HP’de geç kalmış istifalar
Beklenen oldu.
Hatta geç kalınan bir karardı.
Ayşegül Baybars, Jale Refik Rogers ve eski milletvekili Gülşah Sanver Manavoğlu, Halkın Partisi'nden istifa etti.
Zaten ortada bir bağ, iletişim ve birliktelik yoktu.
Halkın Partisi (HP) Meclis'ten çekilerek, yeni bir kadro ile sıfırlanmış, yeniden umut olmayı amaçlıyor.
“Meclis'ten çekildik ama siyasetten çekilmedik” diyerek fabrika ayarlarına, sokaklara, yeniden güven tazelemeye toplumun bu karara vereceği tepkiyi görmek istiyor.
Halkın Partisi içinde, elbette ki Meclis'ten çekilme kararını onaylamayanlar olacaktı, oldu da.
Halkın Partisi ilk seçiminde iyi bir oy almış, 9 milletvekili ile Meclise girmiş, üç bakanlık alarak iktidar ortağı olmuş bir siyasi partiydi.
Sonrasında UBP ile hükümet ortaklığı yapmış, pandemi döneminde ciddi bir ivme yakalamış, Cumhurbaşkanlığı seçim süreci ile yıpranma ve düşüşü hızlanmıştı.
Her şeye rağmen 23 Ocak seçimlerinde meclise girme başarısı gösterdi, kilit parti oldu.
Yapılan tüm eleştiriler, öngörüler, pratik öneriler, hepsi doğru zamanda, doğru yerde.
Ancak uygulamada, pek çoğu hayat bulmadı, söylem ve eylem birbirini tutmadı.
Yeniden toparlanma, ülkenin dört bir yanından, güç toplama çabası var.
Yeni isimleri, yeni kadroları, siyasete, siyasi çabaya kazandırma çalışmaları var.
Buna rağmen, çok ketum ve çok katı bir duruşla, partinin önemli isimleri kaybedildi.
Ayşegül Baybars, Jale Refik Rogers, Gülşah Sanver Manavoğlu, tabii ki daha önemli ve değerli isimler, HP’nin gücü.
Halkın Partisi’nin sıfırdan, bir aktör, kilit olma noktasına gelme başarısında ciddi emek ve katkıları var.
Bu isimler parti içinde tutulabilir, katkıları daha da sağlanabilirdi.
Belki siyaseti bırakacaklar, belki başka yollar arayacaklar, ülke yönetim kadrolarına, bürokrasiye ve bu mekanizma içine daha başka destek verebilirlerdi.
Söylediğim gibi belki başka şekilde bu devam edecek.
Ancak burada ne HP kazandı ne de HP’den ayrılan isimler.
Parti organları bir karar almış, uygulamaya koymuş, ihraç süreci adeta yılan hikâyesine dönmüş, mahkemelik noktaya gelmiş.
Bu iş daha fazla sürdürülemezdi, ısrar etmek de bir şey kazandırmadı.
Ya parti kararlarına uyulur, ilk kurultayda genel başkanı, parti yetkili organlarını değiştirmeyi dener ve başarır, ya da istifa edip, yeni bir yola çıkılırdı.
Bu süreç çok uzatıldı, denendi ancak olmadı.
En başta söyledim, milletvekilleri Ayşegül Baybars, Jale Refik Rogers ile eski milletvekili Gülşah Sanver Manavoğlu Halkın Partisi'nden istifaları geç kalınmış ancak doğru kararlardır.
Zorlamanın bir faydasının olmayacağı, olmadığı çoktan belli olmuştu.
Ülkenin çok uzak olmayan bir zamanda erken genel seçimi tartışacağını düşünürsek, bu istifalar yeni bir strateji de ortaya çıkarabilir.
HP kaybettiği güveni kazanıp siyasette var olacak mı, yoksa “HP, zaman içerisinde kuruluş ilkelerinden uzaklaştı, parti içi demokrasi, çok seslilik ve ortak akılla yeni politika üretme iddiasını kaybetti” gibi parti yönetimine yapılan eleştiriler, haklı çıkacak mı?
Siyaset hiç şaşırtmıyor, bakalım bu defa şaşıracak mıyız?
Bunu zaman gösterecek.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.