Tatar’ı seçime hazırlıyorlar…

Yayın Tarihi: 22/10/24 07:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Kıbrıs meselesinde ne oluyor şu an? Anlayan bilen var mı? Pek ne olduğunu ve ne bittiğini bilen yok diye düşünüyorum. Evet New York’ta bir yemek yendi. Bu yemeğe çok bel bağlayanlar olduğu gibi bu yemeği klasik bir yemek olarak değerlendirenler de oldu. CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman bardağın dolu tarafından bakmayı tercih etti. Evet bir sıfırdan elbette ki büyüktür. Öyle anlıyoruz ki yemeği organize eden ise Ankara. Şu sıralar Ankara Hükümetiyle BM Genel Sekreteri Guterres arasında hayli sıcak ilişkiler olduğunu duyuyoruz. Ve bir sonraki yemek daha kalabalık olsun dendi.

Kıbrıs konusuyla kelam kesen birçok kişi yemeğin Ankara’nın telkiniyle olduğunu dile getirdiler; Cumhurbaşkanı Tatar da bunu yalanlamadığına göre muhtemelen doğrudur. Bunda bir sıkıntı yok zaten. Kıbrıs Meselesi, Ankara’yla ortak yürütülen bir meseledir. Vakti zamanında Talat Cumhurbaşkanıyken de Talat’a Amerika Dışişleri Bakanıyla bir görüşme ayarlamışlardı. O zamanlar Ankara-Washington ilişkileri hayli iyiydi. Ankara kapıları açmasa aralamasa zaten bizim pek bir şey yapabileceğimiz yok, ne yazık ki bu da gerçeğimiz.

Peki ne olacak Kıbrıs konusunda? Elbette bir yakınlaşma olacak. Öyle tahmin ediyoruz ki bir sonraki yemek Kasım ayında gerçekleşecek. Hatta yeni bir geçiş kapısı dahi açılacağı söyleniyor. Anlayacağınız Cumhurbaşkanı Tatar’ı Türkiye 2025 yılında yapılacak seçime hazırlıyor. Öyle tahmin ediyorum ki Cumhurbaşkanının Kıbrıs meselesiyle ilgili gündemi daha yoğun daha hareketli olacak artık.

Daha önce de yazdım söyledim; bu şartlar altında Rum tarafıyla hiçbir şekilde görüşmeyen ve Kıbrıs meselesinde Rum tarafının tutumu yüzünden dahi olsa hiçbir hareketliliği olmayan bir Cumhurbaşkanı gelecek yıl neyi neden sebep göstererek aday olabilecek. İşte bu nedenle bu saatten sonra Tatar’ın Kıbrıs sorunu konusu ajandası daha hareketli ve daha yoğun olacak.

Tufan Erhürman federal çözümü savunuyor ve bunu savunurken çözüm vadediyor, denenmesi gerektiğini anlatıyor ve ekonomik sorunlardan bunalan sıkılan Kıbrıs Türk Halkı için parlak bir tablo çiziyor. Albenisi var. Erhürman’a karşı Cumhurbaşkanı Tatar’ın da harekete geçmesi ve Kıbrıs meselesinde pozitif bir imaj çizmesi gerekiyor.

Elbette ki bunu Ankara Hükümetinin de yardımlarıyla yapacak. Çünkü Ankara’nın adayı Tatar’dır. Ve yalnızca KKTC’de değil Türkiye tarafından da anketler yaptırılıyor KKTC’de. Ankara işi sıkı tutuyor. Zaman zaman Ankara aday arıyor diye dedikodular çıksa da sakın buna inanmıyor. New York’tayken Cumhurbaşkanına “sen bizim adayımızsın” denildiği iddia ediliyor. Hatta 20 Temmuz’da Concord Otel’de Cumhurbaşkanı Tatar’a bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından adayımız sensin denildi. Bunu çok iyi biliyorum.

İşte bu nedenle Tatar’ın hem ajandası yoğunlaşacak hem de Kıbrıs meselesinde yeni hareketlilik sağlanacak ki 2025 yılındaki Cumhurbaşkanlığı seçimlerine kadar, Kıbrıs Meselesinde bir umut bir heyecan bir çözüm yakınlaşması yaşanabilsin.

Mantıken siz düşünün; Tatar haklı dahi olsa siyasi eşitliğimizi tanımazsa Rum tarafı kesinlikle görüşmem diyen ve mesafesini net bir şekilde ortaya koyan ama aynı zamanda çözümsüzlük algısının ortaya koyan bir adayı mı seçer halk yoksa görüşeceğim, çözeceğim, zorlayacağım şunu yapacağım bunu yapacağım diye bir adayı mı seçer. Halk daima umut ister, umudu kim verirse o seçilir. Haklı da olsa haksızda olsa.

Sonuç olarak Kıbrıs meselesinde ve Türk- Rum yakınlaşmasında ilerleyen süreçte daha proaktif bir süreç yaşayacağız. Hayırlısı bakalım...

***************

Günün Sözü

"Tuhaf, bazı kimseler birinden nefret etmeden başkasını sevemezler."

Victor Hogo

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Levent Kutay
Levent KUTAY'dan
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları