Ekonomik sarmal tehlikesi…
Aylarca önce Maliye Bakanı Özdemir Berova’yı konuk almıştım; gerçi ayda bir mutlaka Maliye Bakanını konuk alırım. Ama bir ay önceki programda Bakan Berova Ekonomik Sarmala grime tehlikesinden bahsetmişti. Aklımda kaldı ve hiç unutmadım. Eğer dikkatli olmazsak Ekonomik sarmala gireriz demişti Bakan. Şu an sanırım korkulan oldu ve ekonomik sarmala girdik veya giriyoruz. Peki nedir olan ne yaşıyoruz; ekonomik sarmal ne demek.
Şimdi şöyle bir durum var; dört ayda bir hayat pahalılığı belirleniyor ve rakam kaç çıkarsa çıksın bu rakam üzerinden asgari ücret belirleniyor. Memura, memur emeklisine ve sosyal sigorta emeklisine bu hayat pahalılığı veriliyor. Siz bu üç ana sektöre hayat pahalılığını verirseniz mecbursunuz asgari ücretliye de bu artışı vermeye. Vermezseniz olmaz. İşverenler gerçi itiraz ettiler ama ne sonuç çıkar bilmiyoruz. İşçi tarafı da mahkemeye gideriz dedi; giderlerse davayı kazanırlar. Böyle de bir durum var.
Peki şimdi ne oldu? Küçük esnaf tek kelimeyle ayvayı yedi. Kabaca yazıyorum ama gerçek bu. Büyük işletmeler bu asgari ücreti zorlanmadan verirler, ağladıklarına bakmayın ama küçük esnaf bu paraları ödeyemez. Şu an ki asgari ücret Rum tarafını geçti, geçti ama Rum tarafının yıllık geliriyle KKTC’nin yıllık geliri aynı değil. Bir başka deyişle söyleyecek olursak Rum tarafının enflasyon oranları %85 değil. Bu nedenle bu kıyas çok sağlıklı bir kıyas değil.
Peki ne olacak? Çok basit. Küçük esnaf bu artışlı asgari ücreti ödemekte ciddi ciddi zorlanacak. Hatta belki de vermeyecek. Dahası küçülmeye gidecek. Örneğin birkaç kişi işten çıkaracak, çıkarmak zorunda kalacak. Bir başka mesele daha var. Aralık ayı sonunda hayat pahalılığı bir daha belirlenecek ve Ocak ayı sonunda maaşlara yansıyacak. İşçi tarafı diyecek ki bir daha asgari ücret zammı isteriz. İşte o asgari ücreti mümkünatı yok küçük esnaf veremeyecek. Verirse vergi kaçırmaya başlayacak ya da dükkanı kapatıp eve gidecek. Vergi kaçırmak ya da dükkanı kapamak demek devletin gelirleri düşecek demektir. İşte buna ekonomik sarmal deniliyor.
Yani bu bir kısır döngü piyasaların pahalı olmasını engellemezsen hayat pahalılığı yükse çıkar ve sen devlet olarak bunu vermek zorunda kalırsın. Bu defada işçi sendikası derki memura emekliye verdin bana da vereceksin. İşte o zaman işletmeler bu rakamları ödeyemezler. Diyelim ki ödediler aşırı pahalılık olur. Yani bu kısır döngü kendi içinde hayat pahalılığını tetikler.
Çok basit bir örnek vereyim. Bal. Allah’ın balı 185 liraydı. Hayat pahalılığı belli olur olmaz 249 lira oldu. Bir başka örnek; bir basit sandalye 650 liraydı. Hayat pahalılığı açıklanır açıklanmaz 850 lira oldu. Gördünüz mü hayat pahalılığı anında tetiklenmiş oldu. İşte bu nedenle hayat pahalılığını verirsiniz, mecburi olarak asgari ücreti de artışlı vermek zorunda kalırsınız ve bu durum sizi hızla fakirliğe götürür.
İşte biz bağırırken hayatı ucuzlatın diye bağırma gerekçemiz buydu. Hükümet hayatı ucuzlatmak durumundadır. Bunu nasıl yapacağını da Hükümetin ileri gelenleri oturup bulacaklar ve karar verecekler. Narh çözümlerden bir tanesidir. Tüccar yüksek karla çalışıyor, buna bir engel konulması gerekiyor. Düşülebilecek vergiler varsa bu uygulanabilir. Hükümet ile sivil toplum örgütleri oturacak çalışacak ve bir dizi formül geliştirecek.
Umarım hayat pahalılığı yüksek çıkmasın diye İstatistik kurumu yalan yapmaz ve sahte hayat pahalılığı oranı açıklamaz. Buna da dikkat etmek lazım. burada da göçrev Muhalefet partisi CTP’ye düşüyor. Bu noktada eşik bekçiliğini de CTP yapacak.
Sonuç olarak hayat ucuzlamazsa, Güneye kayan ekonomi tersine çevrilmezse, fiyatlar aşağıya çekilmezse hayat pahalılığı artmaya devam edecek. Hükümet olarak siz bu hayat pahalılığını vermek zorunda kalacaksınız ve buna bağlı olarak asgari ücrette artacak.
Hükümet bir an önce kriz masası kurmalı ve hayatı nasıl ucuzlatacağının çaresini aramalıdır.
*****************
Günün Sözü
"Ben sensiz de yaşarım ama seninle bir başka yaşarım."
Cemal Süreya
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.