Yöneticinin akıllısı

Dünyadaki bilgi ve iletişim teknolojilerinin artması, hemen hemen her sektörde akıllı uygulamaların yer almasına neden olmuştur… Hayatımızın en derinlerine kadar yapay zekanın nüfuz etmiş olması… Teknolojiyi kullanamama, çağın gereklerine uymamaya denk bir hale geldi… Her yerde gerekli gereksiz bir teknoloji kullanımı ile baş başayız… Bence.

Devletlerin teknoloji kullanımı neredeyse ivedi bir hal aldı… Etkin ve verimli kavramları ile birlikte kullanılıyor duruma geldi… Ne kadar teknoloji… o kadar verimli gibi bir algı oluşmuş durumda. Bazı örnekler de bunun doğruluğunu bizlere gösteriyor…

Şimdi her ülkenin gelişmişlik seviyesi de ayni olmuyor biliyorsunuz. Ekonomik, sosyal, kültürel, siyasal yapı farklılıkları birçok düzeni etkiliyor… Hem, yeni bir teknoloji çıkar çıkmaz… Her anlamda toplum hazır mı değil mi? Bakılmadan uygulamak da pek sağlıklı bir uygulama olarak değerlendirilmemektedir.

Her toplumun kendi içerisinde eşitsizlikleri vardır... Her anlamda… Bunları giderebilmektir marifet. Her vatandaşa eşit hizmeti sunabilmek… Akıllı sistemler çok… Paran da varsa altyapıyı kurasın… Akıllı yapıları kuran insanlar… Akıllı teknolojileri tasarlayan insanlar… Aslında her şeyin tam da göbeğinde yine biz varız. Biz istersek… Bilinçle istersek… Farkındalıkla istersek… olur.

Krakow’da uluslararası bir toplantı… için Saygıdeğer Hocam Prof. Dr. Ruşen Keleş ile bir makale hazırladık. Kapsamında bu konuların ele alındığı… Akıllı kentler… Kentlerdeki dijital eşitsizlikler ve yöneticilerin sorumlulukları… Eşitsizlikler hemen hemen tüm toplumlarda farklı alanlarda olsa da kendini göstermektedir. Bu sorunların çözümü elbette kolay değildir. Fakat her toplantıda, konuyla ilgili tüm yazılarında değerli hocam Prof. Dr. Ruşen Keleş’in söylediği çok temel bir nokta vardır o da “kentin akıllı olması yeterli değildir… önemli olan yöneticinin de akıllı olmasıdır”. Buradaki temel nokta buradadır.

Yöneticinin akıllısı, sistemin akıllı olup olmamasından bağımsız bir şekilde toplumdaki tüm müşterilere değil… vatandaşlara eşit hizmet sunabilen… kamu yararına uygun hareket edebilendir… Diyebilir miyiz? Tüm kaynakları etkin ve verimli bir şekilde kullanabilen…

Sistemi, yapıyı ne kadar teknoloji ile donatırsanız donatın, adını akıllı koyun… yönetici akıllı olmazsa o sistemi adil bir şekilde yönetemezse ana hedeften uzaklaşmış olunur. Hedef şaşar ve sistem suistimale  açık bir noktaya gelir.  Bu da yönetimde önemli sorunların yaşanmasına olanak tanır. Bu nedenledir ki… tercih edilmesi gereken hem sistemin hem de yöneticinin akıllı olmasıdır.

Bir de her zaman hocam der ki… “Şekil ve esası bir birinden ayırmak gerek…” Bir şeyin şeklen doğru olması, onun esasen doğru olduğu anlamına gelmemektedir. Bu cümle de burada yol göstermek adına dursun derim… Her aklımız karıştığında bir kez daha okuruz.