İÇ HABERLER
okuma süresi: 4 dak.

Cafer Gürcafer: İki devletli siyasetin bedelini çok ağır şekilde ödüyoruz

Cafer Gürcafer: İki devletli siyasetin bedelini çok ağır şekilde ödüyoruz

KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, Türk tarafının savunduğu iki devletli modelin ekonomik yapıya çok büyük zararlar verdiğini belirterek, “Siyasetin bu doğrultuda gidiyor olmasının bedelini çok ağır şekilde ödüyoruz” dedi.

Yayın Tarihi: 28/04/25 16:35
Güncelleme Tarihi: 28/04/25 17:10
okuma süresi: 4 dak.
Cafer Gürcafer: İki devletli siyasetin bedelini çok ağır şekilde ödüyoruz
Özel Haber
A- A A+

 

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB) Başkanı Cafer Gürcafer, Kıbrıs Postası TV’de yayınlanan ve Gökhan Altıner’in hazırlayıp sunduğu ‘Sabah Postası’ isimli programa konuk oldu.

KTİMB Başkanı Gürcafer, Kıbrıs Rum mallarına izinsiz inşaat ve satış iddialarıyla Dubai’ye girişine izin verilmeyen Noyanlar Şirketler Grubu’nun sahibi Ahmet Noyan’ın durumunu değerlendirdi.

“AHMET NOYAN GİBİ BİR İŞ İNSANININ DUBAİ’YE ALINMAMASI AKIL İŞİ DEĞİL”

Ahmet Noyan’ın Dubai’de büyük bir yatırım yaptığına dikkat çeken Gürcafer, “Ahmet Noyan gibi bir iş insanının Dubai’ye alınmaması akıl işi değildir. Bu işin arkasında Rum lobisi var. Çok proaktif çalışmaya başladılar. Bütün temsilciliklerini ve elçiliklerini harekete geçirdi” dedi.

“İKİ DEVLETLİ SİYASETİN BEDELİNİ ÇOK AĞIR BİR ŞEKİLDE ÖDÜYORUZ”

Gürcafer, Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin Türk tarafının savunduğu iki devletli modelin ekonomiye yansımalarını da eleştirdi. “Siyasetin bu doğrultuda gidiyor olmasının bedelini çok ağır bir şekilde ödüyoruz” diyen Gürcafer, siyasetle ekonominin etle tırnak olduğunu, siyasetin attığı olumsuz adımların ekonomiyi DE kötü etkilendiğini kaydetti.

“ELBETTE Kİ İKİ DEVLETLİLİK SAVUNULABİLİR, FAKAT MASANIN CANLI TUTULMASI LAZIM”

İki devletli çözüm modelinin ekonomik yapıya çok büyük zararlar verdiğine dikkat çeken Gürcafer, “Elbette ki iki devletliliği savunabilirsiniz. Fakat masanın canlı tutulması lazım. Eskiden böyle şeyler yaşamıyorduk. Çünkü bütünlüklü bir çalışma vardı” ifadelerini kullandı.

“RUM TARAFININ PROAKTİF ÇALIŞMALARININ DAHA FAZLA DESTEK GÖRÜYOR”

Gürcafer, mevcut siyasetin dünya tarafından kabul görmediğini, o yüzden de Rum tarafının proaktif çalışmalarının daha fazla destek gördüğüne vurgu yaparak, “Eskiden Kıbrıs Türkleri çözüm istiyor algısı vardı. Maalesef bu algı yıkıldı. Bunun da yansımaları bizi etkiliyor. Böyle bir durumla karşı karşıyayız” diye konuştu.

“ÇÖZÜM ŞART”

Mülkiyet sorununda uluslararası alanda kabul görecek bir yöntem üretilebilmesi için çözüm olması gerektiğine vurgu yapan Gürcafer, konuyla ilgili açıklamasını şu şekilde sürdürdü:

“Bana göre Kıbrıs sorununun yüzde 90’ı mülkiyettir. Gerisi çok kolay halledilir. Kıbrıslı Türklerin Güney Kıbrıs’ta 500 bin dönümün üzerinde malı var. Bu malların büyük çoğunluğu deniz kenarındaki köylerde bulunuyor. 10 binlerce de ev var. Bizi uluslararası alanda haklı çıkaracak ve dünya kamuoyunun desteğini alacak adımları almaktan imtina ettik. Anavatana güvendik, yapmamız gereken hiçbir şeyi yapmadık. Güney Kıbrıs’ta Kıbrıslı Türklerin mallarının üzerine inşaat yapıldı, bizim hiçbir müdahalemiz olmadı. Eğer gereken adımları atsaydık, bugün çok daha farklı bir durumda olurduk.”

“YAPILMASI GEREKENLERİ GEÇMİŞTE YAPMADIĞIMIZ GİBİ BUGÜN DE YAPMIYORUZ”

Gürcafer, yaşanan sorunlarla ilgili tespitlerinin ardından yapılması gereklere de değindi. Proaktif bir şekilde bir merkezden sürecin yönetilmesi gerektiğini söyleyen Gürcafer, “Yapılması gerekenleri geçmişte yapmadığımız gibi bugün de yapmıyoruz” açıklamasında bulundu.

Güney Kıbrıs’taki tüm mallarının durumunun takip edilmesi gerektiğini dile getiren Gürcafer, aynı mentaliteyle devam edilmesi halinde Rum tarafının Kıbrıslı Türklere üstünlük sağmaya devam edeceğini de sözlerine ekledi.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Levent Kutay
Levent KUTAY'dan
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.