Erdoğan’ı doğru anlayın…
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan Katar dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanı öyle bir açıklama yaptı ki KKTC’de gerçekleşecek seçimlerde tarafsız kalacak. Türkiye hiçbir KKTC seçiminde çıkıp da biz filanca adayı destekliyoruz dememiştir; demesini de bekleyemezsiniz. Çünkü bu Türkiye devletinin bir başka ülkenin içişlerine karışmasını resmi dile döküp ifade etmesi anlamına gelir ki zaten bu Türkiye Devletinin dış politikasına da ters düşer.
Peki Cumhurbaşkanı Erdoğan Ekim ayında gerçekleşecek Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde gerçekten tarafsız mı? Bu soruyu yanıtlayalım. Hayır dostlar Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı desteklemektedir. Peki bunu nereden biliyoruz. Bu sorunun da cevapları var. Sn. Erdoğan KKTC’ye yaptığı tüm ziyaretlerinde iki devletli çözümü desteklediklerini ve federasyon defterinin kapandığı açıklamıştır. Peki bu ne demek? “Biz Ersin Tatar’ın iki devletli vizyonunu destekliyoruz” demek.
Seçimlerde iki görüş iki vizyon yarışıyor. Biri Federasyon ki bunu temsil eden Tufan Erhürman’dır, diğer ise iki devletli çözüm bunu da temsil eden Ersin Tatar’dır. Yalnızca buradan yapacağınız çıkarımla Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı Tatar’ı kelimelere dökmeden desteklediğini anlıyoruz.
Devam edelim...
UBP Kurultayı öncesinde Concorde otelde bir buluşma gerçekleşti. Buna Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanı Tatar ve Başbakan Ünal Üstel katıldı. Bu buluşmanın detaylarını sizinle paylaşmamakla birlikte, Başbakan Üstel’in adaylık yarışı için bir konu konuşuldu ve bu konuşmada Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Tatar’ı desteklerini ifade etti. Başbakan olarak da Ünal Üstel’i desteklerini net bir dille ifade etti. Bu yazdıklarım net bilgidir.
Ve bu durum değişmemiştir.
Türkiye’den gelen ekip de harıl harıl çalışmaktadır. Ekip gelmiştir ve buradadır.
Bakınız dostlar Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan gerçek bir devlet adamı ve dünya lideridir. Kendini ifade etme biçimine şahsen ben hayranım. Vermek istediği mesajları nasıl vereceğini en doğru cümleleri kurarak veren bir siyasetçidir.
Özellikle Filistin’de , Suriye'de, Ukrayna’da Birleşmiş Milletlerinin ne kadar çaresiz kaldığını, hiçbir AB ülkesinin bu ülkelere yardım etmediğini bugün en canlı şekilde yaşıyor ve tanıklık ediyoruz.
Türkiye gibi güçlü bir ülkenin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan gibi güçlü bir devlet adamının “Biz KKTC’nin yanındayız, Federasyon Garantörleri hiçe sayan bir çözüm şeklidir” demesi ve İki Devletliliğe vurgu yapması. Türkiye’nin etkin ve fiilen Kıbrıs Türk halkının yanında olduğunu ifade etmesi paha biçilmez bir destektir.
İster beğenin ister beğenmeyin bugün Türk askeri Kıbrıs’ta olmasa çoktan kan dökülmeye başlardı ve ne BM karışırdı ne de AB ülkeleri karışırdı. Hamaset yapmıyorum size. Ülke olarak hiç de savaşın uzağında değiliz. Bir dönüp çevrenize bakın.
Tekrardan Tayyip beyin açıklamalarına dönecek olursak. Ne bekliyordunuz yani koskoca Cumhurbaşkanı çıkıp da biz filanı destekliyoruz demesini mi? Demezler. Bu siyasi ahlak açısından da demokrasi ilkeleri açısından da doğru bir tavır olmazdı ama net olarak bildiğim bir şey var; evet Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tatar’ı destekliyor. Tatar kazanır kaybeder o ayrı mesele. Tufan hoca kazanır Ankara’yla anlaşır ya da ters düşer o da ayrı mesele ama Ankara’nın adayı Tatar’dır. Bunu böyle bilin.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un 168 Muhatara yaptığı açıklamalar ortada dururken ve Numan Kurtulmuş İki Devletli Çözümden bahsederken, bu açıklamaları kendi aklıyla mı yapıyor. Bu bir devlet görüşüdür dostlarım. Türkiye Devletinin resmi Kıbrıs Politikasıdır.
