Eski Vekil Hüseyin Erçal: Türkiye’den su, yeraltını rahatlatacaktı; yine susuzluğa gidiyoruz

Eski milletvekillerinden Hüseyin Erçal, Türkiye’den gelen suyun amaçlandığı gibi kullanılmadığını, üreticilerin halen dönüşümlü su aldığını ve 50 yıllık projeksiyonun çok daha erken tüketildiğini söyledi.

Eski milletvekili Hüseyin Erçal, Türkiye’den gelen suyun yönetimi, tarımsal sulamada yaşanan sorunlar ve geri dönüşüm eksikliği üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Ada TV’de konuşan Erçal, “50 yıllık ihtiyacı karşılayacaktı dediğimiz su, bugün kullanım suyu olarak bile sıkıntılı durumda” dedi.

“MESARYA OVASI’NA SU DÖŞÜYORUZ AMA ÜRETİCİYE 15 GÜNDE BİR VERİYORUZ”

Erçal, Türkiye’den gelen suyun Mesarya Ovası’nı yeşillendirecek, yeraltı su kaynaklarını koruyacak bir proje olduğunu hatırlatarak, gelinen noktada beklentilerin çok uzağında kalındığını belirtti:

“Güzelyurt’ta haftada bir su veriliyor. Üretici 15 günde bir dönüşümlü sulama alabiliyor. Bir yandan borular döşeyip projeyle övünüyoruz, diğer yandan suyu sınırlı veriyoruz. Bu iş nereye varacak?”

Eski vekil Erçal ayrıca, boru hattı sisteminde suyun denize aktarıldığı ya da kesildiği yönündeki söylentilere de işaret ederek, bu konuların kamuoyunca açıklığa kavuşturulması gerektiğini söyledi.

“SU YASASI YILLARDIR BEKLENİYOR, NEREDE?”

Hüseyin Erçal, Meclis’te olduğu 2013–2014 yıllarında gündeme gelen ve hâlâ sonuçlanmayan Su Yasası hazırlıklarına da tepki gösterdi.

“Yıllardır yasal düzenlemelerden bahsediliyor. Neden yapılmıyor? Bütün dünya tarım ve sulamada planlamaya geçti.”

“20 YILDA HARCAYACAĞIMIZ SUYU ŞİMDİDEN TÜKETTİK”

Türkiye’den gelen suyun gelecek kuşaklara yetecek şekilde kullanılmasının hedeflendiğini, ancak bugünkü tabloya bakıldığında bu kaynakların hızla tükendiğini belirten Erçal, şu uyarıyı yaptı:

“2045’te olmamız gerekirken, bugün o tüketim noktasındayız. 20 yılda harcanacak suyu şimdiden kullanmışız. Bu gidişle yine susuzluk yaşayacağız.”

Erçal, projenin başlangıçta yeraltı su kaynaklarını rahatlatma amacı taşıdığını hatırlatarak, bu hedefin de gerçekleşmediğini vurguladı ve “Böyle zamanlarda iç yerel kaynaklar işe yarayacaktı. Ama bugün ne yeraltı kaynaklarımız rahatladı ne de bir geri dönüşüm sistemi kuruldu. Geri dönüşüm sistemleri nerede?” diye sordu.