Alan suçluysa, veren suçlu değil mi?

Yayın Tarihi: 13/03/24 07:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Sahtecilik, sahte evrak düzenleme, tedavüle sürme, görevi kötüye kullanma, yolsuzluk, rüşvet alma.

Son zamanların konuları, suçlama ve iddiaları bunlar.

Yargı kararı olmadan, peşin hükümlü olmak elbette doğru değil.

Ama konular, polisin sunduğu suçlamalar, iddialar, bu yönde.

Bu konunun siyasetle sınırlı kalmasına karşıyım.

Siyaset, siyasiler ve üst düzey bürokratlar ile bu konu sınırlandırılıyor.

Tabi ki devam eden ve nerede duracağı belli olmayan konular hakkında böyle bir hükme varmak doğru değil.

Ama en azından kamuoyunun, üzerinde durduğu, odaklandığı mesele siyasetle ilişkili bürokrasinin bu konularla ilgili yarattığı etki bu.

Ortada batağa batmış, düzen, sistem olmuş, normalleşmiş ve hepimizin bu kadarı da olmaz dediği yerlere gelmiş meseleler var.

Devlet otoritesinde kaçmak bu kadar kolay mı?

Ya da devletin de yardımı mı var, artık hiçbir şeye şaşırmıyoruz.

Sahte diploma olayı ile patlak veren konularda, denetlenen, denetleyen, izin veren tüm kurumlar iç içe geçmiş.

Soyulan bir üniversite, hayali faturalar, cevizcinin çuvalından harcanan paralar ve elbette rüşvet iddiaları.

“Polis, 2023 Mart ayı içerisinde zanlılar, YÖDAK Başkanı Turgay Avcı ve o dönem YÖDAK Başkan yardımcısı olan Mehmet Hasgüler’in görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle, Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi tarafından açılacak olan Tıp Fakültesi bölümü için öğrencilerin tercih yapabilmesi için 2023 Haziran ayına kadar, yani zamanında, YÖDAK Genel Kurulu tarafından görüşülemeyeceği endişesi ile konu Tıp fakültesinin YÖDAK Genel Kurulu tarafından hızlı bir şekilde gündeme alınıp görüşülüp onaylanması amacı ile üniversite tarafından Lefkoşa da ilk tespitlere göre zanlı Avcı’ya 2 defada toplam 10.000 Amerikan Doları ve zanlı Hasgüler’e de iki defada 8000 Amerikan doları para verildiği yönünde tespit yapıldığını söyledi.”

Konu iddia bu, polis kendi bulgularını paylaşmış.

Çok hassas bir konu, bu sebeple altını bir kez daha çizeyim, bunlar iddialar, ortada yargı kararı yok, süreç devam ediyor.

İddia edilen suç, tek taraflı mı, suçun diğer tarafı kim, kimler ve neredeler?

Neden sürecin bir tarafı boş, diğer tarafta suça ortak olanlar, onlar neden yok?

Yani, tıp Fakültesi bölümünün açılması için, sürecin hızlandırılması karşılığı yapıldığı iddia edilen ödemeleri yapanlar ki gösterilen sebep bu.

Tıp fakültesini kim açacak, öğrencilerin tercih etmesi için bir an önce onay verilmesini isteyen kim, üniversite yönetimi tek başına buna karar verip, ödeme yapabilir mi?

Süreç, bu soruların cevabını da getirecek mi, mutlaka ki getirmeli.

Zaman zaman birilerinin gelip, KKTC makamlarından isteklerde bulunduğunu duyuyoruz.

İşinin kolaylaştırılmasını durumunda karşılık vermeye hazır olduğunu söyleyenler olduğu, sağda, solda anlatılıyor.

Ercan, Kık-Tek gibi önemli, kritik, stratejik kurumlarda, bu gibi konuları daha çok işitiyoruz.

Ve bu gibi konular, karşılıksız, tek taraflı olmaz.

Her tarafı ile konuların üzerine gidilmeli, netleştirilmeli, kimse kendine ayrıcalık, kimse de birilerine ayrıcalık yapmak için beklenti içinde olmasın, cesaret edemesin.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Levent Kutay
Levent KUTAY'dan
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Erçin ŞAHMARAN yazıları