"Seçim sonucunu etkileyecek kadar güçlü olan bir bakan yoktur"
25 Haziran ara seçim sonrası siyasi anlamda bir sessizlik hâkim.
Elbette çok büyük değişiklikler getirmeyecek bir seçimdi yaşanan.
Ancak, kazananın moral üstünlüğünü elde etmesini, kaybedenin ciddi bir özeleştiri yapmasını tetikleyecek bir sonuç çıkması, beklenendi.
Düşük olacağı tahmin edilen katılım oranı, siyasetin tüm taraflarını olumsuz şekilde etkiledi ne kazanan çok büyük bir sonuç elde etti ne de kaybeden çok büyük bir kayıp yaşadı.
Kaybeden, siyasetin geneli oldu.
Çok farklı etkenler olsa da katılım oranı gerçeği, siyasete güvenle aynı paralelde, bu gerçeği kabul ederek, hata nerde sorusuna cevap aranmalı.
Seçim sonucu tabii ki iktidar kanadına tepkidir ama katılım oranını görmezden gelmek mümkün değil, o da siyasete tepkidir.
UBP seçim sonrası sessiz, fakat, bir beklenti var.
Seçim sonucuna dair, seçim ve sonrası için.
Şimdi, ne olacak, ya da bir şeyler olacak mı, olmalı mı?
UBP Milletvekili ve Lefkoşa İlçe Başkanı Sadık Gardiyanoğlu, Kıbrıs Postası'nda program konuğum oldu.
Seçim ve sonrası için parti içinde tartışılan konuları sordum.
İşte verdiği cevaplar;
"UBP açısından, seçim sonuçlarına dair, en çok bu dönem yorum yapan siyasiler, dedikodu yapanlar, suçlu arayanlar, esas sorumlu onlardır. Sonuç istediğimiz gibi olmadı. Her ilçede istenen sonuç elde edilemedi. Ciddi sayıda seçmen ve UBP sempatizanı, ülkede değil. Yaz aylarında Türkiye'ye giden önemli sayıda seçmenimiz var. 11 bin çıkış oldu ülkeden. Tüm üyeler çalıştı da Lefkoşa mı çalışmadı. Benim vicdanım rahat, çalıştım. Çalışmadı diyenleri dinlemiyorum bile. Beni onlar getirmedi ki onlar götürsün.
Soğukkanlı, düşünerek, sakin kalarak konuşulmalı, hareket edilmeli. Seçim sürecinin içinde olan pek çok etken var. Muhalefeti ve iktidar beraber sorgulamalı, katılım oranı ve siyasetin geldiği yerle ilgili. Ben bir belediye seçimi yaşadım, kaybettim. UBP'li olan ve Sadık Gardiyanoğlu belediye seçimini kaybetti diye sevinenler var. Kazanan adayla kafelerde resimleri olanlar var. Bize geldi bu fotoğraflar. Ama o seçimin karşılığı, ara seçim ve Ali Başman'ın seçimi olmazdı, olamazdı. Çünkü biz bir vekile daha ihtiyacı olan, bunu yürekten isteyen bir şekilde kampanyamızı yürüttük.
Sayın başbakan talimatı verdi. 6 ilçe başkanından, bayramdan sonra olmak kaydıyla kapsamlı rapor istedi. Kesme değil ama bazı kişiler ciddi, gönüllü, arzulu çalışmadı. Seçmeni, etkileyebileceği insanları, sandığa yönlendirmedi. Bunları tespit ettik.
Tabii bir de şu var, seçimi kazanan muhalefet, CTP'de çok da memnun değil. Coşkulu kutlamadılar, sevinmediler. Çünkü ortada ciddi bir katılım sorunu ve siyasete güvensizlik var. Bu durum, tüm siyasetin sorunudur. Seçime katılım oranı üst düzey olsaydı, muhalefet, erken seçim isteğiyle, ortalığı yangın yerine çevirirdi.
Seçim biter bitmez, bazı kesimler "bazı bakanlar, seçmeni etkiledi, bir talimatla, UBP seçmenini sandığa götürtmedi" diye yorumlar yaptı. Bu ülkede, böyle gücü olan bir vekil, bir bakan yoktur. Bir bakan talimat verecek ve yüzde 70 seçmen sandığa gitmeyecek, böyle bir kuvveti olan bir bakan varsa, gerçekten tanımak isterim. Parti ve Ali Başman'la ilgili çalışmama iddiasında, ses kaydı, görüntü, ispat bulunuyorsa onları görelim.
Kurultaya ihtiyaç var diyen de var, öncelik icraat, kurultay zamanı değil diyen de var. Soğukkanlı olmakla, daha iyi, daha sağlıklı kararlar alınabilir. UBP de genel olarak bir sessizlik var. Kurultayla ilgili konuşan, az bir kesim de var. Kabine değişikliği ile ilgili ise konu tamamen Sayın Genel Başkan ve Başbakanın yetkisinde. Benim şahsi tahminim, kabine değişikliği olacağı yönde. Sayın Başbakan zaten daha önce de seslendirdi. Olup, olmayacağını, bir on gün içinde göreceğiz."
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.