YANKI

Prof. Dr. Mehmet ÇAĞLAR
chaglarm@yahoo.co.uk
Prof. Dr. Mehmet ÇAĞLAR

IŞIĞIN GÖLGEYE DÖNÜŞÜMÜ

Yayın Tarihi: 18/05/25 05:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

“Gürleyen nehir değil,

sessiz akan su hayat verir toprağa.”
(Anonim halk deyişi)

Bazı insanlar bilgileriyle parlar. Hakikaten parlaklardır da…

Okumuş, görmüş, üretmiş, bellemişlerdir. Söyledikleri anlamlıdır, düşündürücüdür.

Ama ne zaman ki bu bilgi, başkalarının yönünü aydınlatmak yerine onların üzerini örtmeye başlar.

İşte o zaman ışık, gölgeye dönüşür.

Hayatın türlü sahnelerinde karşımıza çıkar bu insanlar.
İlk sözü söyleyen onlardır, ama son sözün de sahibi onlar olur.
Dışarıdan bakıldığında demokrat gibi görünürler; herkesi dinliyor gibidirler.
Ama konuşmalar, tartışmalar, fikir alışverişleri—hepsi dönüp dolaşıp onların ilk cümlesine, onların doğrularına doğru akmaya başlar.

Çünkü çevre, o kişiyi bilge olarak kabul etmiştir artık.
Söyleyecek sözü olan da susturmamış olur kendini; ama söylenenin bir etkisi olmaz.
“Suskunluk hâlesi” böyle başlar… Söz, şekil değiştirir, fikir alışverişi bir tür ritüele dönüşür. Ve üretim, taklide bırakır yerini.

Bu insanlar, klasik anlamda kibirli değildir.
Yüksek sesle övünmezler, buyurgan da görünmezler.
Ama içten içe kurdukları hâkimiyet, “tek doğru”yu temsil ettikleri düşüncesine dayanır.
Ve ne acıdır ki bu duygu, çevreleri tarafından da beslenir.
Onlar olmadan çözüm olmayacağına, onların bilgisi dışında gelişme yaşanamayacağına inanılır.

Bu noktada bilgi, artık paylaşılmayan bir kaynağa dönüşür.
Bir ırmak gibi akmaz, bir gölet gibi birikir.
Ve bir kişinin gölgesi, diğerlerinin yönünü örter.

Bilgi, ayna gibi olmalı: Yansımalı, çoğalmalı.
Ama bazı insanlar, duvar gibi örer bilgisini;
Ne ses geçer, ne fikir…
Duvar büyüdükçe, insanlar karşısında değil, gölgesinde oturur.

Kurumlar, çevreler, topluluklar bu yapının içinde dönüşmeye başlar.
Çünkü çözüm üretecek kişi bellidir; farklı fikir geliştirmeye gerek duyulmaz.
Bir kişi merkez olur, diğerleri çevre.
Bu da çoğul düşüncenin değil, tekil hükmün alanıdır artık.

Bahçıvan toprağı eker, başka ellerin de çapa vurmasına izin verir.
Güneş ise yukarıdan bakar; her şeyi kendi büyütüyormuş gibi…
Oysa bilgi, ancak birlikte büyütüldüğünde anlam bulur.

Şimdi düşünelim:
Çevremizde ya da çalıştığımız ortamlarda…
Konuşan çok ama gerçekten dinleyen azsa,
Sorunları çözmeye çalışan değil, çözen olarak tanınan tek bir kişi varsa,
Fikirler konuşuluyor gibi görünse de hepsi tek bir yöne akıyorsa...
Orada gelişim yoktur, sadece döngü vardır.
Orada üretim değil, tek fikrin tekrar üretimi vardır.
Ve o alan, fikirlerin değil, onayların çarptığı bir boşluk hâline gelir.

Çünkü ışık, bir kişiden geliyorsa parıldar;
ama birçok yürekten doğarsa, aydınlatır.

“Ben bilirim” diyenin yanında oturma;
çünkü o, sana değil, sadece kendine konuşur.
— Mevlâna Celâleddîn-i Rûmî

Ve unutma...
Işık yalnızca sende doğuyorsa,
başkalarının sabahı hiç olmayabilir.

Bilginin gölgesinde filiz bitmez,
su paylaşılmadıkça kurur.

Sözün güçlü olabilir,
ama gerçek güç,
susturmadığın fikirlerde saklıdır.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Levent Kutay
Levent KUTAY'dan
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.