Artık yetki "İsmet Akim"de mi?

Son günlerin en sancılı konusu elektrikte yapılan yanlış indirim ile dengesiz verilen hayat pahalılığı zamları oldu. Maaşları başka bir günün tartışma konusu yapalım ve elektrikte yapılan yanlış indirimi bir daha inceleyelim. KIB-TEK yönetim kurulunun hedeflediği dar kesimli elektrik kullanıcısının yani, 0-250 ya da 250-500 arası sade vatandaşın kullandığı elektriğe doğru indirimin yapılmasıydı.

Dün öğrendiğime göre Kıbtek bu yönde bir teklif götürdü hükümete ancak gelin görün ki hükümet bu teklifi farklı bir yöne çevirim sanayiciye, turizmciye sözün kısası elektriğin daha fazla kullanıldığı sektörel alana yüksek indirim uygulamayı tercih etti.

İndirim sonrasında ki bu uygulama 1 şubattan itibaren hayata geçecek, ortalık oturdu kalktı ve hükümetin yaptığı bu ali cengiz oyunu ortaya çıktı. Vatandaş şimdi hükümete adeta ateş püskürüyor. Sade vatandaşa yapılan indirimin hiçbir işe yaramadığı ortaya çıkınca Kıbtek Yönetim Kurulu Başkanı İsmet Akim bir açıklama yaptı geçtiğimiz gün ve elektrik de ikici bir indirim için hükümete yeni bir öneri paketi hazırlayacaklarını ifade etti, bu paketin sade vatandaşı yani düşük elektrik kullanan kesimin faydasına olacağı belirtildi.

YETKİ ARTIK AKİM DE Mİ?

Yalnız benim değil herkesin merak ettiği konu bu; Kıbtek de artık tek yetki İsmet Akim de mi? İsmet beyi severim, düzgün adamdır en azından asi bir adamdır ve iş yapmayı sever. Şimdi benim demerak ettiğim soru şu; İsmet bey mi bu işi yürütecek yoksa hükümet mi? Yoksa danışıklı dövüş mü olacak.

İsmet bey diyor ki "Kıbtek özerkleşecek", amenna özerkleşsin, doğrusu da bu ama benim duyduğum başka bir şey var. Duyduğuma göre artık elektrik de indirim de olacaksa bindirim de olacaksa tam yetki İsmet Akim'in. Bu doğru mu değil mi, Akim'in bunu açıklaması lazım. İsmet bey zaten son açıklamasında Kıbtek'in özerkleşeceğini, elektrik fiyatlarının artık akaryakıt fiyatlarına bağlandığını açıklıyor.

İşte bu nokta da artık hükümet elektriğin zamlanması ya da düşürülmesi meselesinde artık sahneden geri çekiliyor mu? Benim duyduğum bu ama öte yandan yine İsmet Akim'in açıklamasında ifade ettiği bir iki aya kadar, yeni bir indirim paketi sunacağız hükümete demesi hükümetin hala bu işte belirleyici aktör olduğunu gösteriyor bize.

Madem ki Kıbtek'in bu ülkenin malı olarak kalmasını istiyoruz, özerkleştirilip, mali politikasına hükümetlerin karışmaması gerekiyor.

Aksi takdirde biri düzeltmeye diğeri bozmaya devam ederse ne Kıbtek hayır eder ne de vatandaş. Son olarak şunu da söyleyim, CTP hükümeti bu fiyatları adam gibi bir daha revize etmezse, cumhurbaşkanlığı seçimleri için çok hayal kurmasın.

Bir yandan gayri ciddi indirim öte yandan da tüm resmi harçlarda yapacağınız bindirim ile siz sırat köprüsünden geçemezsiniz beyler…

**************

SİBER BU İŞE NE DİYECEK?

