Neler kaçırmışız?

Yayın Tarihi: 15/05/19 07:00
okuma süresi: 2 dak.
A- A A+

Girne Amerikan Üniversitesi İletişim Fakültesi'nin düzenlediği "Zirve 4.0 Değişen Gazetecilik Sempozyumu" birçok değerli konuşmacıyı ağırladı. Bir birinden güzel konularda harika bilgiler dinledik.

Bu konuşmacılardan birisi de gazetemiz Kıbrıs Postası'ın kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı dostum Polat Alper'di. Öncü internet gazeteciliğinin temsilcisi olarak yaptığı konuşmada, Kuzey Kıbrıs'ta neleri kaçırdığımıza da değindi.

Bunlar Sanayi Devrimi, Bilgi Toplumu gibi şeylerdi. Aklıma birden bire, bu sıkıştığımız coğrafyada kaçırdığımız başka neler var sorusu geldi. Yani diğerleri.

*

Hakikaten doğrudur. Biz bu topraklarda ne çok şey kaçırdık ve ne çok şeye dahil olamadık?

Politik nedenlerle uluslararası olamama, tanınmama, bilinen anlamda açık bir ekonomiye sahip olamama gibi temeller yanında mesela, sadece gezide dünyayı tanıyan az gelişmiş her şeye sahip olmamıza rağmen, sanatı kaçırdık. Çoğu sözde üreten insanın dürüstlüğünü kaçırdık mesela. Ya da operaları baloları, kültürel zenginliği, birlikteliği, toplum olgusunu, çocukluklarımızı, yetişkinliklerimizi, ortak mutluluklarımız olmasını, ortak acılarımız olmasını kaçırdık mesela.

Aslında saymakla bitmez. Hep mazeret üretip, insanlığı kaçırdık mesela.

Yakaladığımız neredeyse hiçbir şey yokken, inanmaya aslan güveni kaçırdık

Ne acı!

Şimdi bana, gelmiş geçmiş tüm yönetenler, şunları yaptık bunları yaptık demesin. Biz tüm bir toplum olarak, bu kaçırdıklarımızla, dünyalı olmayı başaramadık. Ancak mazeret üretiminde zirveyi kaptık.

Son olarak biz, asıl olan; hayatı yaşamayı kaçırdık.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Levent Kutay
Levent KUTAY'dan
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Dr. Ferhat ATİK yazıları