İttifak çalıştı ama işe yaramadı…
Cumhurbaşkanlığı seçimleri geride kaldı. Tufan Erhürman olağanüstü bir farkla bu seçimi kazandı. Peki ne oldu nasıl oldu da kazandı. UBP-DP-YDP ittifak olarak Ersin Tatar için çalıştılar. Peki gerçekten çalıştılar mı? Evet gerçekten çalıştılar. Bu konu hakkımda elimde veriler var, çalıştılar ama işe yaramadı. Yani seçmen parti üst yönetimlerinin almış olduğu Tatar desteğini dinlemedi. CTP’nin de TDP’nin de oyu belli. Her iki partinin toplam oy potansiyeli %30’ları geçmez. Tufan hoca %63 gibi bir rekor kırdı. Çünkü başta UBP olmak üzere Demokrat Parti de YDP’de oylarını Tufan hocaya kaydırdılar. Zaten Tufan Hoca seçim gecesi bu partilerin seçmenlerine de teşekkür etti. Bu oylar gitmeseydi Erhürman’ın bu yarışı kazanma şansı yoktu.
Öyle anlıyoruz ki eğer ittifak hınca hınç çalışmasaydı Tatar’ın oyu daha da düşük çıkacaktı. Yüklendi mi Hükümet evet yüklendi ama bu kadarlık bir sonuç elde edebildiler. Hiç unutmuyorum Erhan Arıklı ile bir yayınımızda “Sn. Başkan sizin partide hatırı sayılır solcu vardır bu oylar Erhürman’a kayar mı” diye sormuştum; Erhan başkan da bana “evet var ama biz Tatar’ı destekleme kararı aldık ve tabanımız da buna uyacak” demişti. Demek ki taban uymadı. Çıkan sonuçlardan bunu anlıyoruz.
Burada Tatar’ın kaybetmesinin iki nedeni var hatta üç nedeni var. Birincisi her ne kadar Cumhurbaşkanlığı döneminde KKTC’nin statüsünü yükseltmiş olsa da seçmen Kıbrıs sorunuyla ilgili umut istedi. Bu umudu gerçekler ortadayken Tatar’ın vermesi mümkün değildi zaten. Karşımızda uzlaşmaz bir Rum liderliği var. Bunda Tatar’ın bir kabahati yok. Kabahat Rum liderliğinde ama bunu Kıbrıs Türk kamuoyuna anlatamazsınız. Seçmen umut ister vaat ister. Bunu Tufan Hoca becerdi ve bir sürü sözler verdi. Muhtemelen bu sözlerin birçoğunu yerine getiremeyecek ancak bu zaman içinde görülecek ve ortaya çıkacak.
İkinci neden Hükümete duyulan kırgınlıktı. Evet Hükümet birçok iş başardı bunu inkar etmek doğru olmazsa ama bir gerçek var ki İktidarda olan her zaman yıpranır. Bu pozisyonda bir UBP değil de CTP hükümeti olsaydı işte o zaman Tufan hocanın seçimi kaybetmesi kesinleşirdi. Hükümetin tüm eksileri Tatar’a yazıldı ve Hükümete kızan oyunu gidip Tufan hocaya verdi.
Üçüncü neden ise Türkiye’nin desteği meselesi. Tatar’ın adaylığının kesinliği zaman aldı. Türkiye Tatar dışında bir aday arayışına girdi ve Tatar’ın adaylığını açıklaması zaman aldı. Bu duyuldu. Sonra bakıldı görüldü ki seçenekler içerisinde en iyi seçenek Tatar, sonra Tatar’dan yana pozisyon alındı ama bu yeterli olmadı. Seçim süresince gelenler gidenler oldu ama bu şekilden ibaret kaldı. Eminim ki Türkiye bu seçime maddi manevi destek de verdi ama hem geç kalındı hem de yeterli olmadı. Tatar, Türkiye’nin her fırsatta arkasında olduğunu söyledi ve bunun üzerinden özellikle Türk kamuoyunda ciddi bir destek yarattı kendisine ama seçim Türkiye de değildi KKTC de olduğu için bu da ters tepti.
Tatar’ın seçilememesinde kendi kabahati yok denecek azdır. Saydığım bu etkenler adeta bir kartopu gibi büyüdü ve Tatar seçimi kazanamadı. İki devletlilik ya da federasyon meselesi değildir kesinlikle. Tamamıyla bu yazdığım etkenlerdir. Şimdi yarın bir gün Tufan Hoca görüşmecilik masasına oturacak. Türkiye iki devletli çözümü ilan etmişken bundan geri dönmesi mümkün değildir. Tufan hocanın hayır ben federasyonu görüşeceğim ille ki de diyecek durumu yoktur, zaten demiyor da; Türkiye ile fikir birliği içinde olacağız açıklaması var kaç kez bunu tekrarladı. Daha dün bir daha tekrarladı.
Anlayacağınız olan Tatar’a oldu. Yoksa gidilecek yol da okunacak kitap da yenecek yemek de pek farklı olmayacak. Hele hele Türkiye kapı gibi orada dimdik dururken.
Vatandaş federasyona oy vermedi vatandaş adaya oy verdi ve değiştirdi. Hayırlara vesile olsun diyelim bizde.
*********************
Günün Sözü
"Bazen önemli olmamalı gidecek olan ya da gelmeyen. Çünkü bazen, başlaman gerekir her şeye yeniden."
Nazım Hikmet

Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.