Beğenirsiniz beğenmezsiniz hatta katılmayabilir ve eleştire de bilirsiniz ama ben size gerçekleri anlatıyorum…
********************
Günün Sözü
"Adları unut, yüzleri, sesleri, kokuları falan. Geçmişine bir asfalt dök. Yürüyebilmek için ihtiyacın olacak…"
Burak Aksak

Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Alexy Flemmings18/09/25 08:48
FEDERASYON VE KONFEDERASYON KÖTÜDÜR Federasyon: YETKİLERİN Merkezi hükümet ile Bölgesel hükümetler arasında anayasal olarak PAYLAŞTIRILDIĞI sistemdir. Konfederasyon: ORTAK BİR AMAÇ için bir araya gelmiş olan ve BAĞIMSIZLIĞI KISMEN DEVREDERKEN bazı konularda işbirliği yapan egemen yapıların genellikle gevşek olan bir birliğidir. (1) ORTAK AMAÇ YOKLUĞU: HALEN, okullarda ve kiliselerde “EN İYİ TÜRK, ÖLÜ TÜRK’TÜR” diyerek Türk düşmanlığı yapan, TEK amacı Kıbrıs’ın Yunanistan’la birleşmesi (ENOSİS) olan, TÜRK’e HER ZAMAN HER YERDE DÜŞMAN olan, 16 günlük Selden bebeği PARÇALAYARAK TOPRAĞA GÖMMÜŞ Rum’lardan oluşan, Kıbrıslı Türk bebekleri vahşice katleden Rumlara hiçbir ceza vermeyen, bunlara soruşturma dahi açmayan Rum Yönetimi ile KKTC'nin sahip olduğu HİÇBİR ORTAK AMAÇ YOKTUR! KÂĞIT ÜZERİNDE Ortak Amaç tanımlansa bile, Rumlar bu ortak amacı hemen savsaklayıp TEK amaçları olan ENOSİS’e yönelmektedirler (1960’da, ORTAK AMAÇ, Rumlarca 3 yılda savsaklandı). Konfederasyon kurulsa dahi, Rumlar çocuklarını “EN İYİ TÜRK, ÖLÜ TÜRK’TÜR” diyerek yetiştirmeye devam edecektir: 1960’da Federasyon kurulduğunda, Rumlar, çocuklarını, “EN İYİ TÜRK, ÖLÜ TÜRK’TÜR” diyerek yetiştirmeye devam ettiler! (2) KARAR ALMA SÜRECİNDE TIKANIKLIK VE YÖNETİMDE UYUŞMAZLIK: Federasyonlar ve Konfederasyonlar, zayıf merkezi otoriteye sahip olduklarından KARAR ALMA SÜREÇLERİ YAVAŞ, AĞIR VE HANTAL olup etkinlikten uzaktır. KKTC ile G.Kıbrıs arasında güvenlik, doğal gaz ve petrol kaynaklarının paylaşımı ve dağıtımı ve dış ilişkiler gibi önemli konularda anlaşmazlıklar yaşandığında, konfederasyon HIZLA tıkanır. Önemli meselelerde bile işbirliği imkânsızlaşır. (3) KIBRIS TÜRK’ÜNÜN ULUSAL KİMLİĞİNİN BOZULMASI: Konfederal düzenlemeler, Kıbrıs Türk’ünün değerlerine ve kültürüne zarar verip Kıbrıs Türk’ünün ulusal kimliğini bozar. (4) KKTC'NİN HUKUK SİSTEMİ İŞLEMEZ HALE GELİR (HALİHAZIRDA, ÜNİTER YAPILI KKTC ÜLKESİNDE ÇOĞUNLUK (MAJORITY) OLAN KIBRIS TÜRK’ÜNÜN, KONFEDERASYON ÜLKESİNDE AZINLIK (MNIORITY) OLMASI; HEM DE AZILI TÜRK DÜŞMANI RUMLARIN AZINLIĞI) Bugün Kuzey Kıbrıs’ta TÜM yetki, KKTC hükümetindedir. Konfederasyon durumunda, Kuzey Kıbrıs’ta yetkilerin önemli bir bölümü, (RUMLARIN DA SÖZ HAKK OLDUĞU) Merkezi hükümette olacak, Kıbrıs Türk’ünün Devleti’nin yetkileri KISITLANACAKTIR. Kuzey Kıbrıs’taki bir faaliyet için, Rumlar “BU FAALİYET, MERKEZİ HÜKÜMETİN YETKİSİNDE” derken, Türkler “Bölgesel hükümetin yetkisinde” diyecektir. Sonuçta, KKTC YARARINA OLACAK HEMEN HER FAALİYET İÇİN RUM’UN DA ONAYI GEREKECEKTİR. Konfederasyonun hukuk düzenlemeleri, KKTC’nin kendi hukuk sistemiyle MUTLAKA