Tahsin abi Tayfunist federallere karşı!
Kıbrıs’ın kuzeyindeki yapının temel taşlarından, çözümsüzlük cephesinin en büyük neferi Tahsin Ertuğruloğlu, geçen gün çıkıp “Federal çözüm defteri bir daha açılmamak üzere kapanmıştır, tek çare iki devletlidir” şeklinde bir açıklama yaptı.
Belli ki Tahsin abi ortada çok büyük federal bir tehlike görmüş olmalı ki, bu açıklamayı yaparak, halkımızı gaflet ve delalet içinde bulunmaktan alıkoymayı amaçlamaktadır.
Gerçekten de seçimlerde federal çözümü büyük bir heves ve coşkuyla destekleyen “cephe” öylesine büyük bir tehlike oluşturmaya başlamıştır ki, aslında Tahsin abi haklıdır.
Mesela KKTC Nufüs Kayıt Dairesi’nden aldığımız bilgilere göre, son dönemde yeni doğan bebeklerimiz için kızlarda Federay, erkeklerde de Federel ismi en çok konulan isimlermiş.
Güzide kurumumuz Esnaf ve Zanaatkârlar Odamızın dediğine göreyse memlekette en çok satılan araba lastiğimız de açık ara Federal marka olanı!
Ve Kıbrıs Türk Öz Tostçular Birliğimizin bir başka ilginç verisine göre en çok satılan tost cinsi biklalı federal sanayi tostu!
Otantik Kıbrıs yemeklerimizin de son dönemde çok revaçta olduğu, yeni yeni yemek ve tatlı türlerimiz olduğu da gelen yeni bilgiler arasında.
Mesela geçen hafta Kaymaklı bölgemizde bir mahallede siyasi eşitliğe dayalı bir şekilde rahmetli BM Genel Sekreteri Kofi Annan adına dökülen “Annan ya helvası” etkinliğine yüzlerce insanımız katılıp, “Federasyon engellenemez!” sloganları atmış!
Vallahi bir Kaymaklı sakini olarak ben de bu etkinliğe katıldım, hatta duygulanıp ağladım!
E şimdi bu kadar federal çözüm-frenzysi yaşanan bir toprak parçasında, Tahsin abimin hezeyanı elbette ki haklı bir çıkıştır, onu da anlamak lazım.
Hazır frenzy demişken, bizim şu Z-kuşağı gençlerin bu Tayfun sevgisi nedir Allah aşkına kuzum?
Low-key Ersoy aşağı, high-key Tayfun yukarı, konuş da konuş bitiremiyorlar!
Geçen gün Girne kapısında yapılan eylemi de hepiniz görmüşsünüzdür.
Neydi mirim o bebeklik resmi pankartları? Vallahi inanılacak gibi değil! Hemen herkesin, hatta bebek fotolarındaki tüm bebeklerin gailesi, gene kendi bebeklikleri!
Bu kadar farkındalığı Freud bile psikanaliz edemez arkadaşlar, yapmayın etmeyin! Yarın obür gün bu bebekler büyüyüp başımıza Chucky kesilirse ne yaparız bir düşünsenize!
Hade hepsini geçtim, bizim bu mukadderatçı-muhteviyatçı-mukaddes hamaset örgütlerimizin hali ne olacak arkadaşlar?
Tayfunizm’e kapılmış tipik orta yolcular gibi etrafta dolaşıp, Tahsin abimin canını sıktıkları yetmiyormuş gibi Özer abimin de canını sıkıyorlar. Sabo abimi de iyice delirtmiş durumdalar! “Tayfun plaketi” diye bir moda çıkmış, alan alana!
Yani bir Allah’ın kulu da çıkıp “durun, siz Rum’un imanına havrasına yanmış insanlarsınız, yapayın, etmeyin” demiyor!
E hal böyle olunca da bir karış toprak vermeme işi de dahil tüm hamaset işleri Tahsin abime kalıyor!
Yahu yaşlı başlı adam, hiç böyle şey olur mu? Yazık yani!
O da değil de geçen gün Afanya’da bir kahveye gidip ihtiyarlarla tavla oynayan Ersoy beyin üzerinden tabiri caizse tüm kahve geçmiş!
Adamı 2 mars, bir tek delisi edip, “burası federal bir kahve, bir daha seni buralarda görmek istemiyoruz” deyip bir güzel yollatmışlar!
Arkadaşlar yapmayın ama iflah olmaz bir federalist olarak ben bile utandım, yerin dibine girdim!
Federasyon dediysek dibine de darı ekmeyin yani!
Ya Zorlu Reyizin haritalarına yapılan muamele?
Basına pek yansımadı ama uzun kulaktan aldığım bilgilere göre geçenlerde Ayguruş’ta “Rum’un açgözlülüğü Beşparmakları aştı” etkinliği düzenleyen Zorlu Reyiz’in haritalarına orada bulunan tapu-kadastro dairesi çalışanları tarafından el konulmuş!
Neymiş efendim, reyizin haritalarda “kan döktük vermeyiz” yazarmış!
E oldu mu şimdi, oldu mu? Ayıp değil mi!
E tamam, her şeyi anladım da geçen gece Pendaya’daki o görüntüler neydi canım benim?
Yani Ünsal bey bunları hakketmedi, adam ne güzel Rum’un malını alıp alıp size veriyor, niye kalkıp adama güven yaratıcı önlem adı altında çürük yumurta atıyorsunuz?
Yahu koskoca başvekile bu muamele, hem de GYÖ diye, böyle bir şey yapılır mı abim?
E da memlekette bu kadar federalcilik yapılırken, siz de beklerdiniz Tahsin abim sessizce köşesinde otursun?!
Oturmaz, oturamaz ayrıca kırmızı çizgilerimizden de asla vazgeçmez!
Allah inandırsın, bugün Tayfunizm denizinde federal sandallara binip o şairin dediği gibi maviliklere açıldıysak, bunun tek sebebi halkımızın engin erdemidir.
İşte Tahsin abimin canını sıkan nokta da tam budur!
Ah Tahsin abim ah, sen ki sadece Beşparmaklarda değil, Kopenhag’larda Rum’un ayağına taş bağlayıp, onları Kopenhag limanındaki Deniz Kızı heykelinin yanından denize atıp boğdun, bunlar nasıl hemen unutuldu!
Düşün sen, iflah olmaz federalist olan ben bile sana karşı empati dolu sevgi pıtırcığı halindeyim.
Sanırım arsa dağıtma etkinlikleri yerine, sevgi dağıtma etkinliklerine çok katıldım, dozaj fazla geldi, ondandır.
E neydi olacağı, sevgi de zaten bulaşıcı bir hastalık, napsan sarıla sarıla yayılır, Tayfunlara sığmaz, Enginlere hiç sığmaz, taşar!
O yüzden sen üzülme Tahsin abi, her şey olacağına varır!
İki toplumlu, iki bölgeli, siyasi eşitliğe dayanan federal çözüm bile!
Not: Bu makaledeki bazı kahramanlar hayal ürünüdür, bazıları değildir...

Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.