Derinya plajı, Maronit köyleri, Rum işadamlarına kuzeyde izin ve Maraş'a hazırlık
Kıbrıs sorunu aynılaştı, sıradanlaştı, bir şeyler yapmak, radikal değişimleri sağlamak mecburi.
Aynılaşan, değişime aç olan bir konu daha var, devlet yönetme, siyaset yapma, bu anlamda fark yaratma da mecburi.
Belki artık tekrar oldu, klasikleşti, ama ülkeyi yönlendirmeye dair değişim yok, siyasetler arası fark yok.
Eleştirme, suçlama, açık arama, bununla siyasi kazanç elde etme üzerinden bir siyaset kültürü oluştu.
Demokrasi sadece sandık mı?
Sandık, demokrasi için olmazsa olmaz koşul, araç, fakat tek başına hiçbir şeydir.
İfade, basın, muhalefet, temel hak ve özgürlükler, ibadet, inanç özgürlüğü, yasalar karşısında eşitlik ve adalet.
Üstelik din, dil, ırk, doğum yeri ayırmadan.
Tüm bunların çoğunluk tarafından, azınlık için korunması ve saygı duyulması.
Bizde demokrasi yok, çıkarlar çerçevesinde bir alış-veriş var.
"Sandıktan çıktım, her şeyi yaparım" mantığı tüm bunları sınırlıyor.
Bunlar genel bir çerçevenin içi, girişi böyle yaptım, ama bunlarla bir başka konuyu bağlamak gerek.
"Maronit Köylerine Geri Dönüş Başlıyor;
Maronitlerin KKTC'deki bütün köylerine dönüşlerini sağlamak için siyasi karar verildi. Cumhurbaşkanı Akıncı başkanlığında, bu sabah Cumhurbaşkanlığı'nda yapılan toplantıda, tüm Maronit köylerine dönüş imkânı sağlanması kararı alındı.
Dönüşlerin başlaması için yürütülecek çalışmaların kurumlar arası eşgüdümü, Cumhurbaşkanlığı Müsteşarı Gürdal Hüdaoğlu tarafından yürütülecek.
Maronitlerin köylerine geri dönmesine imkân yaratacak düzenlemeler Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Başbakan Yardımcılığı ve Maliye Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Büyükelçilik müsteşarları ve askeri yetkililer ile koordinasyon içinde ilerleyecek. Çalışmalar kapsamında mevzuata ilişkin gerekli düzenlemeler başta olmak üzere, verilen kararın kısa sürede hayata geçmesi için yol haritası ve uygulama takvimi tamamlanacak."
Cumhurbaşkanlığından gelen bilgilendirme mesajının içeriği bu haberdi.
Önemli bir konu, önemli bir adım, radikal bir girişimdir.
Haberle ilgili ilk baktığım nokta, karar alınırken hangi kurumların katkı koyduğu oldu.
Altını çizmek gerek, önemli bir adımdır.
Derinya plajının açılması da bu adımların parçasıdır.
Bu adımlar ilerledikçe Maraş'ın açılmasına yol bağlanacak.
Maraş'ın açılması ve 1974 öncesi sahiplerinin, KKTC yönetiminde bu bölgeye dönmesi açılımına, Maronit köylerine dönüşle prova yapılacak.
Elbette yeni bir tartışma da başlayacak.
Maraş'ın vakıf malı olup olmadığı, yeniden canlandırılması, ekonomik ve sosyal altyapısının nasıl hazırlanacağı, kaynağın nereden sağlanacağı, ihalelerin nerde, nasıl düzenleneceği gibi.
Hatta adanın iki tarafının inşaat sektörü bu işle bir birliktelik yaratabilir.
Düşünülen başka adımlar olduğu da söyleniyor.
Örneğin, Rum işadamlarına KKTC'de şirket açma imkânı verilmesi.
Bunlar siyasi ve sosyal anlamda radikal adımlardır.
Gerçekleşir mi, şuan için bilmiyorum.
Fakat, ben bu adımların hepsini birbirine bağlı görüyorum.
Tek taraflı olacak, güneyde ciddi ses getirecek, Rum yönetimini baskı altına alacak ve belki de normalleşmeyi, özellikle toplumlararası güven artırıcı adımlara başlangıç olacak.
Söylediğim gibi eğer bu adımların önü kesilmez ve arkası gelirse.
Kıbrıs'ta toplumlar arası ilişkileri normalleştirecek, hiç olmazsa komşu olunabilecek, iki taraflı irade gerekiyor.
Kim bilir zaman ne getirecek, neler olacak, zaman kimi haklı çıkaracak.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.