çatışır ve KKTC YASALARI KKTC'DE UYGULANAMAZ HALE GELİR. KKTC ile G.Kıbrıs Cumhuriyeti hukukları arasındaki yasal çatışmalar, ticaret ve mülkiyet haklarını ve vatandaşlık haklarını etkileyip belirsizlikler yaratır ve adaleti engeller. #1960da Kıbrıslı Türklerin #AYRI_BELEDİYESİNE BİLE SAYGI GÖSTEREMEYEN RUMLARIN, #ŞİMDİ, Kıbrıslı Türklerin #AYRI_DEVLETİNE SAYGI GÖSTERMESİNİ BEKLEMEK HAYALCİLİKTİR. (5) KKTC EKONOMİSİ BAŞKALARININ KONTROLÜNE GEÇER: Farklı ekonomik sistemler, politikalar veya ekonomik gelişmişlik düzeyleri, bileşen devletlerde eşitsizliği ve gerilimleri artırır. G.Kıbrıs dışarıdan daha fazla destek aldığından ve Konfederasyon durumunda da daha fazla destek almaya devam etmeyeceğinin hiçbir garantisi olmadığından, KKTC ve G.Kıbrıs arasındaki ekonomik fark, KKTC’nin ekonomik istikrarsızlığına ve Kıbrıs Türkleri arasında rahatsızlık yaratacaktır. Halihazırda, KKTC, VERGİ ADALETİ sağlayarak ve AKILCI KALKINMA POLİTİKALARIYLA kendi vatandaşları arasındaki gelir dağılımındaki adaletsizliği istediği an kendi imkânlarıyla azaltabilmektedir. (6) KKTC'NİN DIŞ AKTÖRLERCE ETKİLENEBİLİRLİĞİ ARTAR: KONFEDERASYONLAR, kırılganlıkları nedeniyle DIŞ AKTÖRLERİN ETKİSİNE DAHA AÇIKtırlar ve dış aktörlerce kolayca etkilenirler. Uluslararası aktörlerin rolü, çatışma ortamları oluşturur ve KKTC’nin iç yönetimini zorlaştırır. (7) KKTC'NİN GÜVENLİĞİ KALMAZ: Konfederasyon, birleşik savunma ve güvenlik stratejileri oluşturamaz. Sağlam güvenlik çerçevesi olmayan konfederasyonda da dış tehditler, iç karışıklıklar ve uluslararası anlaşmazlıklar, sürekli bir belirsizlik kaynağıdır. ( 8 ) KKTC'NİN DIŞ POLİTİKASI YÖNETİLEMEZ: Konfederasyonda, KKTC, G.Kıbrıs’ın engellemeleri nedeniyle, KENDİSİNE UYGUN DIŞ POLİTİKA İZLEYEMEZ. (9) KKTC’NİN YÖNETİMİ VERİMSİZLEŞİR VE MALİYETLER ARTAR: Konfederasyon, ayrı kurumların varlığını koruma zorunluluğu nedeniyle yönetim sistemlerini karmaşıklaştırır ve maliyetleri yükseltir. ÇİFT HÜKÜMET YAPISInın, hizmetlerin ve bürokrasinin sürdürülmesi, kamu maliyesine ciddi yük getirir. (10) FEDERASYONLARDA VE KONFEDERASYONLARDA MERKEZİ HÜKÜMETİN KURULMASI HER ZAMAN SORUN OLMUŞTUR: ZORLA kurulan FEDERASYON örneği olan BELÇİKA’da Flamanlar ve Valonlar arasındaki anlaşmazlıklar yüzünden Belçika’da ülkeyi yönetecek bir hükümetin bile kurulamaması (HÜKÜMETSİZLİK) olağan hale gelmiştir: Belçika’da HÜKÜMETSİZ geçen günler: 1979: 107 gün; 1988: 148 gün; 2007: 194 gün; 2019: 653 gün (2 YILA YAKIN); 2024: 197 gün(22.11.2024 itibarıyla) VE HALEN HÜKÜMET YOK! ZORLA DELİ GÖMLEĞİ (FEDERASYON) GİYDİRİLEN BELÇİKA, 1830’dan beri, yaklaşık 200 YILDIR BU BEDELİ ÖDEMEKTEDİR! Buna karşın, KKTC’de, HALİHAZIRDA, halkın seçtiği parti HEMEN HEMEN AYNI GÜN HÜKÜMET OLUYOR! Konfederasyon’da ise, Merkezi Hükümet kurulamadığında, İstikrarsızlıklar, KKTC'ye de DOĞRUDAN VE OTOMATİKMEN yansıyacaktır. (11) YÖNETİLEMEMEZLİK VE YÜRÜTÜLEMEMEZLİK DURUMUNDA KKTC KONFEDERASYONDAN AYRILAMAYABİLİR: Konfederasyonlar, TEKRARLAYAN