UBP Ciklos’ta eylem yapmıştı
Hafta sonuna doğru, malum olayın yankıları devam ediyor.
Acil Durum Hastanesi’nde yaşanan, yeni doğan bebeklerin mamalarına, su yerine alkol karıştırılması ile yaşanan skandal.
Mesele hassas, kelimeleri seçerek, konuşuyor, yazıyorum.
Dün mahkeme önünde çok üzücü olaylar yaşandı.
Bebeklerin aileleri ile tutuklu bulunan hemşirelerin aileleri arasında gerginlikler oldu.
Hemşireler kamuoyunun önünde linç ediliyor ve sahip çıkan, sorumluluğu paylaşan yok.
Böylesi bir ortamda, başka konuları konuşmak, gerçekten zor geliyor.
Tabi ki bu ölümcül bir hata, büyük bir skandal, trajedi.
Hatası olan bedelini de mutlaka ödeyecek, ama bu şekilde toplumun önüne atılmamalı.
Kimse kendini yargı yerine koymamalı.
İnsan hatası var, bunun yanında siyasi hatalar da var.
İlk günden, ailelerin bilgi alması ve şeffaflığın sağlanması gerektiğini söyledim, yazdım.
Yazdığım bir şey daha oldu.
Konunun, en azından aileler çocuklarına kavuşmadan, bebekler sağlığını kazanmadan siyasallaştırılmasın.
Elbette eleştiriler oldu.
Sorumlular, en tepeden, en aşağıya kadar, hesap vermeli, hatta istifa etmeli.
Ancak ailelerin acısını kullanarak, hastane önünde “erken seçim” diye haykırmak, bir tek bana tuhaf gelmiyor herhalde.
Klasikleşmek istemem ama istifa, sorumluluğu almak, kamuoyunun vicdanını rahatlatmak ve sürecin daha güvenli yürütülmesini sağlamak için önemlidir.
Çok geç kalınmış adımlar var.
Bütçe sıkıntısı, kontrolsüz nüfus artışı, yetersiz altyapı, hepsi bir araya gelince, dünyanın en geri kalmış ülkelerinde, hatta kabilelerde bile yaşanmayan olaylar yaşanır.
Bu sorun genel bir sorun.
Çünkü devlet ciddiyeti, otoritesi yok, kamu alanında çalışmak, rahatlık, hesapsızlık, sorumsuzluk, yapanın yanına kaldığı bir fırsat alanı olarak görülüyor.
Elbette bunu söylerken genelleme yapmıyorum.
Fakat ne yazık ki gelinen noktanın özeti budur.
Bunun yanında, sorumsuzluğun, sorumluları da, hatasız olanlar da ayrılmalıdır.
Yine herkes, polis, yargıç, kimyager, doktor olmuş.
Hatası olan cezasını mutlaka çekecektir, ama lütfen genelleme yapmayalım.
Toplumun sorumlulardan, istifa beklentisi anlaşılırdır.
Bunun yanında, görevden almalar da şimdiye kadar yapılmalıydı.
Sormak isterim, şaşıran var mı?
Ben şaşırmıyorum, yıllar öncede, benzer skandalların başka alanlarda da yaşandığına tanık olurken de şaşırmıyordum.
Siyasi görüşü ne olursa olsun, iktidar ağırlığı hangi siyasetten olursa fark etmez, bu bir kültürdür.
Ve Kıbrıs’ta, hiçbir siyasi görüşte o kültür yoktur.
Bakınız, bir hatırlatma yapmak istiyorum, yine acı bir olay;
“UBP CİKLOS'TA EYLEM YAPTI: "HÜKÜMET İSTİFA"
9 Ocak’ta Ulusal Birlik Partisi (UBP), sel felaketinde 4 gencin yaşamını yitirdiği Ciklos'ta eylem yaparak, hükümeti sorumluluktan kaçmadan istifaya çağırdı.
UBP Genel Başkanı Ersin Tatar, olayla ilgili raporların yolun yapımında hata, ihmal olduğunu ortaya koyduğunu söyleyerek "Burada ihmal hata eksiklik varsa sorumluluğu siyasi makamlar da paylaşmalı istifa etmelidir, bundan kaçamazsınız” dedi.
O kazayla ilgili istifa eden, görevden alınan oldu mu?
Hayır, olmadı, dörtlü hükümet dönemiydi.
UBP muhalefet ve eleştiriyordu.
Bugün UBP iktidar, dörtlü hükümetin ortakları, bugünün muhalefeti.
Ve şimdi de onlar eleştiriyor.
Yerler değişiyor, anlayış değişmiyor.
Mesele, artık bu içinden çıkılmaz sistemi düzenlemektir, çünkü yaşanan, bizim hayatımızdır.
Yoksa ne seçim, ne isimler fark eder, suçlamalar, savunmalar devam ederken, kangren olmuş sorunlar olduğu yerde.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.