Ersin Tatar’ın ‘erken’ adaylık açıklaması üzerine birkaç senaryo…
Ersin Tatar, Kıbrıs konusu ve son gelişmelerle ilgili basına bir kahvaltı vermiş. Cumartesi sabahı yapılan kahvaltıya kimi medya kuruluşları davet edilmediği gibi ben de şahsen bir davet almadım. N-82 koduyla Türkiye’ye sokulmayan birisi olarak Ersin Bey’in beni davet edebileceğini de pek sanmıyorum zaten.
Kaldı ki geçtiğimiz günlerde onu eleştiren bir makaleme istinaden bir ortak dostumuz kanalıyla bana gönderdiği mesajda da “söyle ona onun gibi Rum’a yama olmak istemiyoruz” gibisinden bir şeyler demiş. Gerçi kendisi geçen günkü gibi basının karşısına çıkınca göz boyamak için “aynı görüşte olmasak bile ben kimseye itamkar konuşmam” diyor ama bunun sözde kaldığını hepimiz biliyoruz.
Sıkıntı yok, kahvaltıda anlattıklarına da zaten karnımız tok.
Fakat buna rağmen Ersin Bey toplantıda ilginç şeyler söylemiş, mesela 2025 Cumhurbaşkanlığı seçimleri için şimdiden aday olduğunu açıklamış. Türk Ajansı Kıbrıs’ın haberine düşen şekliye Ersin Tatar, sağlığının ve aklının yerinde olduğunu, yeterli deneyimin de bulunduğunu, bir sonraki seçimde yeniden Cumhurbaşkanı adayı olacağını ifade etmiş. Öte yandan her ne hikmetse adaylık ilanı konuyla ilgili Cumhurbaşkanlığı resmi açıklamasında yer almamış. Niye acaba? Bir sürç-ü lisan mı olmuş dersiniz?
Onu bilemem de ben bu ilanı görüp ileti olarak paylaşmasam herhalde kimselerin haberi olmayacaktı diye düşünüyorum.
Nitekim ne Cumartesi, ne de Pazar günü çıkan haberlerde, birkaç küçük istisna dışında bu konuyu haber yapan yok. İş gene bana düşmüş anlaşılan ki kalkıp bu konuyu bu makalede tekrardan yazıyorum. Ama yazılmayacak gibi de değil.
Bir kere, Ersin Bey neredeyse 2 yıl öncesinden neden adaylık açıklaması yaptı? İşi oldu bittiye mi getirmek istiyor acaba? Çünkü mensubu olduğu UBP’nin şimdiki haline bakınca, 2025’te kimin parti başkanı, kimin başbakan ya da bakan olacağını kestirmek pek de kolay değil.
Mesela UBP’nin güçlü isimlerinden ve olaylı kurultayın başkahramanlarından Hasan Taçoy, kabineden atıldıktan sonra Başbakana karşı açtığı bayrağını son günlerde daha da yükseğe çekmiş durumda. “Ünal abi formülü geçici bir formüldü ve süresi doldu, parti acilen kurultaya gitmelidir” diyen Taçoy’un parti tabanından bir miktar destek aldığı zaten yazılıp çiziliyor.
Başbakanın bu konudaki tavrı ise net: “Kurultay 2024 Ekim’de yapılacaktır.”
Öte yandan Başbakan, UBP’nin üyelik sistemini yeniden delegeye çevirip, bir tür ‘aryan UBP’ yaratma formülü de destek bulmuş gibi görülüyor. Hafta sonu Mağusa’ya çıkarma yapan Başbakanın ziyaretinde bu konuda kendisine destek verilen ve toplamda 54 örgüt başkanın imzaladığı bir metin okundu.
Dolayısıyla Başbakanın son dönemlerde UBP içine daha hakim bir hale geldiği, kendisine muhalif kişilerin onun Türkiye ile olan yakın ilişkilerini gördük sonra sessizliğe büründüğü, ezeli rakiplerinin de bundan ‘endişeye’ kapıldığına dair kulis bilgileri mevcut.
Ama konunun çok daha komplike bir tarafı daha var. O da UBP’nin 2025 seçimleri için bir aday çıkaracağını ve bu adayın asla Ersin Tatar olmayacağı yönünde fısıltı gazetesinde söylenip konuşulanlardır. Bu senaryolara göre bir-kaç şey olabilir.
Bunlardan birincisi Başbakanın, UBP’nin resmi ismi olarak Cumhurbaşkanlığına aday olması, yerine de Türkiye onaylı bir Başbakanın getirilmesidir. Kulisler bu tahta aday olarak Sunat Atun, Dursun Oğuz ve Olgun Amcaoğlu’nun adını konuşmaktadır.
İkinci senaryoya göre ise Ersin Tatar’ın UBP’nin resmi desteği olmadan aday olması ve parti içi muhalefetle bu yola çıkmasıdır ki bu formül partiyi ortadan ikiye bölecek nitelikte bir takım olayların da tetikçisi olabilecek niteliktedir.
Üçüncü ve olasılığı en az olan formül ise KKTC’nin 2024 yılına girerken, Kıbrıs Türk Devleti ilanı marifetiyle başkanlık sistemine geçeceği, bunun için yeni bir Anayasa yapılacağı ve haliyle bugün Başbakan olan kişinin sürecin sonunda Başkanlık koltuğuna oturacağını öngörmektedir.
Ersin Bey’in hızlı davranmasının bir nedeni de belki budur, bilemiyoruz.
Elbette, ben de elimdeki kulis bilgilerini doğru bir kurgu çerçevesi içinde sizlere yazmaya çalışıyorum. Söylediklerim ille de olacak diye bir iddiam da yoktur.
Ancak Ersin Bey’in bayram ve de seyran değilken, tabiri caizse böyle ‘pat’ diye yeniden aday olacağını ilan etmesi hiç de doğal bir durum değildir.
Belki birilerinin gazına geldi, belki de durumun çaresizliğini görüp kendi siyasi yaşamını kurtarmak için “erken kalkan yol alır” diyerek harekete geçti, kim bilir?
Bilemem, ancak görülen o ki 2025 Cumhurbaşkanlığı seçimleri, 2020 seçimlerinde yaşananları aratmayacak nitelikte bir takım demokrasi dışı müdahaleleri potansiyel olarak daha şimdiden içinde taşımaktadır.
Hepsini geçtim, ama şundan eminim: bugünden sonra 2025 Cumhurbaşkanlığı seçimine kadar olan geçecek olan süre UBP için son derece kritik, kırılma anlarına gebe, belki de Kıbrıs Türk siyasi hayatı içinde geri dönülmez bir takım adımların atılabileceği bir süre olacaktır.
Bu bağlamda UBP üzerinden şekillenecek olan mücadele ya da kavga, Kıbrıs Türk siyasetinde kartların herkes için yeniden dağıtılmasına olanak sağlayacak gelişmeleri de beraberinde getirebilir.
Son olarak, her ne kadar basın ve kamuoyu pek sallamasa da, Ersin Bey bu açıklamasıyla 2025 seçimleri sürecini resmen başlatmış oldu, hadi hayırlısı…
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.