Arıklı ve Atalay’a muhtıra
2025 yılının sıkıntılı geçeceği çok net.
Tabi şu da söylenebilir, son günlerini yaşadığımız 2024 yılı çok mu iyiydi?
Değildi tabi ki, öyle bir iddiam yok, ama 2025 yılı hem ekonomik, hem de siyasi olarak çok tartışmaların yaşanacağı bir yıl olacak.
Üstelik ilk günlerden başlayarak.
Bütçe, tartışmalarla geçti, bütçe sadece bir öngörü, bunu hayata geçirmek, gelir ve gideri dengelemek, artıya taşımak, geliri artırırken, gideri azaltmak ve tabi ki tasarruf tedbirleri almak.
Mümkün de, KKTC de ne kadar mümkün? Mesele bu.
İktidar zorda, önümüzdeki yıl için ekonomik adımlar, şimdiden tepiyle karşılık buldu.
Dün sendikaların eylemi vardı, onlarca insan meclis önünde toplandı, hükümet ve adımları eleştirildi, genel grev yapıldı.
Dışarıda bunlar olurken, içeride, yani hükümetin kendi içyapısında, bir uyumsuzluk yaşanıyor ve bu artık gizlenmiyor.
İktidarın iki küçük ortağı, üstelik de sosyal medyadan, birbirini bel altı eleştiriyor.
Bu nasıl birliktelik, beraber hareket etme, ortak kararlar alarak, ülke için icraatlar yapma, bu noktaya gelmişken, hükümet zaten, en azından kafalarda bitmiş.
Tabloya bakalım, maaşlarda yaşanacak gerileme, alım gücünün iyileştirilmesi için atılmayan adımlar, başka kesimlere yapılan vergi indirimleri, toplanmayan, kayıt dışı vergiler, en sonunda da vatandaşın cebinden daha da alma çabası, ilk seçimde bir bedel ödetir.
Bu siyasi bedeli kim öder, söylediğim gibi ilk seçimde, seçilme kaygısı yaşayanlar.
10 ay sonra cumhurbaşkanlığı seçimi var.
İktidar partilerinin ilk önceliği bu, bunun sebebi de Türkiye, bundan dolayı, iktidar ortağı hiçbir siyasi parti, hükümetten çekilemez, hükümeti bozamaz.
Yani çok istediklerinden değil, çünkü ciddi bir yıpranma var.
Ocak ayının ilk haftası itibarı ile en başta ekonomik koşullar nedeniyle, çok daha sıkıntılı süreçler başlayacak.
Hayat pahalılığının konsolide olarak yansıtılmasının kaldırılması girişimi, hükümetin cumhurbaşkanı adayının yarışa geride başlamasına sebep olacak, bu net.
Muhalefet ve sendikalar, bunu ve mutlaka ki benzeri hükümet kararlarını, bu süreçte tepe tepe kullanacak.
Hükümet partileri bunu görmüyor mu?
Mutlaka ki görüyor, ama başka sebepler mecbur bırakıyor.
YDP memnun olmadığını, son zamanlarda yapılan açıklamalarla en üst perdeden seslendiriyor.
YDP kendi üzerindeki baskıyı, yıpranma ve olumlu büyümeyi, durdurmak, kaybetmek istemiyor.
Parti tabanı, MYK, kesinlikle hükümetten çekilmeyi savunuyor.
Hükümetin yıpranmasından, payına düşeni alacağını görüyor, düşünüyor.
Bilindiği gibi, YDP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), 4 Ocak 2025’te Parti Meclisi'ni toplantıya çağırdı.
Hükümetten ayrılma da dâhil, pek çok konu gündeme getirilecek.
Parti başkanı ve Ulaştırma bakanı Erhan Arıklı ile milletvekili Talip Atalay’a bir muhtıra verilecek.
Hükümet programında olan ve yapılmayan işler partiye zarar veriyor, ya çekilin ya da bunların yapılmasını sağlayın uyarısı yapılacak.
Parti içinden gelen bilgiler bu yönde.
Daha önce de söyledim, bir kez daha söylüyorum, cumhurbaşkanlığı seçimi olmasa, önümüzdeki yıl erken genel seçime gidilirdi.
Erken seçim için en erken tarih, Ocak 2026.
Bu sadece bir öngörü, daha önce olur mu, bana göre çok zor.
Ama yine de bir ihtimal var.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.