Bafra havası

Samsun’un Bafra ilçesi değil. KKTC’nin bir zamanlar turizm bölgesi olarak ilan ettiği ve yatırımcılara otel yapmaları için tahsis ettiği bölgenin adı.

Hava kısmı da o müthiş sahilinden gelen serin hava değil. Hava parası ya da havadan para.

Palm Beach Otel ile ilgili yazdık, çizdik söyledik. Devlete ait olan mal üzerinden birilerinin zenginleşmesine tahammül edecek kadar zengin bir ülke değiliz dedik.

Geçtiğimiz hafta yine aynı şey oldu.

İki şirket zamanında siyasi nüfuslarını kullanıp Bafra’da otel yatırımı yapmak üzere devletten birer arazi aldı.

Aradan yıllar geçti, komik kiralarını ödediler ancak yatırım yapmak yerine ellerinden çanta, devlete ait ve kendilerine otel yapmaları, turizmdeki yatak sayısını arttırma projesi çerçevesinde tesis kurmaları için verilen araziyi satmaya çalıştılar.

Geçtiğimiz hafta her ikisi de başarılı oldu.

Başarı derken, otellerinin temelini falan atmadılar. Uluslararası bir otel zinciri ile anlaşıp yapacakları otelin bir marka otel olması için anlaşma imzalamadılar.

Ne yaptılar peki.

Sattılar.

Hem de milyonlarca dolara.

Kimin malını sattılar?

Devletin.

Yani senin benim malımızı bir süre hakketmedikleri halde ellerinde tuttular. Sonra da çatır çatır sattılar.

Yerli olanı 3 milyon Amerikan Doları’nı cebe indirdi. Diğer Türkiyeli olanı henüz net rakamı öğrenememekle birlikte aşağı yukarı aynı rakam olduğunu biliyorum.

Çünkü her ikisi de tek bir yatırımcıya devletin malını sattı. O da iki araziyi birleştirip büyük bir otel ve golf sahası yatırımı yapacakmış.

Otel ve golf sahası yatırımına itirazım yok. Hatta alkışlarım.

İtirazım olan şey şu. Devletin olan bu mülk ile ilgili bir para ödenecekse şayet, bunun devlete ödenmesi gerektiğidir. Hele hele bu zor zamanlarda.

Hele hele okullarımızın güvenli olmadığı ortaya çıktığında, hele hele maliye açtığı ihalelerin hakkedişlerini ödemek konusunda zorlandığı bu dönemde birilerinin cukkasını bedavadan doldurmasını seyretmek ağırıma gidiyor.

3 milyon dolar. Türk Lirası olarak ne kadar eder bilir misiniz?

60 milyonun biraz üstü.

Bu parayla neler yapılmazdı.

Okul mu istersiniz, yollarda aydınlatma sorunun kökten çözülmesi mi?

Devletin malından elde edilen bu gelir, şimdi birisinin cebinde.

Lüks araba haline dönecek, ya da lüks yaşamlara yeni bir katkı olacak.

Diğer taraftan devlet, halkın temel ihtiyaçlarını gidermek konusunda kaynaksızlık nedeniyle karşılamaktan aciz olacak.

Neymiş, iki tane yatırımcı kılığına girmiş çantacı, hava parasına ülkenin malını bir başkasına satacak.

Hava parası olduğu için bu gelirlerinden vergi falan da vermeyecek.

Sonra da karşımıza geçip devleti en çok kendisinin sevdiğini söyleyecek.

Bana da bedavadan, kendi malı üzerinden 3 milyon dolar veren bir devletim olsa ben de severim.

Bu konu bir yazılık konu değil. Önümüzdeki günlerde isimler, şirketler, rakamlar hatta aracılar daha da netleşince, 'Bafra havası', ya da 'Bafra hava parası', ya da 'Havadan para Bafra' başlıklı yazılarımız devam edecek.

Halkın, ‘devletin malı deniz yemeyen domuz’ mottosu ile yaşayan açgözlüleri bilmeye hakkı var.