Siyasette 24 saat çok uzun bir süredir…

Cumhurbaşkanlığı seçimlerine artık sayılı günler kaldı. Adaylar hınca hınç hem televizyon ekranlarına çıkıyorlar hem de bölge bölge geziyorlar. Hem UBP’li hem de CTP’li dostlarla sık sık konuşuyoruz. Yaklaşık bir ay önce kabul etmek gerekir ki Tufan Hoca ile Cumhurbaşkanı Tatar arasında ciddi bir fark vardı. Zaten bunu kimse reddetmiyor. Özellikle hem Ulusal Birlik Partisi hem de Başbakan Ünal Üstel bu farkın farkındaydılar. Başta UBP’li vekiller ve bakanlar olmak üzere Başbakan da bölge bölge geziyor, her gittikleri gece etkinliğine Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı da götürüyorlardı. Evet, her iki aday arasında hatırı sayılır bir fark vardı. Bunu gören Başbakan Üstel bir talimat verdi ve seçim komitesi kuruldu. Artık kapı kapı gezilecek, seçmen bir bir ziyaret edilecek ve bu fark kapatılacaktı. Öyle de yapıldı. 2-3 hafta önce kurulan seçim komitesinde tüm ilçe başkanları ve sözü geçen milletvekilleri görevlendirildi ve kitle toplantılarına artık seçmenin oturduğu eve kadar gitme de eklendi. UBP’liler ev ev, kapı kapı gezmeye başladı. Bu ziyaretlere artık milletvekilleri ve bakanlar da gece toplantıları düzenlemeye başladılar.

Kararsız olan seçmen ya da kırgın olan seçmenlerle toplantılar yapılmaya ve meselenin kendi açılarından ciddiyeti anlatılmaya başlandı. İlerleyen süreçte fark azalmaya başladı. Yeterli miydi? Değildi. UBP’nin hükümet ortakları Yeniden Doğuş Partisi ile Demokrat Parti de sahaya daha fazla eğilmeye başladılar ve onlar da hummalı bir çalışma yürütmeye başladılar. Hükümet ortakları, kendi tabanlarının Cumhurbaşkanı Tatar’a oy vermesi için deyim yerindeyse “yemin toplantıları” düzenlemeye başladılar ve böylelikle fark daha da kapanmaya başladı.

CTP, “Yüzde 60’la bu iş bitti” diye propaganda yapmaya devam ettikçe hükümet daha da fazla çalışmaya başladı. Bu seçim ne pahasına olursa olsun kazanılmalıydı. Hedef buydu. CTP’li kaynaklarımız farkın yüzde 8 olduğunu söylediler. Öte yandan Ankara ekipleriyle bir süreden beri zaten sahadaydılar ve tempoyu daha fazla artırdılar. Özellikle kırsal bölgelerde Türkiye’den gelen ekip çalışıyor, kırgınlarla barışılıyor, seçimin Türkiye için bir “beka seçimi” olduğu anlatılıyordu. İşe de yarıyordu açıkçası.

Güzelyurt, Lefke, İskele, Karpaz ve Gazimağusa’da her iki aday arasında bir denge kuruldu ve bazı bölgelerde öne geçildi. Lefkoşa, en çok oyun olduğu seçim bölgesidir. Lefkoşa bölgesi Tatar açısından zayıf bir bölge. Seçime son hafta kala bu bölgeye de nüfuz etmeye başladı hükümet ortakları. Türkiye’den gelen seçim ekibi, UBP’nin ağır milletvekilleri Lefkoşa’da toplantı üstüne toplantı yapmaya başladılar. CTP rahat ama UBP diken üstünde oturuyor.

Evet, seçimin gerçekleşmesine bir hafta var ve ne olacaksa bu bir haftada olacak. UBP ve hükümet ortakları Lefkoşa’da dengeleri sağlayabilir ya da yakınlaşabilirse diğer bölgelerden gelen oylarla seçim kazanılabilir. Hükümetin stratejisi bu yönde çalışıyor. Tabii laf çok. Seçimi Tufan Hoca’nın kazanacağını söyleyen olduğu gibi Tatar’ın önde olduğunu söyleyenler de var. Evet, algı Erhürman’dan yana; bunu inkâr etmek, kendi kendini inkâr etmek olur. Ama öte yandan hem UBP hem Tatar hem hükümet ortakları hem de Ankara var gücüyle çalışıyor.

Daha önce de yazdım, yine yazmakta sakınca görmüyorum; UBP tabanı “oy vermem” der ama gider oy verir. Bu nedenle sandıklar açılana kadar kimse “Ben bu seçimi kazandım” demesin. Artık yüzde 8’lik bir farktan söz etmek ne kadar doğrudur, bir düşünmek gerekir. Bu seçim başa baş bir seçim olacak dostlar. Seçmenini sandığa götürmeyi başaranın seçimi kazanacağı bir seçim olacak. Mesele UBP’dir. UBP seçmeni ya Tatar’a ya da Erhürman’a bu yarışı kazandıracak. UBP cephesinden aldığımız duyumlara göre UBP’nin yaklaşık yüzde 80’i Tatar’a oy verecek, geri kalan yüzde 20’si de sandığa gitmeyebilir. Diğer bölgeler dengelenmiş durumdadır. Lefkoşa’daki seçmen seçimin sonucunu belirleyecek.

Anketlere hiçbir zaman inanmadım. Tatar’ı da önde gösteren anketler var ki bunlar Türkiye’deki anket şirketleri tarafından yapılmış anketlerdir. Erhürman’ı da önde gösteren anketler var ki bunların çoğunluğu CTP tarafından yapılmış anketlerdir. Seçimin kaderini UBP oyları belirleyecek. Fark kapanmayacak bir fark değildir ve siyasette 24 saat çok uzun bir süredir.

*******************

Günün Sözü

"Hayat zamanda iz bırakmaz; bir boşluğa düşersin, bir boşluktan birikip yeniden sıçramak için elde var hüzün"

Attila İlhan