“Hayat, seçimlerimizden ibarettir”

İnsanız, hatalar, yanlışlar, mutlaka olacaktır.

Önemli olan, tecrübe kazanmak, dersler almak, kendi kendini yetiştirmek, olgunlaşmak.

Hepimiz genç olduk, gençlik dönemleri yaşadık.

Üstelik hiç yaşlanmayacak, hep genç kalacak gibi yaşadık, herkesin hayatı hemen hemen böyledir.

Yaşadığı zamana dair ne varsa, onu yaşar insan.

Öncesini düşünmez, sonrasını dert etmez, o günü, o anı yaşar.

Belki de böylesi daha iyidir.

Oysa zaman gerçekten çok acımasız, bırakın dünü, yıllar öncesini, on dakika öncesini, yeniden yaşamanın imkânı yok.

Ama dediğim gibi bunu gençlere, yeni nesillere anlatmak mümkün değil.

Peki, geri dönüş var mı, yok, zaman içinde nasıl olması gerekiyorsa, öyle olmuş, yapacak bir şey yok.

Dünyanın en güzel ülkelerine, şehirlerine gitmek, görmek, yeni insanlar, kültürler tanımak.

Dünyanın, keyfini yaşamak.

Ancak öyle zamanlar oluyor ki ülkemiz içinde bile her yere gitmek mümkün olmuyor.

İnsanlar görüyorum, kendi kendine verdikleri zararın telafisi çok zor.

Hatta telafisi yok, o derece yanlışlıklar.

İyi bir düzen, iyi bir iş, güzel bir aile.

Ama yapılan küçük bir hata büyüyerek sürüyor, hayatlar mahvoluyor.

Sahip olduğu imkânlara da bakmalı insan.

Bir Tolstoy sözü;

“Şikâyet ettiğiniz yaşam, belki de başkasının hayalidir.”

Arkadaş seçimi çok önemli, bu çok küçük yaşlardan gelen bir inanış ve söylemdir.

Tercihler, doğru zamanda, doğru yer, doğru kararlar.

Empati yapma, “sonuç ne olur?” sorusunu sormadan hareket etmeme.

En başa çocuklar, gençler, yaşının getirdiğini yaşarken, kötü olmaz aslında.

Kötü işlere girer, ailelerin, eğitimin, onun özgüvenini kaybettirmeyecek bir oto kontrol, denetleme ve sürekli anlatma, anlamaya çalışma, tecrübe aktarma, bunlar çok önemli.

Bir insan bunu kendine niye yapar ki diye sorduğum çok olaya şahit oldum, eminim hepimiz de her gün çeşitli vesilelerle bu tür konulara şahit oluyoruz.

Uzaktan, aileden, eş dost içinden, görüyoruz, bu memlekette nedir istenen, normal bir iş, gelir düzeyi, aile, sağlıklı çocuklar, yaşayacak bir ev ve hayatın güzelliklerini mümkün olduğunca yaşamak, paylaşmak.

Hep daha fazlası, hep yetinmeme durumu.

Kimisi, statü, makam, mevki, kimisi daha çok para, hem de kolay para, zahmetsiz.

Yasa dışı, kanunsuz, ülkenin yasal boşluklarını kullanma.

Ancak ve ancak hiçbir şey saklı, gizli kalmaz, kalmıyor.

Günün sonunda gerçekler ortaya çıkıyor.

Sonrasında, bir anlık hataların, geri dönüş olmaksızın, hayatlara mal olduğunu görüyoruz.

Böyle sürüklenen yaşamlar görüyorum, gerçekten üzücü.

Bir hataya yıllar boyu cezaevi.

Ömür boyu utanç, boyunlara asılan suçlu damgası.

Geride kalan, çocuklar, eşler, aileler, yarım kalmış yaşanmışlıklar.

Bir değil, on değil, yüzlerce defa düşünmek ve ona göre karar vermek.

Unutulmasın;

“Hayat, seçimlerimizden ibarettir”

Her seçimin mutluluk getirmesini isteyin ve içinizin vicdanınızın, rahat olacağı mutluluklara ulaşmayı deneyin, bırakmayın.

İnanın böylesi çok daha güzel ve kalıcı.

Alın teri ve çalışmanın sonucunda gelen her ne ise onun yerini hiçbir şey tutmaz.