Oğuz Haksever: Kıbrıs'ın jeopolitik önemi artsa da, Kıbrıs Sorunu küresel gündemin önceliğinde değil

Liberal Demokrasi Hareketi (LDH) Uluslararası ve İki Toplumlu İlişkiler Sekreteri, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Araştırma Görevlisi Oğuz Ufuk Haksever, Kıbrıs Postası TV’de Canan Onurer’in sunduğu Sabahın Haberleri programına konuk oldu.

Programda ilk olarak Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump’ın göreve gelişinden itibaren benimsediği “barış havarisi” rolüne değinen Haksever, bunun ABD’nin bloklar arası çatışmalardan yararlanarak bölgesel etkisini artırmak amacıyla uluslararası ilişkilerde daha aktif bir rol üstlenmesiyle bağlantılı olduğunu ifade etti.

"KIBRIS'IN JEOPOLİTİK ÖNEMİ ARTSA DA, ULUSLARARASU ÇATIŞMALARIN YOĞUNLUĞU NEDENİYLE KIBRIS SORUNU KÜRESEL GÜNDEMİN ÖNCELİĞİNDE DEĞİL"

Öte yandan başta Çin olmak üzere Brezilya, Rusya, Hindistan ve Güney Afrika’nın oluşturduğu BRICS grubunun, Batı’nın finansal sistemine karşı bir alternatif olarak ortaya çıktığını belirten Haksever, bu ülkelerin ABD ile rekabet halinde gerek zirveler gerekse bölgesel yatırımlar aracılığıyla güç gösterisi yapmayı hedeflediklerini söyledi.

Bu bağlamda söyleyeceklerinin Kıbrıslılar için üzücü bir gerçek olacağına işaret eden Haksever, adanın jeopolitik önemi artmasına rağmen uluslararası çatışmaların yoğunluğu nedeniyle Kıbrıs sorununun küresel gündemde öncelikli olmadığını vurguladı. Annan Planı döneminde uluslararası ortamın daha sakin olduğunu ve bu nedenle Kıbrıs meselesinin dünya gündemine gelebildiğini hatırlatan Haksever, günümüzde ise Avrupa’nın yanı başında ve Ortadoğu başta olmak üzere birçok bölgede çatışmaların devam ettiğini, dolayısıyla Kıbrıs sorununun ikinci planda kaldığını belirtti.

"BÖLGEDE ÖNEMLİ DEĞİŞİKLİKLİERİN YAŞANDIĞI ÇOK AÇIK; KIBRIS BUNDAN BAĞIMSIZ KALAMAZ ANCAK ÇÖZÜMÜN İVMESİ İÇİN AKTÖRLERİN ORTAK FAYDA ELDE ETMESİ ŞART"

Kıbrıs Postası’nın geçtiğimiz günlerde yayımladığı “Trump Kıbrıs sorununu çözebilir mi?” başlıklı haberi bir kez daha yorumlayan Haksever, bu sorunun yanıtının çok güç olduğunu söyledi. Bölgedeki değişimlerin çok açık olduğunu ve Kıbrıs’ın bundan bağımsız kalamayacağını kaydeden Haksever, çözüm sürecinin ivme kazanabilmesi için tüm bölgesel aktörlerin ortak fayda elde etmesi gerektiğini ifade etti. Annan döneminde de benzer bir dinamik olduğunu hatırlatan Haksever, taraflar karşılıklı fayda sağlamadığı sürece yakın gelecekte bir çözüm ihtimalinin zayıf olduğunu dile getirdi.

"ABD, KIBRIS'TA BÖLGESEL ÇIKARLARINI GÜNEY KIBRIS İLE KURDUĞU İLİŞKİLERLE DE KORUYABİLİYOR"

Sorunu liderler düzeyinde de değerlendiren Haksever, ABD’nin Nikos Hristodulidis’in başkanlık döneminde Güney Kıbrıs ile kurduğu stratejik ilişkiler sayesinde bölgesel çıkarlarını koruyabildiğini söyledi.

"ŞİMDİLİK KIBRIS SORUNU, TRUMP'IN ÇÖZEREK ÜNLÜNECEĞİ KADAR POPÜLER BİR KONU DEĞİL"

Trump özelinde ise Kıbrıs sorununun çözümünün kendi popülist retoriğine katkı sağlayıp sağlamayacağı konusunda şüpheleri bulunduğunu belirten Haksever, sorunun uluslararası bir öncelik haline gelmedikçe ve çözümün karşılıklı fayda doğurmadıkça mümkün olmadığını, ayrıca Trump’ın popülist söylemini destekleyecek popülariteye de sahip olmadığını ifade etti.