Derviş Kemal Deniz: 2023 yılında yapılan üç maaş artışı işvereni zorladı

Ekonomik darboğazın dört temel nedeni olduğuna işaret eden eski Ekonomi Bakanı Derviş Kemal Deniz,, ilk nedenin 2023 yılında yapılan üç maaş artışı olduğunu ifade etti.

Eski Ekonomi Bakanı Derviş Kemal Deniz, devletin 2024 yılını 9 milyar 598 milyon 637 bin TL bütçe açığıyla kapattığını hatırlatarak, ülkedeki ekonomik yapının sürdürülebilirlikten uzaklaştığını vurguladı.
Aralık, Ocak, Şubat, Mart ve Nisan ayı başlarında ödenen kamu maaşlarının tamamının Merkez Bankası’na borçlanılarak ödenebildiğine dikkat çeken Deniz, “Bu durum, devletin maaş ödemelerini karşılayacak maddi gücünün kalmadığını açıkça gösteriyor” dedi.
Kıbrıs Postası TV’de yayınlanan, Gökhan Altıner’in hazırlayıp sunduğu “Gökhan Altıner ile Sabah Postası” programına konuk olan eski Ekonomi Bakanı Derviş Kemal Deniz, kendisine yöneltilen soruları yanıtladı.
"ÜÇ MAAŞ ARTIŞI İŞVERENİ ZORLADI"
Ekonomik darboğazın dört temel nedeni olduğuna işaret eden Deniz, ilk nedenin 2023 yılında yapılan üç maaş artışı olduğunu ifade etti.
Normal şartlarda yılda iki kez yapılan maaş artışının geçen yıl üç kez yapıldığını hatırlatan Deniz, bu durumun işverenleri ciddi şekilde zorladığına dikkat çekti.
“İşverenler, kazandığı gelirlerin büyük bir kısmını maaşlara yönlendirmek zorunda kalıyor” diyen Deniz, işverenlerin bu nedenle yatırım yapma veya yeni ürün alma şansı bulamadığını, bu durumun da doğrudan ekonomik büyümeyi engellediğini söyledi.
"İNŞAAT SEKTÖRÜ GELİR GETİRMİYOR"
İkinci neden olarak inşaat sektörüne yapılan önceliği gösteren Deniz, inşaat sektörünün, hiçbir ülkede sürdürülebilir bir ekonomik yapı olmadığının altını çizdi.
Kuzey Kıbrıs’ta inşaat malzemelerinin üretilmediğine ve büyük oranda dışa bağımlı olunduğuna dikkat çeken Deniz, ithal edilen her malzeme için katma değer vergisi ödendiğini belirtti.
İnşaat sektöründe çalışacak yerli işçi bulunamadığını ve bu nedenle yurt dışından işçi getirildiğini kaydeden Deniz, “Yabancı işçiler sadece temel ihtiyaçlarını karşılayacak kadar para harcıyor, kalan kısmı ise kendi ülkelerine gönderiyor. Bu da yerel ekonomiye katkıyı minimum seviyede tutuyor” ifadelerini kullandı.
İnşaat projeleri tamamlandığında paranın çok sınırlı bir çevrede dolaştığını dile getiren Deniz, “Müteahhit, aracı ve diğer paydaşlar kazancı paylaşıyor. Ancak bu para piyasaya geniş şekilde yayılmıyor, dolaşım sınırlı kalıyor” şeklinde konuştu.
"İNŞAAT, DURAKSAMAYA AÇIK BİR SEKTÖR "
Üçüncü neden olarak inşaat sektörünün duraksamaya açık bir sektör olmasını gösteren Deniz, herhangi bir dışsal etkide sektörün kolayca durabildiğini söyledi. Bu durumun ekonomik olarak büyük zorluklara neden olduğunu vurgulayan Deniz, “İnşaatçılar ithal ettikleri malzemelere yüksek vergiler ödüyor ancak bir noktada inşaat durursa, bu yük onların üzerinde kalıyor ve uzun süre kar elde etmek mümkün olmuyor” ifadelerini kullandı.
Kuzey Kıbrıs’taki eski Rum taşınmazlarını suistimal ettiği iddiasıyla Güney Kıbrıs'ta tutuklu bulunan Simon Aykut’a da değinen Deniz, “Simon Aykut tutuklandığı gibi ülkedeki inşaat duraksadı, bu da inşaat sektörünün herhangi bir olay nedeniyle duraksamaya yol açabileceğini apaçık gözler önüne seriyor” dedi.
Tüm bu faktörlerin başlı başına ekonomik sıkıntıları derinleştirdiğini kaydeden Deniz, hükümetin mevcut ekonomik stratejisinde ciddi bir değişikliğe gitmesi gerektiğinin altını çizdi.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.