Memleketi sanki de babam yönetiyor...

Ülkede tüm sorunlar bitti şimdi kelepçe krizi yaşanıyor...

Nihayet bir kriz neticesinde birlikte olmayı başardık!

Muhalefetin yanı sıra iktidar ve devlet erkanı da açıklama üstüne açıklama yayınlıyor...

Sivil toplum örgütleri ona keza!

Cumhurbaşkanı ve Başbakan da Avukat Hakkı’nın duruşmaya götürülürken kelepçelenmesine tepkilerini koydu...

Görüntü çok da hoş değilmiş!

Gereği de yapılsınmış, falan da filan...

...

Bunları gayet dikkatlice okuyunca kesinlikle şunu anladık...

Bu memleketi onlar yönetmiyor!

Ya da buranın yöneticileri değil uzaydan bir ülkenin yöneticileri gibi bir görüntü hakim...

Üstlerine sorumluluk alan kimse yok!

Hepsi de başlarını deve kuşu gibi yerin altına sokmuşlar...

Fırtınanın dinmesini bekliyorlar!

Peki memleketi kim yönetiyor, soru bu...

Olsa olsa babam yönetiyordur!

25 sene önce vefat eden babam...

İşte bu nedenle ülke adam filan olmaz!

Bu ülkede geçen yıllarda reçete ve diploma krizi yaşandı...

Eli kelepçeli mahkemelere çıkanları hep birlikte gördük!

Ama belli ki bizi yönettiğini zannedenler görmemiş olsalar ki bu ke vitrine onu da tek bir girişimde bile bulunmadılar...

Onu da rahmetliden bekliyorlardı anlaşılan!

...

Kelepçe ile ilgili çalışmayı Yüksek Mahkeme Başkanı Bertan Özerdağ’dan bekliyoruz artık bundan böyle...

Çünkü artık siyasilerden umudumuz kalmamıştır!

Onlar sadece vitrine yönelik konuşmaktadırlar...

Başka da bir halt etmemektedirler!

Yüksek Mahkeme buyursun bir çalışma başlatsın...

Cumhuriyet meclisinin önüne koysun!

Bundan böyle de kepazelik yaşanmasın...

Hadi bakalım görelim!

...

Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu önceki gün seçim bölgesi de olan G.Mağusa çarşısına indi,  esnaf ile sohbet etti, dert dinledi...

Dedi ki;

Esnafımızın yanındayız!

Hadi oradan dedik hem içimizden hem de dışımızdan...

Hatırlarsanız Ataoğlu geçtiğimiz aylarda küçük otellere de söz vermişti!

Otel başına 400 bin TL, hibe konusunda...

Büyük bir para değildi ama en azından otel işletmeleri ufak tefek ihtiyaçlarını giderecekti bu para ile!

Hatta bazıları 400 bin TL gelecek diye gidip bankadan kredi de çekmişlerdi...

Şu anda hayal kırıklığı yaşıyorlar!

Aynı anda nerde verdiğin sözler şarkısını da söylemeye başladılar...

El insaf yani!

Vermeyecektin niye söz verdin...

Küçük de olsa bir özür dileyin bari!

...

Sezonu genelde dolu geçiren 5 yıldızlı oteller en azından bu sezonu atlattılar...

Kışın da kimini kumarhaneler kimini de kongre toplantıları idare edecek!

Küçük oteller ise gelecek sezona kadar kapanacak...

Belki de artık bazıları tamamen kapatıp otel odalarını kumarhaneli otellere lojman olarak kiralayacak!

Bakalım söz vermekte üstüne olmayan Bakan Ataoğlu bu işlere ne diyecek?

...

Bu arada bazı okurlardan şikayet mesajları gelmeye başladı...

Hadi artık ülkedeki kumarhane gerçeğini hemen herkes özümsedi!

Geriye gödüş yok aksi 32 kumarhane varken 32 tane daha geliyormuş...

Vatana millete hayırlı olsun da!

Bu mekanların bazılarının 7/24 açık olmasının manası nedir anlayamadık...

Okur onun içindir şikayetçi olmuş;

Oğu gece vardiyasında güneyde çalışıyor...

Saban yevmiyeyi alıp dönerken kumarhaneye uğruyor!

Saatlerce çalışıp kazandığı parayı iki saatte makineye bırakıp evine kuruşsuz dönüyor...

...

Okur Şikayeti

“Girne Belediyesi’nden Ayrıcalık Değil, Eşitlik Beklenir”

“Girne Belediyesi, şehre kazandırdığı yeni festival alanıyla takdiri hak eden bir adım atmıştır. Batı Doğa Parkı’nda ilk kez düzenlenen festival hem organizasyon açısından başarılı geçmiş, hem de konserler görkemli bir atmosferde gerçekleşmiştir.

Ancak sol değerlere sahip bir partiye ve belediye başkanına uygun olmayan bir durum dikkati çekti. Festival alanında protokol için özel bir bölüm ayrılmıştır. Oysa bu tür etkinliklerin temel amacı, toplumun her kesiminden insanı bir araya getirmek, ayrım yapmaksızın birlikte eğlenmelerini sağlamaktır.

Belediye başkanları, milletvekilleri, meclis üyeleri ya da sponsorlar için özel alanlar ayrılması, bu amaca ters düşmektedir. Bu tür ayrıcalıklar halkla yöneticiler arasında sembolik bir mesafe yaratarak kamusal alanda eşitlik ilkesini zedelemektedir.

Daha önce tiyatro festivali kapsamında Girne Amfi Tiyatro’da benzer bir uygulamaya imza atan belediyenin, bu yanlış tutumdan bir an önce vazgeçmesi gerekmektedir. Eşitlik ve katılımcılık ilkesi, yalnızca söylemlerde değil, uygulamalarda da kendini göstermelidir.”