Ankara Erhürman’la çalışır mı?

Cumhurbaşkanlığı seçimleri için geri sayım devam ediyor. Adaylar kimi zaman ortak etkinliklere katılıyorlar çoğu zamanda kendi saha çalışmalarında boy gösteriyorlar. Tabii seçimin sonucu ile ilgili çok söylentiler var. bazı iddialar Erhürman ile Tatar arasındaki oy farkının %7 olduğunu ve Erhürman’ın seçimi kazanacağını söylüyor; kimi iddialar ise farkın kapandığını ve bu seçimi Tatar’ın kazanabileceği vurgusunu yapıyor. İstediğiniz kadar anket yapın Ekim ayında gerçekleşecek Cumhurbaşkanlığı seçiminin sonuçlarını tahmin edemezsiniz. Her şeyden önce bir anketin çok profesyonel bir şirket tarafından geniş ölçekli yapılması gerekiyor, gerekiyor ki bir ışık alabilesiniz.

Aslında seçim kazanmak aynı zamanda bir algı işidir; çünkü seçmen daima güçlü olana oy verir. Şimdilik bu güçlü algısını yaratanın Tufan hoca olduğunu söylemek lazım. tabii Cumhurbaşkanı Tatar kötü pozisyondadır demiyorum. Özellikle Başbakan Üstel ve Ulusal Birlik Partisi sahaya indikten sonra Tatar durumunu toparlamaya başladı.

Merkezi şeylerde Erhürman’ın önde olduğunu Mesarya, İskele, Karpaz gibi yerlerde de Tatar’ın önde olduğunu siyasi kulislerde sıkça duyuyoruz. Elbette ki merkezlerde güçlü olmak son derece önemlidir. Peki gelin şöyle bir değerlendirme yapalım ve iki adayın pozisyonunu yorumlayabilelim.

TATAR’IN UBP SEÇMENİNE İHTİYACI VAR

Öncelikle Tatar’dan başlayalım. Uzun yıllardır siyasette. Adada girmediği ev yok gibi. Birçok yurttaşın elini sıkmış bir siyasi kimlik var karşımızda. Köy gezileri, düğünler, etkinlikle dağ bayır demeden yıllardır gezen bir siyasetçi. Bu da Tatar’ın tek başına seçimi kazanamasa da iyi bir oy kapasitesine sahip olduğunu gösteriyor bize. Peki bu seçimi kazanmak için yeterli mi ? Elbette ki değil. Tatar’ın seçimi kazanabilmek için UBP seçmenin oylarına ihtiyacı var. Peki UBP’li seçmen Tatar’a oy verecek mi ? İşte önemli soru burada yatıyor. Bunun cevabını bulmanız çok zordur. UBP’li seçmenin Tatar’a oy verip vermediğini sandıklar açılınca hep birlikte öğreneceğiz. İşte UBP’li seçmen Tatar’a oy versin diye Başbakan Ünal Üstel; UBP’li vekil ve bakanları peşine takmış köy köy geziyor ve konuşmalar yapıyor. Seçim sahada kitle toplantıları yapılarak kazanılmaz, peki nasıl kazanılır; KKTC’de seçim kapı kapı eve v gezerek kazanılır. Ondan değil mi bir süre önce Cumhurbaşkanı Tatar bazı vekillerin bakan olmasını istedi.

UBP işte bazı vekiller de Tatar’a çalışmak için bakanlık istiyorlar hem de kelli felli bakanlıkları istiyorlar. E oldu mu olmadı tabii. Olmaz da. Başbakanın kendi kalesine gol atacak hali yok, haklı da bence .

ANKARA TATAR’DAN YANA SAHAYA NE KADAR İNECEK?

Gelelim ikinci konuya. Akıncı-Tatar yarışında Ankara Hükümeti tam kapasiteyle sahaya indi ve yukarıda yazdığım gibi eve v kapı kapı gezildi. İnsanlar ikna edildi ve Tatar o seçimi çok değil 4 bin oyla kazandı. Zor bir seçimdi, kazanılması da hayli zor oldu. Gelin görün ki Ankara’nın karşısında artık Mustafa Akıncı gibi ağır konuşmalar yapan bir Tufan Erhürman yok. Erhürman kendi tezlerini koyuyor ve Ankara ile karşı karşıya gelmemek için çok dikkatli davranıyor. Eğer Ankara hükümeti Tatar’dan yana sahaya adam akıllı inmezse KKTC’de bulunan AK Parti'nin oy kapasitesi serbest kalır ve oylar Tatar’a gitmez. Bu oyların Tatar’a gitmesi lazım ki UBP seçmeninden gelecek oyla birleşip Tatar’a seçimi kazandırsın. Hareketlilik var mı peki ? Evet çok cılız hareketlenmeler var, Eylül ayını işaret ediyor tüm kaynaklar. Onu da bekleyip göreceğiz. Bu iş için ciddi de bir bütçe gerekiyor. Onu da söylemek lazım.

ANKARA ERHÜRMAN’LA ÇALIŞIR MI?

Evet Ankara Erhürman’la çalışır. Bu sorunun cevabı bu kadar basittir. Ankara Talat'ı desteklediği ve Eroğlu’nun kazandığı seçim sonrasında Eroğlu ile nasıl çalıştıysa olur da seçimi Tufan Erhürman kazanırsa Erhürman ile de çalışır. Bilmeyenler olabilir Ankara, ağır ekibini Talat için görevlendirmiş bir başka ekibi de Eroğlu’nun yanına vermişti. Bunları da unutmamak lazım. Kıbrıs davası milli bir meseledir ve Türkiye bu meselede büyük aktördür. Bu nedenle hiçbir Toplum Lideri Ankara’nın onayı olmaksızın politika üretmez ve hareket etmez. Zaten Tufan Hoca Rum yönetiminin Kıbrıs Türklerinin egemenliğini Kabul etmediği takdirde masaya oturmayacağını daha birkaç gün önce açıkladı. Olur da Tufan hoca kazanırsa belki başlarda tatlı ekşi bir çatışma yaşanır ama sonra işler tatlıya bağlanır. Hatırlayın Mustafa Akıncı da seçimi kazandığında süreç gerginlikle başlamıştı.

Gelen duyumlara göre UBP’den Erhürman’a çok oy gidecek. Ne kadar doğrudur bilemem ama gitmemesi için yapılması gerekenleri yukarıda yazdım. Dahası YDP’den de Tufan hocaya oy gidecek. Bunda iddialıyım. Tufan hoca olurda hem UBP’den hem YDP’den hem de A Politik seçmenden oy alabilirse bu yarışı oldukça rahat bir şekilde kazanır.

Kurgu anlattığım şekildedir. Seçmenini etkileyip de sandığa götüren aday seçimi kazanacaktır. Olay bu kadar basittir. Şu an için siyasi üstünlük Erhürman’dan yanadır ama siyasette 24 saat bile çok uzun bir zamandır. Son 15 güne bakmak lazım.

**********************

Günün Sözü

"Demokrasinin ne olduğunu anlamak istiyorsanız; herhangi bir seçmenle 5 dakika civarında konuşun."

Winston Churchill