Cansu Nazlı: Sağlık bütçesinin özel hastanelere aktarılması siyasi bir tercihtir

Bağımsızlık Yolu Parti Meclisi Üyesi Cansu N. Nazlı, kamusal sağlığa ayrılan bütçenin yetersizliğine dikkat çekerek, devlet hastanelerindeki altyapı ve personel eksikliğinin siyasi bir tercih olduğunu belirtti.

Sağlık bütçesinin özel hastanelere aktarıldığını vurgulayan Nazlı, Kanal T’de Damla Dabis’in sorularını yanıtladı.

"KÜRTAJ DEVLET HASTANELERİNDE ÜCRETSİZ YAPILMALI"

Nazlı, devlet hastanelerinde kürtaj yapılmadığına dikkat çekerek, Ceza Yasası'na göre yasal sürenin 10 hafta olduğunu hatırlattı. İstenmeyen gebeliklerin bu nedenle yüksek maliyetlerle özel sağlık kuruluşlarında sonlandırıldığını ifade eden Nazlı, özellikle dar gelirli kadınların bu durumda gebeliği sürdürmek zorunda kaldığını belirtti.

“Ücretsiz kamusal sağlık hizmeti anayasal bir haktır” diyen Nazlı, kürtajın devlet hastanelerinde ücretsiz yapılması gerektiğini, bununla birlikte tüp bebek gibi tedavilerin de ücretsiz sunulması gerektiğini savundu.

"MÜFREDATA CİNSEL SAĞLIK EĞİTİMİ KONULMALI"

Kürtajın sadece istenmeyen gebeliğin sonlandırılması değil, istenmeyen gebeliğin önlenmesi de olduğunu ifade eden Nazlı, çocuklara okulda cinsel sağlık eğitimi verilmesi gerektiğini söyledi. Nazlı, çeşitli zamanlarda regl ile ilgili eğitim verilmek istendiğinde, Eğitim Bakanlığının “ahlaka uygun bulmama” gerekçesiyle engel koyduğuna dikkat çekti. Eğitim Bakanlığı olarak müfredata cinsel sağlıkla ilgili derslerin koyulması gerektiğinin altını çizen Nazlı, cinsel sağlıkla ilgili aşıların devlet tarafından ücretsiz olarak yapılması, ilaçların da sigorta kapsamında olması gerektiğini vurguladı.

Nazlı, Ceza Yasası'ndaki istenmeyen gebeliğin sonlandırılmasıyla ilgili maddenin tadil edilmesi gerektiğini söyleyerek kürtajla ilgili “süre” konusunda tartışmalar yaşandığını belirtti. Kürtaj yapılma süresinin bilimsel verilere dayandırılması gerektiğini de ekledi. Devletin istenmeyen gebeliğin önlenmesi ve sonlandırılmasıyla ilgili verdiği hizmetin, bu konuda ceza verilirken yasal kriter olarak göz önünde bulundurulması gerektiğini vurgulayan Nazlı, bu konuda yasa değişikliği talep ettiklerini dile getirdi.

"SAĞLIK BÜTÇESİNİN ÖZEL HASTANELERE AKTARILMASI SİYASİ BİR TERCİHTİR"

Doğacak olan çocuğun hastalıklı doğmasının ya da bunun önlenmesinin mümkün olup olmadığının belirlenmesi noktasında müdahalenin hastanelerde yapılamıyor olmasını ciddi bir sorun olarak değerlendiren Nazlı, “Cenin fotoğrafını getirip insanları manipüle edenler, çocukların hastalıklı doğup doğmayacağıyla ilgili taramaların yapılması gerektiğiyle ilgili mücadele etmiyor” dedi.

Kamusal sağlığa ayrılan bütçenin, devlet hastanelerindeki altyapının ve personelin yetersiz olduğunu ifade eden Nazlı, bunun siyasi bir tercih olduğunu söyledi. Sağlık bütçesinin özel hastanelere aktarıldığının altını çizdi.

Nazlı, öte yandan kaynak yetersizliğine karşı servet vergisi önerisinde bulunduklarını dile getirerek ultra zenginlerden alınacak servet vergisiyle kamusal sağlık, eğitim, sosyal hizmetler ve ulaşım gibi temel ihtiyaçların finanse edilebileceğini vurguladı.

"ÜLKEMİZE DAYATILAN SÜNNİ İSLAMLAŞTIRMA POLİTİKALARI VAR"

Soyut düşünme becerisi gelişmemiş çocukların dini bir eğitime tabi tutulmasının çocuk istismarı olduğunu vurgulayan Nazlı, çocukların ihmal ve istismardan korunmasıyla ilgili devlet mekanizmasının bulunmadığını söyledi. Sosyal hizmetlerin bu noktada yetersiz kaldığını belirten Nazlı, sosyal hizmetlerin birden fazla kırılgan kesimden sorumlu olduğunu ve yıllardır ihtiyaçlarının görmezden gelindiğini ifade etti. Sosyal hizmetlere daha fazla bütçe ayrılması gerektiğini de ekledi.

Çocuk izlem merkezlerinin, çocuk istismarlarının tespitinde önemine değinen Nazlı, bu merkezlerin yasallaşarak ivedilikle açılmasının elzem olduğunu kaydetti.

Ülkemize dayatılan Sünni İslamlaştırma politikalarının bulunduğunu dile getiren Nazlı, disiplin tüzüğünü örnek gösterdi. Nazlı, yasa dışı Kuran kurslarına ve tarikat yurtlarına göz yumulduğunu, çocukların bu şekilde gericilerin kucağına teslim edildiğini söyledi. Devletin, çocukları koruması gerekirken istismara açık hâle getirdiğinin altını çizdi.

Öte yandan Nazlı, çocukların vakit geçirebileceği etüt merkezlerinin açılması gerektiğini belirtti. Genç kadınların ekonomik hayata atılması için bu merkezlerin önemli olduğunu vurgulayan Nazlı, içinde bulunduğumuz ekonomik koşullarda uzun saatler ve güvencesiz çalışıldığını söyledi. Kamusal etüt ve kreş merkezlerinin önemine bir kez daha dikkat çekti