İki tuşla tamam…
Toplantılar online… Ne gerek var yüz yüze görüşmeye… Kameralar son model. Sanki birey veya bireyler gerçekten karşında oturuyor… Arka fon, sen ne istersen o… Odaya biri mi girdi… Mikrofonu kapat… Çok zorda kaldıysan kamerayı da kapat… Devam… Oysa nerede kanlı canlı biri… Onunla konuşmak, gözünün içine… arada bir cam olmadan bakmak… vücut dilini okumak… Nazikçe ne içersiniz diye sormak… Kahve… tam kırk yıl hatırı var… Aman bu söze de çok inanmayın… Hatırı tutan yine kıymet bilendir.
Pandemi döneminde dersleri de online yapmadık mı? Görüşmeler online… İletişim online… Daha biraz önce bir kek tarifi gönderdim bir arkadaşıma... bir sosyal medya platformundan… Eve geldin mi? Dersten çıktın mı? Toplantı saat kaçta? Hep online sorular… İki tuş ile hayatı yaşıyoruz… Bu iki tuş ve uygulamalar olmadan ne yapıyormuşuz gerçekten ben hatırlamıyorum… Ki ben tuş sahibi olduğumda lisede okuyordum. Şimdikiler doğar doğmaz tuşları hazır… Dijital okur yazarlılık doğuştan gibi bir şey oldu… O da ne kadar doğru yapılıyorsa…
Çok ünlü bir sosyal ağda bir bireyin hikayesine bakmak istiyorsanız ama onun bunu görmesini istemiyorsanız…bunun özel taktikleri bile varmış… Gençler konuşuyor kendi aralarında… Bizim nesil anlamaz bu işlerden… Görsün baktığımı ne olacak tarzında yaşıyoruz işte… Şimdiki gençler teknolojiyi dibine kadar kullanıyor.
Geçen hafta yazdım… Akıllı kent / akıllı yönetici üzerine anlayacağınız…bu hafta da teknolojiden devam edeceğim… Şimdi yukarıda az buçuk bir eleştiri yapıyor gibi görünüyorum ya bu işlere… Tam da öyle değil aslında… Bu iki tuş işi kamu yönetiminde, devlet idaresinde çok çok ivedi bir hal aldı… Zira bu tuşlar ile yönetimler geleneksel olmayan düzenlerini kurdu bile…
Ne kadar yakalamakta geç kalırsak… o kadar zorlanacağız. Bu iş şimdiden belli oldu. Benim bir sayfa yazıyı yazmam 15-20 dakikamı alır… tuşlar ikiden fazla… hak verirsiniz… Sizin bu yazılanları okumanız 3-4 dakikanızı alır… Bunların yeni akıllı sistemlerle analizi gözünüzü açıp kapayıncaya kadar yapılıyor…
Tüm veriler toplanıyor… Yazılımlar yazılıyor… Sistemler kuruldu… Bizim daha geçemediğimiz e-devlet, e-belediye sistemleri eskilerde kaldı bile… Size benim neslim için daha dramatik olanını diyeyim… Artık tuşa da gerek kalmadı… Göz hareketlerimiz ile sesimiz ile her şeyi yönetebiliyoruz… Bu sistemleri yönetimlerine entegre edebilen devletler… Küçük yaşlardan çocukları bu sisteme uygun bir modelde eğitmeye başladı… Ki teknolojiye toplumsal adaptasyon çok daha kolay sağlansın… Bu ülkelerle rekabet zorlu olur…
Zekanın yapayı… kentin, yönetimin akıllısı derken… bir an önce bir yerden başlanması gerekli… Teknolojide sınır yok… Bizim gençler sınırları ne kadar zorlarsa… o kadar ileri gideriz…
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.