Evet... Denktaş’ın Siyaseti bırakması hataydı...

Yayın Tarihi: 20/02/25 07:30
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Eski siyasetçilerden bir döneme damgasını vurmuş ve yakın geçmişte aktif siyaseti bırakmış bir siyasetçi olan Serdar Denktaş dün bende konuktu. En son programımızı yaptığımızda siyaseti bırakmam hataydı demişti. Serdar Denktaş’ı aktif siyasi döneminde en çok eleştirmiş gazetecilerden biri olarak bugün ben de anladım ve inandım ki evet Serdar Denktaş’ın siyaseti bırakması hataydı. Demokrat Parti bir şekilde yoluna devam ediyor ama nasıl devam ediyor. Üzülerek söylemem gerekir ki parçalanmış bir Demokrat Parti var karşımızda. Hasan Tosunoğlu istifa etti bildiğiniz gibi. Hasan Tosunoğlu ben kendimi bildim bileli DP’li olan figürlerden biri. Gelin görün ki istifa etti. Son derece önemli bir meseleydi istifa etmesi.

Serhat Akpınar’ın da bildiğim kadarıyla Fikri Başkanla sorunları var. Fikri Bey’i sever sayarım, abimdir ama başkanlığı otorite anlamında sarsılmış durumdadır. Demokrat Parti bir şekilde bir yerlere gidiyor ama nereye gidiyor, orası belli değil. Yeri gelmişken söylemem gerekir ki Fikri Ataoğlu’nu en son ne zaman konuk aldığımı hatırlamıyorum bile. Çok uzun yıllar oldu. En son birkaç hafta önce konuk almaya çalıştım ama başaramadım. Zaman zaman Erçin Şahmaran’da konuk olduğunu görüyorum o kadar.

Fikri başkanla birbirimizi severiz; asla bir gönül kırıklığımız yoktur ama Fikri başkan genel olarak programlara çıkmayı pek tercih etmiyor. Sevgili Serhan Aktunç’u konuk alabiliyoruz ancak Müsteşar olarak. İyi güzel de bir partinin bir hükümet ortağının programlara çıkmaması, politikalarını yaptıklarını ya da yapmayı planladıklarını anlatmaması hiçbir siyasi kültürde Kabul edilebilecek bir mesele değildir.

Serdar Denktaş’a yapılan en büyük eleştiri tek adamlılık eleştirisiydi. Belki bu doğru da olabilir ama gelin görün ki çok uzun yıllar Demokrat Parti’yi hükümette tutmayı başarmış ve DP’yi belli bir averaj puanın sınırın içerisinde tutmayı başarmıştı. İlk erken seçimde bunun böyle olamayacağını düşünüyorum ben.

Evet Serdar Denktaş’ın siyaseti bırakması hataydı ve bu hatadan dönmek için geç değil.

Serdar başkanla program öncesi konuştuk da. Tekrardan vekil ya da bakan olmak gibi bir ideali yok. Onun gözü Cumhurbaşkanlığında. Aday mısınız karar verdiniz mi diye yayında da sordum. Henüz değil dedi ve birkaç hafta daha bekleyeceğini söyledi.

Tabii ona bakarsanız Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da henüz cumhurbaşkanlığı adaylığını açıklamış değil. Evet hepimiz biliyoruz kuvvetle muhtemel Cumhurbaşkanı Tatar adaylığını açıklayacak ve ondan sonra gözler Ulusal Birlik Partisine çevrilecek. Anlayacağınız önümüzdeki 2-3 ay ilginç siyasi meselelere gebedir.

Tabii Serdar başkanla Kıbrıs konusunu da konuştuk. Perde gerisinde bir şeyler oluyor dedi ve eski Büyükelçi Murat Başçeri’nin yeniden görevlendirilmesine dikkat çekti ve ekledi “Herkes Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yordu Murat Başçeri’nin yeniden atanacak olmasını ama değil. Eski büyükelçi Kıbrıs konusunda çok bilgili biridir ve geçmişi vardır. Bence Kıbrıs meselesinde yeni gelişmelere gebeyiz” dedi.

Ben açık konuşmak gerekirse hiç bu açıdan bakmamıştım. Eski Büyükelçi Başçeri doğrudur Kıbrıs meselesinde uzun yıllar dirsek çürütmüş bir diplomattır. Belki de Serdar Bey'in de ifade ettiği gibi Başçeri’nin geri dönüşü yalnızca Cumhurbaşkanlığı seçimi değil, Kıbrıs meselesiyle de ilgilidir.

Elbette bunu zaman gösterecek.

Sonuç olarak Serdar Denktaş’la güzel bir yayın yaptık, verimli geçti. Aktif siyasette olsaydı, daha güçlü ve istikrarlı bir Demokrat Parti olabilirdi diye düşünüyorum

******************

Günün Sözü

"Yağmur eğer şiddetliyse su çatıdan sızacak yeri bulur."

Viking Atasözü

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Levent Kutay
Levent KUTAY'dan
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları