Algı yönetimi ve turizm

Algının kısa bir açıklaması ile başlayalım...

“Algı ne ise gerçek odur. Önemli olan olaylar değil onları nasıl algıladığınızdır”...

“Algıyı etkileyen faktörler uyarıcının konumu, rengi, sesi, ortam koşulları, ışık, sıcaklık olabileceği gibi kişinin içinde bulunduğu ruh hali, geçmiş deneyimleri, öğrendiği sosyal normlar ve beklentileri de olabilir”...

Algı, son yıllarda, hepimizin davranışlarını, beklentilerini, seçimlerini etkileyen bir kavram olarak ortaya çıktı...

“Algı ne ise gerçek odur” açıklaması da...

Algının artık ne kadar önemli ve güçlü bir kavram, karar vermede de, etkili bir yol gösterici olduğunun ispat etmektedir...

Siyasilerden tutun da, ülkeleri yönetenler...

Reklamcılardan, pazarlama şirketlerine kadar, daha birçok kişi, algıyı kullanarak, hedef kitlelerini etkilemeye ve yönlendirmeye çalışıyorlar...

Bazen bir siyasi, algısından dolayı muhteşem bir yükseliş yakalarken, belki de ondan daha iyi olan biri, yeterince algı yönetimi bilmediğinden, rakibinin gerisinde kalabiliyor...

Sizi yukarılara, çok yukarılara çıkardığı gibi, tepetaklak da yapabiliyor algı yönetimi...

İnsanların, ürünlere, sektörlere bakış açısı için de çok önemli bir yere sahiptir algı yönetimi...

Evet, nereye bağlayacağım diye merak ettiniz heralde...

Turizme bağlayacağım tabi ki...

Pandemi dönemi ile ayyuka çıkan...

Pandemiden önce de, yazdığım birçok köşe yazısında...

Sürdürülebilir bir yapıda olmayan...

Turizm sektörüne bağlamak istiyorum "Algı" konusunu...

Tartışmasız, içinde bulunduğumuz olağanüstü günlerin en büyük kaybedeni, en çok zarar edeni Turizm sektörü olmuştur...

Bu sadece ülkemiz için değil, dünya için de bu şeklide gerçekleşmiştir...

Birçok otel, tur operatörü iflas etmiş...

Bu sektörlerde çalışan, binlerce, yüzbinlerce kişi işsiz kalmıştır...

Ülkemizde de çok büyük zaralar görmüş ve görmekte olan bir sektördür Turizm sektörü...

KITOB Başkanı Dimağ Çağıner, geçen gün yaptığı açıklamada, 20 Bin Sosyal Sigortalı çalışanının 11 binlere, önümüzdeki günlerde de 7 binlere düşeceğinden bahsetti...

Ayrıca açık otellerin de, önümüzdeki günlerde, kapanmayı tercih edeceğinden yakındı...

Toplum gözünde turizmin algısı ne? 

Bir de buna bakalım...

Toplum algısında, Kıbrıs’ta turizm, çoğunluğu 5 yıldızlı büyük otellerde yapılan...

Genelde kumarcıların ülkeye geldiği...

Gelen kişilerin de topluma, ülke esnafına, büyük bir katkısı olmadığı algısıdır...

Toplum turizmi ve turizmciyi maalesef sahiplenmiş ve kabul etmiş durumda değildir...

Bu bir algıdır...

Doğru mudur?

Kısmen doğrudur...

Haksızlık ediliyor mu turizme ve turizmciye?...

Evet ediliyor...

Ama ne demiştik yazının ilk cümlesinde...

"Algı ne ise, doğru odur"...

Şimdi biraz açalım...

Turizmin çok büyük bir çarpan etkisi vardır...

Ne kadar da, ülkeye gelen turistlerin çok büyük kısmı otelden çıkmasa da...

Ne kadar da, turizmde çalışan personelin çok büyük bir kısmı yerli çalışan olmasa da...

Ne kadar da, büyük otellerin hemen hemen hepsi "Herşey Dahil" sistemi gibi, artık dünyada azalan bu sistemi kullansa da...

Turizm sayesinde ülkemizde ekonomik anlamada bir katkı, üstelik hatırı sayılır bir katkı vardır...

Turizm sayesinde Sosyal Güvenlik sistemimize büyük para girmektedir...

Turizm ve kumar sayesinde büyük katkılar devletin kasasına girmektedir...

Turizm sayesinde, ithalattan alınan KDV...

Hatırı sayılır miktaradır...

Bu gerçekler ışığında...

Turizmi küçümsemek, önemsememek olmaz...

Fakat bunların çoğu dolaylı gelirlerdir...

Ve toplumun çok büyük kesimine dokunmamaktadır...

Tabi ki ürünü toprakta kalan birçok üretici vardır...

Bu dönemde otellerin müşterisi olmadığından bu ürünler toprakta da kalmıştır...

Fakat algı olarak...

Turizmin ülkeye ve topluma, büyük bir katkısı olmadığı gerçeği de yüzümüze bir tokat gibi vurmaktadır.. 

Bu noktada...

Otelcilerin büyük hataları oldu...

Topluma yeterince dokunmadan, sadece kendilerini düşündüler...

Topluma kendilerini iyi anlatamadılar...

Sadece kumar turizmi yaptıkları algısı herkesin kafasına yer etti...

1 Temmuz’dan sonra ülkeye gelenlerin sadece çok az kısmı otellerde kalan, kumar için gelenler olduğu anlatılamadı...

Daha doğrusu inandırılamadı topluma...

Bu virüsü tekrar ülkeye Kumarcılar getirdi algısı oluştu...

Neden?

Çünkü toplum yanlarında değil otelcilerin...

Toplumu arkalarına alamadılar...

Sağlığın olmadığı bir dünyada...

Turizmin olmayacağını düşünmeyip...

İstedikçe istediler...

Karantinasız giriş istediler...

Bazı sektörlerin ekmeğine göz koydular...

Paylaşmak yerine, hep bana dediler...

Bunlara karşılık...

Yanlarında çalışan, binlerce yerli personel olsaydı...

Herşey Dahil sistemi değil de, Alternatif turizmin çoğunlukta olduğu, toplumun direk olarak turizmin içinde oldugu bir turizm yapılsaydı...

Toplum algısı ve toplum sahiplenmesi çok daha pozitif olacaktı turizm adına...

Artık yeni bir turizme ihtiyaç var...

Yeni bir turizm anlayışı ve sistemi...

Toplumun içinde olacağı, pastayı toplum ile bölüşecek bir turizm sistemi...

Turizmciler de, özellikle büyük turizmciler...

Markalarını, isimlerini, güçlerini, alternatif turizm faaliyetleri ve toplumu kucaklayan bir turizm sistemi için kullanmaları gerek...

Bu algıyı tersine çevirmeleri...

Turizmsiz olmaz algısını yaratmaları...

Toplumu arkalarına almaları gerek...