Seçim maratonu daha pek kızışmadı ama cumhurbaşkanı adaylarının bazılarının seçim konusunda yaptıkları konuşmaları okuyunca ne kadar amatör sözler kullanılıyor demekten kendimi alamıyorum. Hani Derviş beyi savunayım diye yazmıyorum ama lafımı da söylemeden yapamayacağım. Geçtiğimiz gün CTP-BG Cumhurbaşkanı adayı Sibel hanım, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'na gönderme yaparak "Kıbrıslı Türklerin haklarının savunulacağı, kalıcı bir federal çözüme ulaşılması gerektiğinin altını çizdi. Siber, "Anastasiadis haksızdır deyip, gidip tavla oynamakla Kıbrıslı Türklerin sesini dünyaya duyuramazsınız" dedi. http://www.kibrispostasi.com/index.php/cat/35/news/153303/PageName/KIBRIS_HABERLERI

Şimdi siz eğer Sn Eroğlu'nu eleştirecekseniz başka bir eksiğini yanlışını bulup söylemeniz yeterlidir, bunu da yapmanız son derece normaldir çünkü en nihayet rakibinizdir ama bir Cumhurbaşkanının ve aynı zamanda rakibinizin tavla oynaması ile müzakere sürecinin kötü olmasının ne tür bir etkileşimi olabilir Allah aşkına. Yani Sibel hanım sizin gibi entelektüel bir hanımefendinin ve köklü bir partinin adayının bu kadar amatör ithamlarla rakibini eleştirmesine herkes ancak güler. Yani şimdi Derviş bey Anastasiades'i suçlayıp tavla oynamaya gidip süreci berhava mı etmiş oldu? Çözüm istemeyip masadan kalkan ve Türkiye'yi suçlayan Anastasiades'e pass geçmiş olmadınız mı bu ithamınızla ve dahası Rum lider Nikos acaba tavla oynamaz mı?

Bir dostum bana bir CTP-BG Milletvekilinin facebook'unda paylaştığı CTP'li gençlerin tavla oynadığı fotoğrafı gönderdi, bende o vekilin sayfasına girip baktım hakikaten paylaşmış böyle bir fotoğraf. Olabilir; son derece de normal gençlerin tavla oynaması. Tavla güzel bir eğlence oyunudur, yani şimdi Sn Eroğlu çözüm arayışı yerine tavla oynuyor ithamınızdan sonra çözümün en güçlü savunucusu CTP'nin gençleri içinde bir beyanat patlatmayı düşünüyor musunuz?

Sibel hanım sizi seviyoruz biraz daha profesyonel lütfen.

**************

BAZEN DE BAŞARININ ÖYKÜSÜ YAZILMALI

Sevgili dostum Hasan Küçük ile hafta sonu uzun bir telefon konuşması yaptık. Kendisi aynı zamanda satış patlaması yapan Hediyem Suyun da sahibi. Hasan birçok gencimizin göçüp gittiği bu topraklarda inadına kök salmayı hedef edinmiş, çalışkan bir genç işadamı. "Sevgili Gökhan inan ki çok mutluyum, memlekette adına güzel bir başarı elde ettik. Hediyemsu Kalitesini tescilleyerek önemli bir başarı elde etti. Türk Standartları Enstitüsü (TSE) nden alınan TS 266 Ürün standart belgesi ile üretilen tüm ürünlerin uluslararası standartlarda Kaynak Su niteliğinde olduğu tescillenmiş oldu artık" dedi. Hasan'ı uzun yıllardır tanırım, Kıbrıs Türküne kaliteli su içirebilmek adına kendisi için önemli maneviyatı da olan bu şirketi kurduğunda eminim bu kadar büyük bir başarı elde edeceğini düşünmemişti. Sanırım Hediyem isminin maneviyatı ona iyi bir yol açtı ve Hediyem suyun uluslararası markalar tarafından kabul görmesine de vesile oldu. En kısa sürede bir araya gelip uzun bir söyleşi yapmak üzere sözleştik, bu sayfalarda bazen de başarının öyküsünü yazmak lazım.

****************

GÜNÜN SÖZÜ

Yalnızlık insana çok şey öğretirmiş. Ama sen gitme, ben cahil kalayım.

Nazım Hikmet Ran