Sahi eylem ne oldu?

Yazıya başlamadan şu asgari ücret konusuyla ilgili birkaç kelam da ben edeyim. Yanlış olmuş. Açık konuşmak gerekirse Sadık dostumdan bunu beklemezdim. Sadık neden kabul etti ki 124 lira daha az verilsin. İşçinin yanında yer alabilirdi. Sadık dostum bana kırılmasın ama yanlış olmuş. Kim bilir belki de Bakan Gardiyanoğlu da rahatsızdır bu durumdan. İşverenler hele dibelik ayıp etmişler. 124 lirayla zengin mi oldular. Olmamış vesselam. Yanlış olmuş sorry… Neyse asıl yazımıza geçelim.

Bir hafta tatile gittim ortalık yıkıldı. Gerçi ben tatile gitmeden hayvancılar Başbakanlığın kapısını kırmışlardı. Ülke de bir günlük genel grev ilan edildi. Muhalefet partileri, sivil toplum örgütleri hep gidip hayvancıların eylemine destek verdiler. Peki sonuç? Koca bir hiç. Ne içindi bu eylem? İthal etin gelmemesi içindi. Engel oldu mu bu eylem ithal etin gelmemesi için? Hayır olmadı. Daha da önemlisi halktan gerekli desteği gördü mü? Hayır halktan da gerekli desteği görmedi. Sonuç olarak hayvancılar bu eylemden ne elde ettiler? Onu da hiçbirimiz bilmiyoruz ama bildiğimiz bir şey var o da eylem bitti. Kırılan bir başbakanlık kapısı kaldı geriye ve hayvancılara okunan davalar. Bu eylem geçip gidecek ama okunan davalar mahkemede görüşülecek ve dava okunan hayvancılar belki de ceza alacaklar. Değdi mi peki? Hayır değmedi. Pek ala kapı kırmadan da eylem yapılabilirdi.

Tarım Bakanı Hüseyin Çavuş dün mecliste açıkladı; hayvancılara yapılan katkılarda düzenlemeye gidildi diye. Öyle anlıyoruz ki belki de süt fiyatlarında artış yapıldı ya da verilen verilecek teşvikler de artış yapıldı. Demem o ki hayvancının bir nevi gazı alındı hükmet tarafından. Hem muhalefetin hem sivil toplum örgütlerinin hayvancıya gösterdiği destek de boşuna gitti. Hiçbir şey olmadı anlayacağınız.

İTHAL ET GEREKLİ AMA YETERLİ DEĞİL

Evet gelelim ithal ete. Herkes sosyal medyada güvenilirliğini sorguluyor. Gelmesin diyenler şimdi Güney Kıbrıs’tan alın demeye başladı. Yahu sanki de Kuzey Afrika’dan çölde yaşayan kuzulardan getiriyor hükümet. Alt tarafı 40 ton ithal kuzu eti. Yüzlerce binlerce tonu ithal ediliyor başka ülkeler tarafından. Yeni Zelanda bu işin merkezi. Yeni Zelanda menşeli Hollanda üzerinden alt tarafı 40 ton ithal et getirilecek. Sanki de bin ton ithal et getiriliyor bir tantanadır gidiyor. Yapmayın etmeyin Allah aşkına.

Doğrusu tabii ki donmuş kuzu et değil. Tazesinin getirilmesidir doğru olan. Kasapların da istediği budur. Önce 20 ton gelecek sonra 20 ton daha gelecek. 20 tonu bugün yarın gelecek ya da geldi bilmiyoruz herhangi bir açıklama henüz yok en azından ben görmedim, hükümet hayvancıyla anlaştı diğer 20 ton da Kurban Bayramından sonra getirilecek. Hükümet böyle yapacak ki kurbanlık satışında bir engel ya da sıkıntı olmasın. Bu arada her sene ben de kurban kesiyorum. Kurbanlığın kilosu 300 lira. Yani bir kurban en aşağı 16 bin liraya satılacak. Öde ödeyebilirsen. Hayvancı bu et kıtlığında ciddi kar edecek. Hayvancının da istediği buydu. Hükümet de bu işe tamam dedi. Sorun kaldı mı hayır. Yine günün sonunda hükümetin istediği oldu mu evet oldu. Eylem de bitti kavga da bitti.

İthal etin gelmesi bir nevi iyi oldu. Gerçekten et alamayacak insanlar var en azından 650-680 liraya değil de 400 liraya et alabilecekler evlerine. Bakmayın siz son derece önemlidir. Hükümetin ete koyduğu 550 liralık narha hiçbir kasap uymuyor. Dahası diğer yandan Güney Kıbrıs pazarı da var. Güney Kıbrıs’tan et alanlara soruyorum 10 avroya ithal et mi alıyorsunuz diye; sorduklarım bana hayır yerli kuzu alıyoruz diyorlar. Yine Güney Kıbrıs’la yarışamayacağız ama en azından Güneye geçemeyen ve geçim sıkıntısı çeken yurttaşlarımız bu donmuş eti alabilecekler.

Neyse hayırlısı diyelim. Kırdılı döktülü bir eylem oldu, sonuç değişmedi. Elbette ki hayvancı bu eylemden bir nevi bazı menfaatler elde etmiştir. Onu da onlar açıklayınca öğreneceğiz artık.

***************

Günün Sözü

“Madem sevmiyorsun o zaman sahip çık gözlerine! Dönüp dolaşıp değmesinler gözlerime.”

Cemal Süreya