İÇ HABERLER
okuma süresi: 4 dak.

Bağımsızlık Yolu: Sanıktan delile giden faşizan uygulamalara son verilmeli

Bağımsızlık Yolu: Sanıktan delile giden faşizan uygulamalara son verilmeli

Bağımsızlık Yolu, İskele Polis Müdürlüğü’nün 19 Temmuz’da başlattığı soruşturma kapsamında tutuklanan 5 Kıbrıslı Rum ve avukatları Murat Metin Hakkı’ya yönelik işlemleri eleştirerek, uygulamaların temel hukuki prensiplere aykırı olduğunu iddia ederek "sanıktan delile giden faşizan tahkikat yöntemine son verilmesi" gerektiğini savundu.

Yayın Tarihi: 04/09/25 16:52
okuma süresi: 4 dak.
Bağımsızlık Yolu: Sanıktan delile giden faşizan uygulamalara son verilmeli
A- A A+

Bağımsızlık Yolu, İskele Polis Müdürlüğü’nün 19 Temmuz’da başlattığı soruşturma kapsamında tutuklanan 5 Kıbrıslı Rum ile avukatları Murat Metin Hakkı’ya yönelik işlemleri yakından takip ettiklerini açıkladı. Açıklamada, polisin “sanıktan delile” giden yaklaşımının her geçen gün dozunu artırdığı ve temel hukuki prensiplerin ayaklar altına alındığı öne sürüldü.

Bağımsızlık Yolu, uygulamaları “yalnızca söz konusu bireylerin değil, adanın kuzeyinde ikamet eden herkesin hukuki güvenliğini tehdit eden sistematik bir sorun” olarak nitelendirdi. Açıklamada, “Avukatlar suç işleyemez diye bir kaide yoktur fakat daimi ikameti, iş yeri ve mesleği dolayısıyla mahkemede hazır bulunan bir kişinin derdest edilerek mahkemeye getirilmesi temel hukuki normlara aykırıdır” denildi.

Tutuklama ve avukat ofisinin aranması işlemleri, “yalnızca 5 Kıbrıslı Rum müvekkilinin değil, tüm müvekkillerinin haklarını ciddi şekilde tehlikeye atmıştır” ifadeleriyle değerlendirildi. Bağımsızlık Yolu, uygulamanın “avukat-müvekkil gizliliğinin ihlaline yol açtığını ve meslekten doğan sırların ifşa edilmesine sebep olduğunu” vurguladı.

Açıklamada, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına atıf yapılarak, avukat ofislerine yapılan aramaların “adil yargılanma hakkının ihlali olarak değerlendirilebileceği” hatırlatıldı. Ayrıca, mahkemelerin polis taleplerine ihtiyatla yaklaşmasının önemine dikkat çekildi.

Bağımsızlık Yolu, sürecin başından itibaren çağdaş ceza hukuku ilkesi olan “delilden sanığa gitme” anlayışının çiğnendiğini belirterek, polis ve medya uygulamalarını eleştirdi. Açıklamada, polis tarafından yapılan yönlendirmeler ve medyada dolaşıma giren yanlış bilgilerin süreci “adeta bir cadı avına dönüştürdüğü” ifade edildi.

Soruşturmanın Taşınmaz Mal Komisyonu’nun bağımsızlığını ve güvenilirliğini gölgelediği de belirtilen açıklamada, bu durumun Kıbrıslı Rumlerin başvuru yapmaktan ve avukatların davaları üstlenmekten çekinmesine yol açacağı kaydedildi. Bağımsızlık Yolu, polisin keyfi uygulamalarının, KKTC vatandaşı olmayanlara yönelik tutuklama yöntemleri ve “sanıktan delile giden tahkikat yöntemlerinin sistematik bir sorun” oluşturduğunu belirtti.

Açıklamanın sonunda, Bağımsızlık Yolu, müvekkilleri yargılanan avukatın derdest edilmesini, avukatlık ofisinin aranmasını ve mahkemeye kelepçeli getirilmesini kınadığını belirtti. Ayrıca, “Avukat-müvekkil gizliliğinin korunması, adil yargılanma hakkının teminatı olarak derhal sağlanmalıdır” denildi. Polisin “sanıktan delile giden faşizan tahkikat yöntemine son verilmesi”, hukuki güvenliğin sağlanması ve sistematik ihlallerin önüne geçilmesi için bağımsız denetim mekanizmalarının oluşturulması gerektiği ifade edildi.

Bağımsızlık Yolu, polisin sivile bağlanması talebinin, “bağımsız denetim mekanizmalarıyla iç içe geçmiş kurumsal bir çerçeve içerisinde ele alınması gerektiğini” vurguladı ve tüm vatandaşları adil yargılanma hakkını savunmaya ve dayanışmayı yükseltmeye çağırdı.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Levent Kutay
Levent KUTAY'dan
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Haberi Facebook'ta gör