Maaş ödemeleri için borçlanılırken, Külliye'nin danışmanlarına yıllık en az 37 milyon TL ödeniyor!

Son dönemde Maliye Bakanlığı’nın gerçekleştirdiği 2,5 milyar liranın üzerindeki borçlanma, kamu maliyesindeki yapısal sorunları tekrar gündeme getirdi. Bakanlığın 11 Şubat ile 26 Haziran arasında düzenlediği 17 ihalenin toplam iç borç miktarı ise 12 milyar lirayı aştı.

İhalelere gelen teklifler bazı kalemlerde hedeflerin üzerinde gerçekleşirken, Türk Lirası ve ABD Doları cinsinden talepler beklentileri aştı. Bu borçlanmalar bütçe açıklarının kapatılması amacıyla yapılsa da kamu maliyesi üzerindeki baskıyı artırıyor. Uzmanlar, artan borç yükünün uzun vadede sürdürülebilirlik açısından risk oluşturduğunu vurguluyor.

CUMHURBAŞKANLIĞI'NA YAPILAN SİYASİ ATAMALAR VE ARTAN MAAŞ YÜKÜNÜN BORÇLANMADAKİ ETKİSİ TARTIŞMALARA YOL AÇTI

Öte yandan, borç yükü mali disiplini zorlaştırırken, Cumhurbaşkanlığı’nın siyasi kaygılarla gerçekleştirdiği ve yüksek maliyetlere yol açtığı öne sürülen danışman atamaları, bütçe üzerindeki baskıyı artırmakla kalmayıp hükümetin borçlanma ihtiyacını ve mali yönetimini de zora sokuyor.

Muhalefet partileri, sendikalar ve ekonomik aktörler, bu borçlanmanın sadece bütçe açıklarını kapatmayı hedeflemediğini, aynı zamanda kaynakların siyasi çıkarlar doğrultusunda kullanıldığını savunuyor.

DEVRİM BARÇIN: HÜKÜMET MAAŞ ÖDEMEK İÇİN 1 MİLYAR 880 MİLYON TL'LİK BORÇLANMAYA ÇIKTI

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Lefkoşa Milletvekili Devrim Barçın, geçtiğimiz hafta Meclis Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada KKTC ekonomisinin tarihî bütçe açıklarıyla karşı karşıya olduğunu belirtmişti.

Barçın, sadece Mayıs ayında bütçe açığının 3 milyar 340 milyon TL’ye ulaştığını vurgulayarak, hükümetin maaş ödemek için 1 milyar 880 milyon TL’lik borçlanmaya çıktığını, bu borçlanmayla birlikte Maliye’nin toplam borç yükünün 9 milyar 792 milyon TL’ye ulaşacağını ifade etmişti.

“TATAR SON 2 AYDA CUMHURBAŞKANLIĞI’NA 10’A YAKIN ÖZEL DANIŞMAN İSTİHDAM ETTİ”

Konuyla ilgili olarak Kıbrıs Postası'na özel değerlendirmelerde bulunan Barçın, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın son iki ayda Cumhurbaşkanlığı’na yaklaşık 10 özel danışman istihdam ettiğini söyledi. Bu atamaların seçimlere dönük siyasi bir hamle olduğunu savunan Barçın, seçime üç ay kala yapılan bu görevlendirmelerin danışma amaçlı değil, seçim koordinasyonuna yönelik olduğunu dile getirdi.

Tatar'ın son atamalarla birlikte 15’ten fazla danışmanı bulunduğunu ifade eden Barçın, kişi başı brüt danışman maaşının 180 bin 879 TL olduğunu, ayrıca her danışman için 27 bin 131 TL’lik yan ödeme yapıldığını söyledi. Bu hesaplamayla, Cumhurbaşkanlığı’nın yıllık danışman maliyetinin en az 37 milyon 441 bin 800 TL olarak ortaya çıkıyor.

