Bir başarı öyküsüne imrenerek baktım

• Sıfırdan yüze çıkmış ama karnesini yükselten bir iş adamı. Her şeyden önce bir Kıbrıslı Türk. Şimdi ben bu yazıyı neden kaleme aldım noktasına gelelim. Elbette ki Çerkez'e yağcılık olsun diye değil. Ne benim ne de onun böyle bir şeye ihtiyacı var. Her ne kadar bu ülkede her geçen gün birçok şey zora giriyor olsa da, hükümetler iş adamlarının yok olması için, batması için elinden geleni yapıyor olsa da Günay Çerkez gibi kararlı ve inatçı iş adamlarından feyz almalıyız hepimiz.

• Günay bey tesisi nasıl bulduğunu sorduğunda aldığımız cevap hiç beklemediğim bir cevap oldu, turist kadın "Beklediğimin de ötesinde iyi" dedi ve ekledi "Çok çok çok iyi." Evet işte dışarıdan bir turistin net yorumu bu.

• Örneğin bu hafta sonu gidin Korineum'a oturun balkonuna ve bakın eşsiz yeşille birlikte denizine bu ülkenin, bakalım nereye kaçabiliyoruz?

Ülke tam bir yangın yeri diye düşündüm. Neresinden tutsak elimizde kalan bir memleket haline geldiğimizi düşündüm. Partilerin içine girmiş olduğu başkanlık daha doğrusu iktidar kavgası, menfaat düzenine sahip olma çabası, sorunlar karşısında hükümetin takındığı umursuz tavır "elimizden bir şey gelmez" açıklamaları hep bunlar birçok genç gibi bana da zaman zaman al başını git dedirtiyor. Aynen birçoğumuzun düşündüğü gibi.

İşte bu düşünceler içerisinde hafta sonu direktörlüğünü Günay Çerkez'in yürüttüğü Korineum tesislerine uğradım. Günay beyle dostluğumuz oluşmadan önce de arkadaşlarımla haftada bir kez mutlaka Küba purosu içmek için Korineum otelin yolunu tutardık. Terasına oturduğunuzda kelime anlamıyla cennete misafir olduğunuzu sanacağınız bir oteldir Korineum. Herkes bilir ama bilmeyenler için söyleyeyim, KKTC'deki tek golf oteli, Rum tarafında bulunan golf tesisinden neredeyse çok daha iyi performansa sahip bir tesis diyebilirim.

Otelin balkonunda buluştuk Günay Çerkez'le. Kendine has gülümsemesi ve yüz mimikleriyle karşıladı beni. Sabah olduğu için sert bir Americano'yla başladım tabii ki her zaman olduğu gibi. Günay beyi tanıyanlar bilir; uzun ama bilgilendirici konuşmayı sever.

Kıbrıs'ta en iyi olmayı başarmış

Golf oteli yapma fikrinin kendisine aşılanmasından bu projeyi hayata nasıl geçirdiğini, ne denli ciddi yatırımlar yaptığını, çorak devasa bir dağın nasıl yeşillere büründüğünü konuştuk.

Zaman zaman devletten kiralanan bu arazi ile ilgili oyunlar yapmaya çalışanlar yok değil ama elbette ki Çerkez'in dostları olarak buna hiçbirimiz izin verecek değiliz.

Sohbetin ardından golf araçlarından birine bindik. Şoförlüğü kendisi yaptı ben de içimden "İnşallah devrilmeyiz" diye söylendim; "Korkma iyi sürerim" diye espriyi patlattı.

Oldukça geniş bir alana yayılmış golf sahalarını dolaştık birlikte. Oynamak için gitmeseniz bile gezmek için otelde kalmak için gidin. Olağanüstü bir mizansen içinde bu kadar yeşili bir araya toplayabilmek her babayiğitin harcı değil.

Golfün nasıl oynandığı ile bilgiler verdi, uzun uzun anlattı, nerdeyse az buçuk öğrenir gibi oldumsa da eski Çekoslovakya'dan gelen bir kafilenin üyelerinden biriyle konuştuk. Günay bey tesisi nasıl bulduğunu sorduğunda aldığımız cevap hiç beklemediğim bir cevap oldu, tabii turist kadın muhtemelen Günay beyin tesisin sahibi olduğunu bilmiyordu. Turist kadın "Beklediğimin de ötesinde iyi" dedi ve ekledi "çok çok çok iyi." Evet işte dışarıdan bir turistin net yorumu bu.

Çerkez başardıysa hepimiz başarabiliriz

Bildiğiniz gibi Çerkez, yıllardır başarılı iş adamı kimliğiyle tanıdığımız, Ticaret Odası Başkanlığı'nı proaktif şekilde yapmayı başarmış "ve umarım bir aktif siyaset de olur" diyebileceğim, sebatlı bir isim.

Sıfırdan yüze çıkmış ama karnesini yükselten bir iş adamı. Her şeyden önce bir Kıbrıslı Türk. Şimdi ben bu yazıyı neden kaleme aldım noktasına gelelim. Elbette ki Çerkez'e yağcılık olsun diye değil. Ne benim ne de onun böyle bir şeye ihtiyacı var.

Her ne kadar bu ülkede her geçen gün birçok şey zora giriyor olsa da, hükümetler iş adamlarının yok olması için, batması için elin den geleni yapıyor olsa da Günay Çerkez gibi kararlı ve inatçı iş adamlarından feyz almalıyız hepimiz. Yalnızca Çerkez için söylemiyorum tabii ki bunu birçok başarı öyküsüne sahip insan için söylüyorum. Ekonomik durum, yapılması gerekenler ve daha birçok şeyi de konuştuk Günay beyle ama bunları daha sonra kaleme alacağım.

Göç etmek yerine, vazgeçmek yerine Günay Çerkez nasıl pençelerini bu toprağa geçirmiş ve ülkesine sahip çıkmışsa, gitmek yerine o kalıp başarmayı denemiş ve yoktan var etmişse biz de aynısını yapabilirizi anlatmak için yazdım bu yazıyı.

Çünkü dostlar kötü yönetimler yüzünden o kadar bir umutsuz vaka olduk ki ben dahi zaman zaman gitmeyi düşünüyorum.

Ama gidersek kim kalacak?!

Örneğin bu hafta sonu gidin Korineum'a oturun balkonuna ve bakın eşsiz yeşille birlikte denizine bu ülkenin, bakalım nereye kaçabiliyoruz?

***************

Turkcell, Maden'le artık daha güçlü

Kuzey Kıbrıs Turkcell'in yeni Genel Müdürü Harun Maden görevine başladı. Lefkoşa Merit Otel'de dün basınla bir buluşma toplantısı düzenlendi. Davetli olmama ve çok istememe rağmen iş yoğunluğundan ne yazık ki katılamadım. Ancak Harun Maden'in son derece başarılı ve Kuzey Kıbrıs Turkcell'i olduğu noktadan çok daha ileriye taşıyacağını birçok yerden işittim. Kendisine hayırlı olsun diyorum. Öyle tahmin ediyorum ki görev süresi tamamlandığında o da artık bir Kıbrıslı olacak ve ayrılması zor olacak. En erken zamanda buluşup bir kahve için Turkcell'in yeni projelerini konuşacağız…

**************

Günün Sözü

Ağzıyla kuş tutsa da sevemediğim insanlar var benim! Bir de canıma okusa bile sevmekten vazgeçemediklerim.

İlhan Berk