İSTİKRARSIZLIK RİSKLERİ taşır. KKTC Konfederasyon’da kendisini dezavantajlı hissettiğinde, gerilimler tırmanır ve KKTC, Konfederasyon’dan ayrılmak istediğinde KÂĞIT ÜZERİNDEKİ AYRILMA HAKKINA SAYGI GÖSTERİLMEZ (1960’da Kıbrıslı Türklerin KÂĞIT ÜZERİNDEKİ AYRI BELEDİYE HAKKINA BİLE SAYGI GÖSTERİLMEDİ) ve İstikrarsızlık geri döndürülemez bir noktaya gelir ve kalıcı hale gelir. Mevcut durumda ise, KKTC, sahip olduğu devasa potansiyelini kullanır kullanmaz hemen gelişme gösterip istikrarsızlıktan kurtulup hızlıca gelişebilmektedir. (12) KKTC'YE UZUN VADELİ BAĞLILIĞA İŞTAHSIZLIK: Federal ve Konfederal ilişkiler, GEÇİCİ veya KOLAYCA GERİ DÖNDÜRÜLEBİLİR yapılardır. Dünyada, Federasyonlar ve Konfederasyonlar sürekli olarak dağılmaktadır; dünyada SADECE PARÇALANMA vardır. Federasyon veya Konfederasyon durumunda KKTC ile derin entegrasyon ve işbirliği düşünenlerin KKTC ile uzun vadeli bağ kurma isteği azalacaktır. (13) FEDERASYONLAR VE KONFEDERASYONLAR PARÇALANMAYA MAHKUM OLUP GEÇMİŞ YÜZYILIN YÖNETİM SİSTEMLERİDİR. FEDERASYON VE KONFEDERASYON KÖTÜ OLDUĞUNDAN DÜNYADA FEDERASYONLAR VE KONFEDERASYONLAR SÜREKLİ PARÇALANMAKTADIR. DÜNYADA BİRLEŞME YOK! DÜNYADA YALNIZCA AYRIŞMA (PARTITION) VAR! Sovyetler Birliği (Federasyon): 15 YENİ ÜLKE Yugoslavya (Federasyon): 5 YENİ ÜLKE Sırbistan-Karadağ (Konfederasyon): 2 YENİ ÜLKE (AYNI IRKLI, AYNI DİNLİ, AYNI DİLLİ DE AYRIŞTI) Sırbistan: 2 YENİ ÜLKE (Kosova!) Marşal Adaları, Mikronezya Karolin Adaları, Palau: ABD’den (Federasyon) ayrıldılar! Çekoslovakya (Federasyon): 2 YENİ ÜLKE Güney Afrika: 2 YENİ ÜLKE (NAMİBYA) Etiyopya: 2 YENİ ÜLKE (ERİTRE) Endonezya: 2 YENİ ÜLKE (TİMOR-LESTE) Gürcistan: 3 YENİ ÜLKE (ABAZYA, GÜNEY OSETYA) Sudan: 2 YENİ ÜLKE (GÜNEY SUDAN) Kıbrıs: 2 YENİ ÜLKE (KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ) Federasyonların, Konfederasyonların, Devletlerin AYRIŞMASI HİÇ BİTMEYECEK: Transdinyester, Filistin, Batı Sahara, Grönland, Quebec, Wallonia, Flanders, Katalonya, Bask, Padova, Kuzey İrlanda, İskoçya, Somaliland, Putland,... KONFEDERASYONLAR HEMENCECİK YIKILMIŞTIR: Peru-Bolivya KONFEDERASYONU (1836-1839): HEMEN YIKILDI. Amerika KONFEDERE Devletleri (1861-1865): Amerikan İç Savaşı’nda ABD'ye yenilip HEMEN YIKILDI. Kıbrıs Cumhuriyeti (FEDERE ÖZELLİKLERE SAHİP; 1960-1963): HEMEN YIKILDI Senegambiya KONFEDERASYONU (1982-1989): HEMEN YIKILDI. SIRBİSTAN-KARADAĞ KONFEDERASYONU (2003-2006): HEMEN YIKILDI. Bir çatı altında birleşen çiftlere dahi birbirlerini sevip sevmedikleri sorulurken ve sevgisiz evlilikler hızla dağılırken, “En iyi Türk, ölü Türk’tür” diyen YOBAZ, BAĞNAZ VE TÜRK DÜŞMANI Rumlarla neden aynı çatı altında bulunalım! Aynı arsadaki iki apartman, birbirinden bağımsız iki ayrı yönetimce yönetildiğinde daha iyi yönetilirken, “En iyi Türk, ölü Türk’tür” diyen YOBAZ, BAĞNAZ VE TÜRK DÜŞMANI Rumlarla niye aynı çatı altına girelim! Tarih de zaten daha önce kurulmuş yuvanın 1963-1960=3 yıl bile dayanamadan yıkıldığını yazdı!