BURAK MAVİŞ: TATAR'IN SARAYINA PARTİZANCA ÖZEL DANIŞMAN ATAMALARI YAPILIYOR! KAMU KAYNAKLARI SİYASİ KAMPANYA İÇİN KULLANILIYOR

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Burak Maviş ise geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, 2025-2026 öğretim yılı öncesinde Eğitim Bakanlığı’nın öğretmen atama politikasını eleştirmişti.

Öğretmen atamalarının seçim takvimine göre şekillendiğini ve kadrolu öğretmen atamak yerine geçici, partizanca istihdamın tercih edildiğini ifade eden Maviş, Ekim ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde bu uygulamanın kamu maliyesine ek yük getirdiğini de belirtmişti.

Ayrıca, Cumhurbaşkanlığı sarayına partizanca yapılan özel danışman atamalarına dikkat çeken Maviş, kamu kaynaklarının siyasi kampanya amaçlı kullanıldığı eleştirisinde bulunmuştu.

METİN ATAN: BİNBOĞA’YI BATIRAN KİŞİ SORUŞTURMA DEVAM EDERKEN CUMHURBAŞKANLIĞI’NA TURİZM DANIŞMANI OLARAK ATANDI

Kamu-Sen Başkanı Metin Atan, Mayıs TV’de yayımlanan “Meltem Sakin ile Mayıs Manşet” programında Cumhurbaşkanlığı’na istihdam edilen on danışmana da tepki göstererek “On danışman nereden çıktı?” diye sormuş, “Bir danışman bile tartışma konusuyken, Binboğa’yı batırdığı için hakkında soruşturma süren birinin Cumhurbaşkanlığı’nda danışman yapılarak ödüllendirilmesi kabul edilemez” demişti.

Atan, yöneticilerin halk için hiçbir şey yapmadığını, vatandaşın düşünülmediğini ileri sürmüştü.

DERVİŞ KEMAL DENİZ: YÜKSEK KAMU BORCU, FAİZ YÜKÜ OLUŞTURUYOR, DEVLET KAYNAKLARININ DAYANIKLILIĞINI AZALTIYOR

Eski ekonomi bakanlarından ekonomist Derviş Kemal Deniz ise, kamu borcunun kapsamını ve yapısını açıklayarak, borç yükünün gayrisafi milli gelire oranıyla ölçüldüğünü belirtmişti. Deniz, Avrupa Birliği ülkelerinde bu oranın yüzde 80 ila 100 arasında değiştiğini, KKTC’de ise 2022’de yüzde 224, 2023’te yüzde 114 olduğunu aktardı.

Deniz, yüksek kamu borcunun faiz yükü oluşturduğunu ve bu yükün devlet maaşlarında artışın kısıtlanması, yatırımların azaltılması ve vatandaşlara yönelik harcamaların düşmesi anlamına geldiğini de ifade etmişti.

Borç oranı yüzde 100’ü aştığında ülkenin ekonomik şoklara karşı daha kırılgan hale geldiğini vurgulayan ve kamu borcunun yüksek olmasının devlet kaynaklarının dayanıklılığını azalttığını belirten Deniz, borçlanmayı dizginlemek için vergilerin artırılması veya harcamaların kısılması ile ekonomik büyümenin sağlanmasının temel politikalar olduğunu ifade etmişti.

TİCARET ODASI, KAMU MAAŞLARININ BÜTÇEDEKİ PAYI VE OLASI EKONOMİK KRİZLER HAKKINDA UYARIDA BULUNMUŞTU

Kıbrıs Türk Ticaret Odası (KTTO) 2025 yılı bütçesinin açıklanmasının ardından yapmış olduğu açıklamasında, bütçenin yaklaşık 137 milyar TL olduğunu ve bu bütçenin yüzde 68’inin maaş ve maaş nitelikli harcamalara ayrıldığını açıklamıştı. Ticaret Odası, bu durumun KKTC bütçesine esneklik sağlamadığını ve ekonomik krizlere uyum kabiliyetini zayıflattığını ifade etmişti.

KTTO, yıllar içinde biriken bu sorunun KKTC’nin en önemli yapısal sorunlarından biri haline geldiğini vurgulamış ve 2025 bütçesinde olumlu bir gelişme görünmediğine dikkat çekmişti.