Lobi ve para lazım…

Yayın Tarihi: 12/05/25 07:35
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Rum tarafının federal çözümde diretmesi Türk tarafının ise iki devletli çözümde diretmesinden dolayı Kıbrıs konusunda çözüm şimdilik rafa kalkmış durumda. Birleşmiş Milletlerin 1 yıl süre daha Kıbrıs’ta konuşlanacak olması Türk tarafı tarafından memnuniyetsizlikle karşılandı. Tabii dünya gerçekleri var. En nihayetinde bir Türk tezi olan federal çözümü Rumlar görüşmeye devam etmek istiyor. Ancak gelin görün ki Rum tarafının federal çözümden anladığı çözüm şekli Türk tarafı tarafından kabul görmüyor. Rumlar sıfır garanti ve sıfır asker istiyor. Hal böyle olunca da Türk tarafından böyle bir çözüm kabul edilmiyor. Dahası Rumların anladığı federal çözümde siyasi eşitlik vurgusu da yapılmıyor. Yani bir diğer deyişle Rum tarafı siyasi eşitliği de paylaşmak istemiyor. Kıbrıs meselesinin tıkanmasının en basit nedenleri bunlardır. Yoksa Rumlar garantileri kabul etseler, siyasi eşitlikte uzlaşıcı olsalar adanın askersizleştirilmesi Türk tarafınca zaman içinde kademeli olarak kabul edilen bir olgu.

İki devletli bir çözümün de ne Rum tarafınca ne de Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından kabul edilmiyor. Durumun özeti budur. Bu şartlarda Rum tarafında kim seçilirse seçilsin çözüme yönelik bir adım atılması söz konusu olmayacaktır. Türk tarafının kendine göre gerçekten haklılık yönleri var. Hem siyasi eşitliği paylaşmayacaksın hem garantileri istemeyeceksin bir de üstüne sıfır asker dersen böyle bir çözümü Türk tarafının kabul etmesi mümkün değildir.

KKTC NEDEN TANITILMIYOR?

Burada başka önemli bir soru çıkıyor. Neden KKTC tanıtılmıyor. Eğer Türkiye KKTC’nin dünyaca önemli kuruluşlarında temsil edilmesi için bir adım atarsa o kadarla sınırlı kalınıyor. Tabii Türkiye’nin komşularıyla olan ilişkileri de KKTC’nin tanıtılması noktasında etkili oluyor. Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan her ne kadar BM Genel Kurulu’nda KKTC’yi tanıyın çağrısı yapsa dahi ve bu önemli bir çağrı olsa dahi bunun karşılıksız kalacağını biliyoruz.

KKTC otoritelerinin KKTC’nin tanıtılması için herhangi bir eyleme geçmemesi önemli sorunlardan biri.

LOBİ VE PARA LAZIM

KKTC’nin tanıtılması ve anlatılması için ciddi lobicilik yapılması gerekiyor. Gelin görün ki bunun için bir bütçe gerekiyor. KKTC yönetiminin ne yazık ki böyle bir gündemi yok. Bütçenin neredeyse büyük bir çoğunluğunun memur ödemesine gittiği bir ekonomik yapıda KKTC’nin lobicilik üzerinden tanıtılması için bir bütçe ayrılması da mümkün olmuyor. Nasıl ki her şey için bir bütçe ayrılıyor. Sağlık, eğitim gibi tanıtım için de bir bütçe ayrılması ve KKTC konsolosluklarının bir görev üstlenmesi gerekiyor.

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI'NIN SADECE ADI VAR

KKTC Dışişleri Bakanlığı'nın sadece adı var. Tanıtım yapabilmesi ve lobicilik faaliyetlerinde bulunabilmesi için gerekli enstrümanlar Dışişleri Bakanlığı'na sağlanmıyor. Nasıl ki eğitim için sağlık için çiftçi için Tarım Bakanlığı'na bütçeler ayrılıyor nasıl ki Turizm için Turizm Bakanlığı'na gerekli bütçeler ayrılıyor ve ilgili bakanlıklar bu bütçeyi kullanıyorlar. Her ne kadar ayrılan bütçeler yetersiz sonuçta ilgili bakanlıkların kendi aktivitelerini yapabilmek için ellerinde bir bütçe var. Gelin görün ki Dışişleri Bakanlığı'nın tanıtım için kullanabilmesi noktasında herhangi bir bütçesi yok. Her yıl bütçe hazırlandığında KKTC’nin tanıtımı için kullanılmak üzere bir bütçenin Dışişleri Bakanlığı'na verilmesi lazım. KKTC’nin tanıtımı için turizm dışında hiçbir alanda herhangi bir lobicilik faaliyeti sürdürülmüyor. Bir taraftan KKTC’yi tanıyın çağrısı yapılıyor ama bir taraftan da bunun yapılabilmesi için herhangi bir bütçe yaratılmıyor. KKTC’nin dünyanın çeşitli ülkelerinde temsilcilikleri var. Gelin görün ki bu temsilcilikler KKTC’nin tanıtılması için hiçbir şey yapamıyorlar.

CUMHURBAŞKANI VE DIŞİŞLERİ DAHA ORTAK ÇALIŞABİLMELİ

Cumhurbaşkanın toplum lideri olarak uluslararası tanıtım noktasında hali hazırda bir temsiliyeti var. Ancak Cumhurbaşkanlığının da eli kolu bağlı oturuyor. Cumhurbaşkanlığı da daha fazla lobi yapabilmek için gerekli girişimleri yapabilmeli. Daha aktif çalışabilmeli. Eğer hükümet, Dışişleri Bakanlığı'na lobicilik için bir bütçe ayırsa ve Dışişleri Bakanlığı daha proaktif çalışabilse dışişlerinin açacağı kapılardan Cumhurbaşkanı da girebilir ve daha aktif lobicilik yapılabilir. KKTC’nin tanıtımı için Dışişleri Bakanlığı ile Cumhurbaşkanlığı ortak çalışabilir ve daha verimli sonuçlara alınabilir.

Sonuç olarak Türkiye dışında KKTC’nin uluslararası dünyada tanınması için aslında hiçbir şey yapılmıyor. Sürekli Türkiye’nin bize bir yerden kapı açmasını bekliyoruz. Devlet olarak kendi devletimizi tanıtmak için harekete geçmek gerekiyor.

Aksi takdirde KKTC’nin varlığı sadece bir alt devlet statüsünde kalır ve hiçbir şey elde edilemez.

 

******************

 

Günün Sözü

"Sevmek; Güzel birinde aşkı aramak değil, Bir başkasında; Kendini bulmaktır."

Dostoyevski

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Levent Kutay
Levent KUTAY'dan
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları