıldı. Hükümetin yaptığı bu maaş artışlarını ödeyebilmesi için daha fazla zam yapması ve daha fazla para toplaması gerekiyor.
Yani sözün özü kaşıkla verildi kepçeyle alındı. Hep aynı senaryo vuku buluyor.
SEYRÜSEFER ZAMMI YAPILMAYABİLİRDİ
Ehliyet ve pasaportu çıkardığında her sene çıkarmak zorunda değilsiniz belli bir süresi var ve üç yıl çıkardığınız bir ehliyeti artık üç sene sonra çıkarıyorsunuz, keza pasaportta aynı beş yıllığına çıkarıyorsunuz ve artık beş yıl sonra para ödeyip çıkarıyorsunuz ama gelin görün ki seyrüsefer öyle değil. Ülkemizdeki araçların büyük bir çoğunluğu 1524 kilonun üstünde arabalar ve bu arabaların seyrüsefer harcı 7500 lira gibi bir rakamdan işlem görecek. Standart bir araba 1580 kilo ve üstünde bu araçların seyrüseferleri 4,75 liradan hesaplanacak. Yani kilo başına 4,75 liradan çarpılacak. 1580 kilo olan bir arabanın seyrüseferi 7500 liradan hesaplanacak. Daha ağırları daha fazla paradan.
Yani bir başka deyişle bir seyrüsefer harcı 7500-10000 lira gibi rakamlarla hesaplanacak. En önemlisi de bu paraları ödüyoruz ancak memlekette sağlıklı yollar yok.
Seyrüsefer yola verdiğiniz zarar için devlet tarafından tahsil ediliyor yani bir nevi yol yıpratma parası alınıyor sizden. Gelin görün ki bu paralar yolların yapımı ya da tamiratı için harcanmıyor. Bu paralar memur maaşı ödemesine gidiyor.
Vakti zamanında Ulaştırma Bakanı olan Tolga Atakan bunu bir kez daha itiraf etmiş ve seyrüsefer harçlarının maliyede toplandığını ve memur maaşlarının ödenmesi için kullanıldığını dile getirmişti.
GIDA ÜRÜNLERİNİN ZAMLANMAMASI İÇİN NE YAPILACAK
Bildiğimiz kadarıyla hem piyasaların denetlenmesi hem de gıda ürünlerinin zamlanmaması için hatta indirilmesi için hükümetin bir çalışması vardı. O çalışma ne oldu şimdilik hiçbirimiz bilmiyor. Sözüm ona hal yasası geçirilecek ve gıda ürünlerinin üzerindeki zamlanma engellenecekti. Hükümet bir heyecanla bir şeyler açıklıyor ama arkası gelmiyor.
Hükümet özellikle ithal gıda ürünlerinin üzerine koyduğu bazı vergilerden feragat edebilir ve ithal gıda ürünleri ucuzlatılabilir. Gelin görün ki hükümet kesinlikle ithal gıda ürünleri üzerindeki onlarca kalemden vazgeçmiyor.
Yani bir yandan maaş zammı yapıyorsunuz, hayat pahalılığı veriyorsunuz ama bir yandan da zamlarla verdiğiniz bu maaş artışını geri alıyorsunuz. Yani hiçbir şey yapmamış oluyorsunuz.
Hal böyle olunca da korkulan oluyor. Hükümet kaşıkla verdiği artışları genel zamlarla kepçeyle geri almış oluyor.
Anlayacağınız KKTC aşırı pahalı bir ülke olma yolunda ilerliyor. Gıda ürünlerindeki fahiş fiyatlar ve devletin kendi harçlarına yapılan artışlar vatandaşı yine zora sokuyor.
Gerçekten çok yazık. Bu kadar pahalı bir ülkede asgari ücret alan bir vatandaş ya da emekli maaşı çeken bir sosyal sigorta emeklisi nasıl geçinecek, hayatını nasıl idame ettirecek. Bu mümkün değil.
Piyasaların denetlenmesi dışında ucuzlatılması ve öyle denetlenmesi gerekiyor. Ne yazık ki hükümet KKTC’deki hayatın ucuzlatılması için hiçbir adım atmamış oluyor. Her gün yazıp çiziyoruz ama bir şey değişmiyor. Bu kadar zamla hadi buyurun yaşayın bu memlekette.
Boşa kürek sallıyor duvara konuşuyoruz.
****************
Günün Sözü
Özlemin azı çoğu olmaz, ağırdır işte.
Nazım Hikmet
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.